Bu 5 ayrı yasadaki temel hükümlerin “Türkiye Seçim Yasası” adı altında birleştirilmesi planlanıyor.
‘İTTİFAKA GEREK KALMAZ’
İktidar, Seçim Yasası kapsamında seçim barajını da yeniden masaya yatırdı. Ancak AKP içinde “seçim barajı ile ilgili henüz tam uzlaşmanın sağlanamadığı, barajın kaldırılmasına bazı kurmayların “Baraj kalkarsa, ittifaka da gerek kalmaz. Meclis’teki yasa çalışmalarında bütünlük oluşmaz” direyek karşı çıktığı ileri sürülüyor. Bu nedenle şimdilik AKP’nin yüzde 10 seçim barajıyla ilgili bir düzenleme yapmayacağı ifade ediliyor.
‘DAR BÖLGEYE’ İTİRAZ VAR
Seçim mevzuatlarında yeniden düzenlemeler doğrultusunda “dar bölge, daraltılmış bölge” seçim sistemleri üzerinde de çalışılıyor. “Bir ülkenin parlamentodaki sandalye sayısı kadar bölgeye bölünmesi ve her bölgeden bir milletvekili adayının seçilmesi” esasına dayanan “dar bölge seçim sistemi”nin yeniden ele alındığı ancak buna da “Her milletvekili kendi bölgesini temsil edecek ve partiye karşı psikolojik üstünlük de sağlamış olacak. Bu milletvekilerinin kontrolünü sağlamayı zorlaştırırır” gerekçesiyle karşı çıkıldığı da belirtiliyor.
Türkiye’de, 1987 ve 1991 seçimlerinde uygulanan “daraltılmış bölge” sistemi de masada. Ülkeyi en fazla 4 ya da 5 milletvekili çıkaracak bölgelere ayırmayı öngören sistemin de metropol illerinde “yüksek oy alan partileri zora sokacağı” gerekçesiyle bu sistem üzerinde de AKP’de tam bir uzlaşının sağlanamadığı belirtiliyor.
MADDE 95 ENGELİ
AKP, Siyasi Partiler Yasası’nı da masaya yatırdı ancak yasada yapılacak düzenlemelerin birçoğunun “anayasaya takıldığına” işaret ediliyor. Bu kapsamda, anayasanın 95. maddesinde yer alan “Siyasi parti grupları, en az yirmi üyeden meydana gelir” hükmü anımsatılıyor.
Bu hükmün siyasi partilerin Meclis’te kuracakları gruplar, grupların seçimlere katılma şartlarında yapılacak düzenlemelerde engel oluşturabileceğine de dikkat çekiliyor