ABD’nin Lehigh Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ders veren Orta Doğu ve Türkiye uzmanı Prof. Henri J. Barkey, Suriye'de Türkiye'nin talebiyle oluşturulmaya çalışılan “güvenli bölge” ile bölgede “huzur ve refahın sağlanmayacağı" görüşünü dile getiriyor.
Mezopotamya Ajansı'ndan Naci Kaya'ya konuşan Barkey, Türkiye’nin Afrin’e de aynı gerekçelerle girdiğini hatırlatan Barkey, “Türkiye ‘güvenli bölge’ ile orada bulunan sahaya huzur götürmeyecektir” diyor. Türkiye’nin Rojava Kürdistanı’na yönelik askeri harekâtına uluslararası alanda kimsenin destek vermese de “göz yumduğunu” belirten Barkey, dünya ülkelerinin diğer bölgelerde yaşanan insan hakları ihlali konusunda olduğu gibi “elimizden bir şey gelmez” tavrı içinde olduğunu ifade ediyor.
Ortadoğu’da ve dünyanın diğer başka bölgelerinde yaşanan sorunlara Trump yönetimindeki ABD’nin ilgisiz kalmasının bütün dünyayı etkilediğini belirten Barkey, sözlerine şöyle devam ediyor: “Çünkü ABD’nin liderliği olmadan adım atılmıyor. ABD, Trump yönetimiyle birlikte bu başat güç olma durumunu kaybediyor. Daha önceki Obama yönetimdeki ABD, örnek bir güç olarak görülüyordu ve başkaları bu güce dikkat edip adımlar atabiliyordu.”
Suriye’de Esad rejimini güçlendirecek her adımın Rusya’yı güçlendireceğini vurgulayan Barkey, “Bu yüzden Rusya, Esad’ın Suriye’nin tamamını kontrol etmesi için gereken yardımı yapacaktır. Trump yönetimindeki ABD ise bölgede bir boşluk yarattı. Bu boşluğu Rusya doldurmaya çalışacaktır” dedi.
Barkey, Türkiye’nin geçen hafta Londra’da toplanan NATO zirvesinde YPG’yi “terör örgütü” olarak tanımlanması talebinin ise bir tür diplomatik taktik olduğunu söylüyor: “Türkiye her yerde ve her fırsatta kendi isteklerini ön plana getirecektir. Her istediğini gerçekleştiremez ama her fırsatta bu konuyu dillendirecektir. Türkiye bu konuda bir nevi gerilla savaşı vererek, müttefiklerini bezdirmeye çalışacaktır."