TBMM’de bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan CHP’nin Dışişleri Komisyonu üyesi olan Oğuz Kaan Salıcı Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Biden görüşmesinin ertelenmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Salıcı ziyaretin ertelenmesine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Recep Tayyip Erdoğan yönetimi ya da Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı görüşemedi diye sevinecek insanlar değiliz. Sevinecek bir siyasi anlayış değiliz. Eğer böyle bir görüşme gerçekleşmezse bu ciddi bir irtifa kaybı olduğunu gösterir. Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkilerde. Çünkü Erdoğan geçicidir. Son yerel seçimde ortaya çıkan sonuç da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin halk nezdinde ciddi bir geriye düşüşü olduğunu gösteriyor. ABD, Türkiye'nin NATO’da müttefiki olan bir ülke olarak ilişkilerin iyileştirilmesi, ilişkilerin görüşmelerinin devam etmesi Türkiye için kıymetlidir. Bunu yapılması gerekir.”
‘ABD’nin Türkiye yönetimine karşı bir mesafesi var’
ABD ziyaretinin ertelenmesinde, Türkiye’nin HAMAS ile görüşmesinin bir etkisinin olup olmadığı sorusuna ilişkin soruya ise Salıcı şu yanıtı verdi:
“Amerika Birleşik Devletleri ile Biden'la Recep Tayyip Erdoğan arasında düzenli bir görüşme trafiği olsaydı ve Hamas lideri Haniye Türkiye'ye geldikten sonra bu son görüşme ertelenmiş olsaydı belki böyle düşünebilirdik. Ama Biden göreve geldiğinden beri neredeyse 4 yıl doluyor ve bu 4 yıl içinde Beyaz Saray'da bir görüşme Erdoğan'la gerçekleşmedi. Görünen o ki Amerika Birleşik Devletleri'nin Erdoğan'a ya da Adalet ve Kalkınma Partisi'ne, Türkiye'deki iktidara karşı bir mesafesi var. Bu mesafe devam ediyor. "
‘İsveç’in NATO üyeliği uzun vadeli dış politika perspektifi barındırmıyor’
İktidarın ABD’nin istekleri doğrultusunda attığı adımlara ilişkin soruya ise Salıcı “Aslında biz tam olarak F-16'lar gelecekse evet diyelim dememiştik. Bu biraz Adalet ve Kalkınma Partisi'nin tavrıydı. Onlar İsveç'in üyeliğini sürüncemeye bıraktılar ve sonra F-16'lar ve ayrıca bir jenerasyon yükseltme paketi alınacağını ifade ediyorlardı. Bizim buradaki yaklaşımımız şu, Türkiye İsveç'in NATO üyeliğine evet dedikten sonra F-16'lar da alınamazsa parlamentoya da gelmeyin, sokağa da çıkacak yüzünüz kalmaz zaten gibi bir tavır gösterdik. Özellikle benim İsveç’in NATO üyeleğinin görüşüldüğü toplantıdaki konuşmam üzerinden böyle bir tavrımız vardı. Meseleyi sadece F-16'lılara bağlayıp yürütülen bir sürecin, İsveç'in NATO'ya üyeliği sürecinin eksik olduğunu, sıkıntılı olduğunu ve uzun vadeli bir dış politika perspektifi barındırmadığını ifade etmeye çalışıyorduk. Dolayısıyla esas mesele burada F-16'lar değil. Bizim gördüğümüz kadarıyla temel problem Türkiye'nin F-35'lerin üretim sürecinden dışlanması. Türkiye'nin hava savunma sistemleriyle ilgili eksikliği, sıkıntılarını göz önünde bulundurarak bakmamız lazım. Eğer Türkiye'nin uzun vadeli bir dış politika stratejisi, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin siyasi ömrünü aşan bir stratejisi olsaydı böyle zor bir duruma düşmemiş olurduk” değerlendirmesini yaptı.
‘ABD ile ilişkiler geriledi’
Biden’ın görev süresi içinde Erdoğan’ı Beyaz Saray’da ağırlamamasına ilişkin soruyu da yanıtlayan Oğuz Kaan Salıcı “Bir soğukluk olduğu anlamına geliyor. Arka kapı diplomasisi devam ediyor. Bakanlar görüşüyor. Dışişleri Bakanlığı üzerine yapılan görüşmeler var. Ama liderler seviyesinde bir görüşmenin olmuyor olması, Beyaz Saray'ın Adalet ve Kalkınma Partisi'ne, Recep Tayyip Erdoğan'a görüşmeye sıcak bakmadığı, mesafe koyduğu anlamına geliyor ki bu aslında kabul edilebilir bir şey değil. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, Recep Tayyip Erdoğan'ın Amerika ile ilişkiler konusunda ciddi şekilde gerilediği ya da irtifa kaybettiği anlamına gelir” ifadesini kullandı.(Sputnık)