Saldırıdan birkaç saat önce Başbakan Binali Yıldırım önümüzdeki yıllarda Suriye anlaşmazlığında daha aktif rol oynayacaklarını söylemişti. Terör saldırısı güçlülük mesajının ne kadar boş olduğunu ortaya çıkardı. Şu sıralarda Türkiye kendini korumaktan bile aciz durumda. Suriye sınırı 900 kilometreyi bulan Türkiye\'nin komşuda barış olmadan içte barışı korumasının zor olduğu aşikârdır. Ama Türkiye kendine çok güveniyor. Darbe girişiminin ardından, on binlerce devlet görevlisine el çektirildi. Hükümet düşmanın bütün devlet mekanizmasına sızdığı noktasından hareket ediyor. Kimse başkasına güvenmiyor. Ancak şimdi terör ile mücadele uzmanlarının yokluğu hissediliyor. PKK geçen hafta yeniden azdı. Gaziantep\'teki saldırıdan da IŞİD\'in sorumlu olduğu anlaşılıyor. Türkiye bütün gücünü toplayarak darbe girişimini başarısızlığa uğrattı ama hiç şimdiki kadar zayıf düşmemişti.”
‘Neue Osnabrücker Zeitung\' gazetesinin bombalı saldırıya dair yorumu ise şöyle:
“Bombalı saldırı Papa\'nın bile tepki vermesine neden oldu. Ancak Françesko\'nun ihtarının bu kadar nafile olduğu durumlara ender rastlanır. Çünkü saldırı Suriye iç savaşındaki farklı nedenlerden kaynaklanan şiddet zincirinin sadece bir halkası. Cumhurbaşkanı Erdoğan kendi açısından mantıklı olanı yaparak, saldırıyı Türk halkını birbirine düşürmek isteyenlerle birlikte mücadele çağrısına alet ediyor. PKK, FETÖ ve IŞİD\'i aynı kefeye koymakla, muhaliflerini bertaraf etmek için kendine açık çek yazıyor. Buna iktidar hesabı denir.”
‘Badische Zeitung\' gazetesi Türkiye Cumhurbaşkanı Erdcğan\'ın terörle mücadele için gerekli siyasi uzlaşı arayışında samimi olmadığını öne sürüyor:
“Erdoğan\'ın Türkiye\'si bölünmüştür. Bu durum Türkiye\'yi darbe girişimleriyle Kürt ve İslamcı teröre açık hale getiriyor. Terör saldırılarını önlemek son derece zordur. Ancak devletin güvenlik ve yargı yapısında temizlik yapılması terörün önlenmesini daha da zor hale getiriyor. Terör tehdidiyle başa çıkabilmesi için Türkiye\'nin toplumsal beraberliğe ve siyasi uzlaşıya ihtiyacı var. Erdoğan\'ın şimdiye kadar bunu sağlamaya çalıştığını söylemek zor.”
Almanya\'daki terör tehdidini savuşturmak için yapılan öneriler arasında tam örtünmenin yasaklanması da bulunuyor. ‘Frankfurter Allgemeine Zeitung\' konuyla ilgili tartışmaları şöyle yorumluyor:
“Siyaset, mülteci politikasında hukuku üstün kılmaması, kendi ülkesine saygıda kusur etmesi durumunda kendi kriterlerini göz ardı etmiş olacağını bilmeli. Gösterilerde yüzün örtülmesini yasaklayan yasa eyalet içişleri bakanlarına şaka gibi geliyor. Heilligendamm\'daki Sekizler Grubu zirvesi sırasında da kara, deniz ve hava kuvvetleri güvenlik önemlerine dahil edilmiş ama polisin gözü önünde yapılan taşkınlıklar önlenememişti. Polis seyirci kaldığı müddetçe polisin takviye edilmesini istemenin bir anlamı olmaz. Kendini kandırma maskesini düşürmenin artık zamanı gelmiştir.”