Murat Sabuncu'nun, "Adının yazılmasını istemeyen AKP’li vekil: Cumhurbaşkanı’nın önünde iki yol var" başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
Pazartesi öğlen saatlerinde parti içinde ağırlığı olan kıdemli bir AKP milletvekilline gelişmeleri konuşmak üzere not bıraktım. Akşam geç saatlerde aradı beni. İlk sorum “Durumu nasıl değerlendiriyorsunuz” oldu. “Berat Albayrak’ın yarattığı durum tam bir rezalet” diye yanıtladı.
“Bundan sonra ne olur” diye sordum, şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanı’nın önünde iki yol var. Birincisi bu istifayı fırsat bilerek kökten bir değişiklik. Medyasıyla, ‘Pelikan’ıyla yollarını ayırıp, parti içinde başta teşkilat olmak üzere, yeniden tabanla ilişki kurmak. Kabinede ve parti yönetiminde radikal değişiklikler yapmak. Sokaktan, halktan kopuş halini sonlandırmak. Bu olabilir mi? Bence olabilir. Bakın ilk akşam Cumhurbaşkanı’na rest çeken istifaya, sosyal medyadan parti içinden birkaç destek verilmeye çalışıldı, sonra bunlar bıçak gibi kesildi. Ama bana Cumhurbaşkanı’nın bu radikal tavrı karşılık bulur mu diye sorarsanız, birkaç ay önceye göre, özellikle ekonominin geldiği yere bakarak şansı az derim. Ama Cumhurbaşkanı güçlü bir siyasetçidir. Unutmayın.”
“Diğer yol nedir” diye sordum. Ona da şu yanıtı verdi:
“Cumhurbaşkanı bu istifalardan sonra sıradan isimlerle düşük yoğunluklu bir değişim yapar. Yani işi idare eder. Bugün partiden daha evvel kimi görevlerde bulunmuş arkadaşların adları anıldı. Eğer onlarla bu işe devam edebileceğini düşünür öyle ikna edilirse partinin de ülkenin de işi iyice zorlaşır.”
“Süreçte başka istifalar da olacağı iddiaları var” diye sordum. Yanlış anladı, “Berat Albayrak gitti diye kimse istifa etmez” dedi.
“Yok” diye düzelttim. “Albayrak’ın istifası öncesi, görevden alınmazsa istifa edip başka partilere gidebilecek isimlerden bahsediliyordu” dedim. Bu sefer güldü:
“Cumhurbaşkanı’na kolay kolay kimse, şu olmazsa istifa ederim, diyemez. En hafif tabirle çekinilir kendisinden. AKP’den şu aralar kimse istifa etmez.”