Önceki gün, Irak ve Suriye'ye iki, Lübnan'a bir yıl asker gönderme süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda kabul edilmişti.
Tezkereye CHP ve HDP'liler "hayır" oyu verdi. Tezkerenin süresi, AK Parti, MHP ve İYİ Parti'nin "evet" oylarıyla uzatılmıştı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel TBMM'de gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu torba tezkereye 'hayır' oyu vereceğiz. Dört farklı konuyu bir araya koymuşlar. Zaten ikisi için tezkereye ihtiyaç yok. Kuzey Irak'taki PKK ile ya da Suriye’deki IŞİD ile mücadele etmek için tezkereye ihtiyaç yok” demişti.
K24’e konuşan Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Vahap Coşkun, CHP’nin söz konusu kararını değerlendirdi.
Kararın Türkiye siyasetinde yeni bir aşamayı işaret ettiğini kaydeden Coşkun, “Kürt seçmenler bir sonraki seçimlerde CHP'nin kararını değerlendirecek” dedi.
Bu kararın ardından Türkiye’nin Irak ve Suriye politikasının daha çok tartışılacağını ifade eden Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu kararın ardından yapılacak tartışmalarda, Türkiye'nin bu politikayla ne kadar zarar gördüğü ele alınacak. Kürt seçmen, partilerin siyasetine bakacak, siyasi partilerin bu konudaki hareketini değerlendirecek ve ona göre oy kullanacaktır. CHP bu kararıyla Kürt seçmene yakın bir duruş sergiledi.”
Prof. Dr. Erkan: CHP, Kürtlere Dönük Daha Ilımlı Mesajlar Veriyor
Konuyla ilgili K24’e konuşan Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rüstem Erkan, bundan önceki tezkerelerin birer yıl süreyle uzatıldığını anımsatarak, CHP’nin önceki tezkereye evet oyu verdiğini söyledi.
“Son dönemde CHP’nin politikalarında bir değişiklik olduğunu görüyoruz” diyen Erkan, şunları kaydetti:
“(CHP) Bölgeye ve Kürtlere dönük daha ılımlı mesajlar veriyor. Bunu daha önce Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’ni ziyaretiyle başlatmıştı. Tezkereye hayır vermesinin asıl nedeni olarak bunun iki yıl uzatılması olarak izah ediyor. Çünkü CHP, meclisin yaklaşık 1,5 yıllık bir süresi varken meclisin süresini aşan bir yetki vermenin doğru olmadığını söylüyor. Bir de eski deyimle tezkerenin şümulunun çok belli olmadığını söylüyorlar.”
CHP’nin bundan ziyade politik nedenleri de olduğun dile getiren Erkan, “Bu politik nedenler arasında yaklaşan cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleri var. Burada ‘evet’ oyu vermesi, belli bir ölçüde bölgeye, Kürtlere dönük bundan sonraki politikalarında bir problem çıkarabilirdi. HDP’nin CHP’yi etkilediği ya da esir aldığı lafından önce CHP’nin genel bir bölge politikasıyla ilgilidir diye düşünüyorum. Bundan böyle bölgeye ya da Kürtlere yönelik politikasında elini daha rahatlatacak bir durum gibi görünüyor” şeklinde konuştu.
"İktidarla Muhalefet Dış Politikada Ayrışıyor"
CHP’nin tezkere kararını iyi izah etmesi gerektiğini söyleyen Erkan, Kürtlerden oy alırken başka bölgelerde oy kaybedebileceğini dile getirdi.
“CHP’de, SHP’ye (Sosyaldemokrat Halkçı Parti, 1985-1995) yaklaşma var diye görüyorum” diyen Prof. Dr. Rüstem Erkan, şunları vurguladı:
“Bu parti daha sonra CHP ile birleşti. SHP de o dönem biraz daha içerisindeki Kürt siyasetçilerin etkili olduğu bir partiydi ve bölgeye/Kürtlere dönük de politikası vardı. Eskiden iktidarla muhalefet partileri dış politikada çok çelişkiye düşmezlerdi, uzun yıllar böyle olmuştu. Şimdi iktidarla da dış politika konusunda kesin bir ayrılık olduğunu ve belli bir ölçüde de seçimden sonra kazanabilirlerse dış politikada ciddi bir farklılaşmanın olacağını gösteriyor.”
