Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, HDP\'nin şimdiye kadar PKK\'den bağımsız bir politika izleyemediğini belirterek, \"HDP, bu nedenle PKK\'nİn saldırılarını kınayamamış ve silah bırakma çağrısında bulunamamıştır. Bu da sadece HDP\'nin meşruiyetinin sona ermesine neden olur\" dedi.
Çözüm Sürecinin geleceğinin, PKK\'nİn silah bırakmasına bağlı olduğunu vurgulayan Kalın, hiçbir demokrasinin terörist saldırılar sürerken barış görüşmelerini kabul etmeyeceğine işaret etti.
Kalın, \"Daily Sabah\" gazetesinde kaleme aldığı \"IŞİD ve PKK Terörünü Reddetmek\" başlıklı yazısında,
Türkiye\'nin PKK\'ye karşı operasyonuyla ilgili farklı tepkiler bulunduğuna işaret eden Kalın, \"Bazı siyasetçiler, DAEŞ\'e karşı savaştığı gerekçesiyle PKK\'nin karargahlarının ve kamplarının hedef alınmaması gerektiğini ileri sürdü. Bazı köşe yazarları ve gazeteciler, Türkiye\'nin \'Kürtleri\' hedef aldığına yönelik çirkin bir iddiayı ortaya atacak kadar ileri gitti\" dedi.
İbrahim Kalın, bu iddiaların çeşitli açılardan yanlış olduğunu belirterek, \"Öncelikle, Türkiye, PKK ve bağlı gruplara karşı meşru müdafaa yapmaktadır. Bu nokta NATO\'nun 28 Temmuz\'da yaptığı acil durum toplantısında da onaylanmıştır. NATO açıklamasında \'Türkiye\'ye karşı terörist saldırıları şiddetle kınıyoruz... Terörizm NATO ülkelerinin güvenliği ve uluslararası istikrar ve refaha doğrudan tehdit oluşturmaktadır... Her şekliyle ve tezahürüyle terörizm hoş görülemez ve haklı bulunamaz\' ifadelerine yer vermiştir\" hatırlatmasını yaptı.
Türkiye\'nin Kürt halkını hedef almadığını, Irak ve Türkiye\'deki PKK\'nin eğitim kampları ve silah depolarını dağıttığını belirten İbrahim Kalın, şu ifadelere yer verdi:
\"Gerçek şudur ki PKK Kürt halkı, Kürtler de PKK değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ın 2005 yılından bu yana sürdürdüğü barış süreci PKK\'yi örtbas etmek ya da mazur göstermeyi değil, silahlı mücadelesine son vermeyi hedeflemektedir. Çözüm sürecindeki en kritik aşama PKK\'nın silah bırakmasıdır. Fakat KCK ve PKK bunu yapmamak için bahaneler uydurmayı sürdürmekte, bunun yerine sadece 7 Haziran seçimlerinden bu yana 300\'den fazla terörist saldırıda bulunurken Türk hükümetini saçma bir şekilde suçlamaktadır. PKK\'nin hapisteki lideri Abdullah Öcalan\'ın PKK\'nin silah bırakması için ilk telefon görüşmesini yaptığı Mart 2013\'ten bu yana KCK silahsızlanma sürecini reddeden sayısız açıklama yapmış ve daha fazla sokak şiddeti ve saldırıları çağrısında bulunmuştur. Bunlardan en önemlisi, 6-8 Ekim 2014\'te HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş\'ın çağrısıyla gerçekleşen sokak çatışmalarında yaklaşık 50 sivilin ölmesidir.\"
Sözcü Kalın, yazısında HDP hakkında da \"Kendini PKK\'nin yakın müttefiki olarak gören HDP\'nin şimdiye kadar PKK\'den bağımsız bir politika izleyemediği açıktır. HDP, bu nedenle PKK\'nin saldırılarını kınayamamış ve silah bırakma çağrısında bulunamamıştır. Bu da sadece HDP\'nin meşruiyetinin sona ermesine neden olur\" ifadesini kullandı.
Bu noktada, çözüm sürecinin geleceğinin PKK\'nin silahsızlanmasına bağlı olduğunu vurgulayan Kalın, \"Hiçbir demokrasi terörist saldırılar sürerken barış görüşmelerini kabul etmez\" yazdı.