Altaylı, Ankara kulislerinde bir süredir "AK Parti’nin siyasal Kürt hareketi ile yeniden yakınlaşmak ve yeni bir 'Barış Süreci' başlatmak istediği" konusunun gündemde olduğunu yazdı.
“Bahçeli’nin el sıkması yeni Barış Süreci’nin ilk adımı mı!” başlıklı yazısında Altaylı, şu ifadeleri kullandı:
“Devlet Bahçeli’nin DEM Partililerin elini sıkması, Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı genel kurul salonuna girince ayağa kalkması kadar ilgi çekmedi, konuşulmadı.
Oysa siyasi açıdan bakınca Özgür Özel’in ayağa kalkmasından daha önemliydi.
Bunun önemini anlamak için, Ankara kulislerini biraz takip etmek gerekiyor.
Ankara’da bir süreden beri AKP’nin siyasal Kürt hareketi ile yeniden yakınlaşmak ve yeni bir “Barış Süreci” başlatmak istediği konusu gündemde.
İktidar partisi HEP, ÖZEP, ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP, ÖTP, DTP, BDP, DBP, HDP ve son olarak da DEM adını alan ama özünde tamamı Demokratik Toplum Hareketi adı altında PKK’nın siyasi kanadı olan siyasi anlayışla birlikte olmadan iktidar olamayacağını düşünüyor.
Özellikle giderek güç kaybeden Erdoğan’ın bir kez daha aday olması halinde, bu grubun oylarına her zamankinden daha muhtaç olacağını biliyor.
Buna çare olarak da yeni “Açılım”ı, yeni bir “Barış Süreci”ni görüyor.
Ancak geçmişteki Barış Süreci’nin kendilerine yaşattığı zorluğu, sıkıntıyı, oy kaybını da unutmuyorlar. 2015 Haziran seçimlerindeki kaybı bu sürece, 5 sonraki zaferi ise kendi başlattıkları bu süreci kendilerinin baltalamış olmasına bağlıyorlar.
Bu yüzden de bu kez bu süreci “meşrulaştırmak” zorundalar.
Ve AKP’nin kendini meşrulaştırma aracı olarak gördüğü ve kullandığı MHP burada devreye girmek zorunda.
MHP’nin bir “Yeniden Barış Süreci”ne yeşil ışık yakması AKP’ye umduğu kazancı sağlamaz, getirdiği kadar götürür.
Ancak MHP “Bu barış süreci başka türlü. Biz de destekliyoruz” derse bu işi yapabileceklerine inanıyorlar.
Ve ben Bahçeli’nin el sıkmasını belki de MHP’nin ikna edilmesi harekâtının ilk adımı olarak görüyorum."