"Türkiye mücavir bölgelerde yaygın ve yoğun sorun alanlarıyla boğuşurken, aynı anda kahramanlık ve kararlılıkla da duruş ve mücadele sergilemektedir" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye hakkın ve hukukun yanında, zalimin, teröristin ve müstevlinin karşısındadır. Dış politika alanında yaşanan tehlikeli gerilim ve tehdit dozajı yüksek kutuplaşma her türlü ihtimali de açık hale getirmektedir. Husumet ve hıyanete tavizsiz müdahale hakkımız elbette hem uluslararası hukukun hem de egemen devlet çıkarlarımızın bihakkın gereğidir."
Bahçeli, 15 Temmuz sonrası gündeme gelen ancak daha sonra rafa kaldırılan idam cezasına ilişkin de yeni bir çıkış yaptı.
Bahçeli, son dönemdeki kadın ve çocuk cinayetlerine işaret ederek, "İdam cezasının hukuk mevzuatımıza tekrar alınması, iğrenç ve ilkel suçların işlenmesini caydırabilecektir" görüşünü savundu.
CNN Türk'ün aktardığına göre, yazılı açıklama yapan Bahçeli, "MHP idam cezası meraklısı değildir ancak korku sınırını geçen suç ve suçlularla mücadelenin başarısı için başkaca bir seçenek olmadığı nettir" derken şunları kaydetti:
"Suçsuz günahsız çocuklarımızın gün aşırı medyaya yansıyan cinayetlerine, intihar süsü verilmiş kadın ölümlerine göz yummak, sessiz kalmak, tepkisiz durmak ne insani emanetlerle ne de inanç ve kültür müktesebatımızla asla bağdaşmayacaktır. Bu konuda 'İdam Cezası'nın hukuk mevzuatımıza tekrar alınması iğrenç ve ilkel suçların işlenmesini caydırabilecektir.
TBMM'nin 1 Ekim 2020 tarihinde açılmasıyla birlikte milletimizin haklı beklentisi muhterem vekillerinin mutabakatıyla çözüme kavuşturulmalı, bebek katilleri, sapıklar, alçaklar, tecavüzcüler layık oldukları cezalara çarptırılmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi İdam Cezası meraklısı değildir. Ne var ki korku sınırını geçen suç ve suçlularla mücadelenin başarıya ulaşabilmesi maksadıyla içinden geçtiğimiz süreçte başkaca bir yol ve seçenek olmadığı da nettir, nitekim alternatifsizdir."