Kürdistan bugün referandum için sandık başına giderken Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım, \"Bundan sonraki adımlarda Irak Merkezi Yönetimi doğrudan muhatap alarak adım atacağız\" dedi.
Yıldırım\'ın açıklamalarından satır başları;
\"Bu referandum dünyanın tüm uyarılarına rağmen, başta komşular, İran, Türkiye olmak üzere bütün BM\'ye tabi ülkeler bu referanduma karşı görüşlerini ortaya koydular. Bir inatlaşmaya gitti Irak\'ın kuzeyindeki bölgesel yönetim ve bu referandumu yapıyor. Biz açıkça ifade ettik, bu referandum gayri meşrudur, sonuçları tanınmayacaktır, yok hükmündedir.
Kürtleri, Arapları, Türkmenleri, Asurileri, Ezidiler, bütün farklı etnik gruplardaki insanların geleceğini düşünmeden, orada Irak\'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin kişisel ihtirasları sonucu alınmış bir karardır. Herhangi bir umut, gelecek vaadeden bir iş değildir. Türkiye elini kolunu bağlayacak değil. Uyarılarımızın yanı sıra MGK ve Bakanlar Kurulu\'nda, en son da geçtiğimiz cumartesi günü TBMM\'de tezkere oylaması suretiyle atılacak adımlara esas olacak kararları verdik.
Kararlar 3 grup altında. Ekonomik, siyasi-diplomatik alanda yapılacak çalışmalar ve güvenlik-askeri boyutta yapacağımız çalışmalar.
Sınır geçişleri, boru hatları gibi konularda muhatabın sadece kendileri olduğunu, muhatabın Bağdat olması konusunda bize bilgilendirme yaptılar. Kriz artık zirve yaptığı için bundan sonrası hiç hoş olmayan gelişmelerin de olacağı bir sürecin başlangıcı bölgede. Ümit ederiz ki böyle bir durumla karşı karşıya kalmayız. İnatla, Kerkük, Musul gibi, sınırlar dışında da referandumu yapma inadı bir anlamda da sıcak çatışmaya da zemin hazırlamıştır. Bunun da bedeli oradaki günahsız sivil insanlara olacaktır. Bundan sonraki adımlarda Irak merkezi yönetimini daha fazla doğrudan muhatap alarak karar vereceğiz.
(Hava sahasının kapatılması) İran\'ın duyurduğu notanın aynısı bugün bize de geldi. Bunun üzerinde arkadaşlarımız bir ekip oluşturdu.
Bizim hedefimiz bölgede yaşayan insanlar değil. Bizim ulusal güvenliğimize karşı tehdit olarak gördüğümüz bu referandum konusunda inat edenlerdir. Kürtlerle bunları birbirinden ayrı tutalım. Bir millet olarak birlikte yaşıyoruz biz. Bizim takıldığımız konu ayrımcılık hareketini körüklemek, kışkırtmaktır. Bunlar birinci derecek Irak, ikinci derece komşu ülkeleri bakımdan sorundur. Biz 40 yıldır bunun bedelini ödüyoruz.
Sınır kapıları, hava alanları bundan böyle merkezi yönetimin sevk ve idaresinde. Petrol ve iletişim alanları da buna dahil. Alacağımız kararlardaki, karşımızdaki meşru irade, otoriter Bağdat\'tır. Bu görüşmeler sürüyor, uygulama da kısa sürede başlayacak. Resmi talepler geldi. Hangisi en kolay uygulanır, komite Başbakanlık bünyesinde bunları değerlendiriyor.
İşin askeri boyutu, aldığımız kararlara karşı bir engelleme oluşursa tabii ki biz gerekli güvenlik tedbirlerini almak zorundayız. Onu da Irak merkezi yönetiminin koordinasyonu ile yapacağız. Türkmenlere karşı büyük bir kıyım tekrar başlatırlırsa buna da duyarsız kalmamızı kimse beklemesin. Tampon bölgeyi konuşmak için çok erken. \"