Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Britanya ziyareti öncesi uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Davutoğlu, Hakkâri ile Şırnak şehir merkezlerinin Yüksekova ile Cizre’ye kaydırılacağını belirtti.
Davutoğlu, Bakanlar Kurulu’nda bu hafta Bakanlar Kurulu’nda görüşülecek, “Terörle Mücadele Master Planı” hakkında da bilgi verdi. Davutoğlu planın, operasyon öncesi, operasyon süreci ve sonrasında atılacak adımlar olmak üzere sistematik bir planlarının olduğunu söyledi.
Hürriyet gazetesinden Akif Beki’nin haberine göre Davutoğlu’nun açıklamalarından ilgili kısımları şöyle:
\'Terörle Mücadele Master Planı’
“Bunun birkaç ayağı var, detaylı olarak çalıştık. Bizim genel olarak yaklaşımımız, sistematik olarak şu: 1-Operasyon öncesi, 2-Operasyon süreci, bir de sonrasında atılacak adımlar, bunlar birbirini tamamlayan adımlar.
“Operasyon öncesi iyi planlanmazsa bu sivil kayıplara yol açar. Birçok sıkıntı doğar, hizmetler aksar. Operasyon süresince iyi bir koordinasyon olmazsa istenilen netice hasıl olmaz. Operasyon sonrasında iyi bir planlama yapmazsanız 3 ay sonra bir operasyona daha ihtiyaç hissedersiniz.
“Hiç tavizsiz yapacağımız husus şu: Bir kere birbirini tamamlayan adımlar konusunda ciddi bir planlama yapıldı. Mesela Silopi, Cizre’de başlayan operasyonlar öncesinde ben çok detaylı, neredeyse sokaklara inene kadar bir brifing aldım. Hedef ne; hiçbir illegal yapının, tekrar hiçbir sokağı dahi kontrolü altına alamayacağı, hayatın normal akacağı bir kamu düzeni tesis etmek.
“Mesela Silopi’de şu anda operasyon süreci büyük ölçüde tamamlandı ve bütün mahalleler, bütün sokaklar, temizlendi. Barikatlar kaldırıldı, çukurlar kapatıldı. Ama sokağa çıkma yasağını bir müddet daha uzattık ki hayatın normale dönüşü sağlanırken, bir taraftan da yeni bir güvenlik yapılanmasını sağlayabilelim. Yani eskiden olduğu gibi operasyonlarda sokaklar temizlenip geri çekilinmeyecek, oralarda daha düzenli işleyen bir güvenlik varlığı söz konusu olacak.
“Sonraki aşama hayatın normale dönmesi, okulların açılması, diğer şeyler bunlar da Silopi için mesela planlandı. Cizre’de de büyük ölçüde bu aşamaya doğru geliniyor. Sur’da da aynı şekilde. Ama yavaş yürümesinin sebebi açıkçası çukurlarda, o barikatlarda mayınların yerleştirilmesi sebebiyle sivil kayıpların en düşük seviyede tutulması için adım adım gidiliyor bazı yerlerde.
“Mesela bugün normalleşmenin bir önemli göstergesi olarak Habur kapısı açıldı. 2 bin TIR, Silopi’den eskiden baypas yoluyla geçiyordu bugün rahat şekilde seyrüsefer sağlanıyor. Sonrasında bir kere esnafın kayıpları karşılanacak. Buraya çıkmadan önce Sur’a tekrar 5 milyon Türk Lirası gönderdik.
‘Şehir için yeni karakollar yapacağız’
“Üçüncü önemli başarı bence asker polis işbirliği ve koordinasyonu mükemmel. İlk defa bu anlamda, bu kapsamda bir harekâtı birlikte yapıyorlar. Silopi ve Cizre’de askerin de ekspertizini gerektiren şeyler var, mayınlar vesaire alanlarla ilgili. Mükemmel bir koordinasyon yürüyor.
“Ben her hafta Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı, bu haftalık olağan görüşmede İçişleri Bakanı’nı da çağırıp ayrıca üçünden de bilgi alıyorum. Hiçbir koordinasyon eksikliği yok. Bu üç başarı konusunun üzerine şimdi yapacağımız hayat akışını normalleştirmek, ekonomik hayatı canlandırmak, bu yerlerdeki yeni güvenlik unsurlarıyla hiçbir mahalleyi, mesela Cizre’nin Nur Mahallesi zaten 80’li 90’lı yıllardan beri girilmezdi. Şimdi yok. Her mahallede bunu gerçekleştireceğiz. Orada yeni karakollar, gerekirse yeni güvenlik şeyleriyle bunu yapacağız.
‘Yüksekova ve Cizre kent merkezi olacak
“İdari bazı tasarruflarımız olabilir. Cizre’nin ve Yüksekova’nın il merkezi haline dönüşmesi gibi çünkü dokuları buna çok uygun. Şırnak’ta Cizre’nin, Hakkâri’de Yüksekova’nın bu anlamda Yüksekova Havalimanı ve şehrin yayılması da dahil olmak üzere bunları da çalışıyoruz yani idari yapı itibariyle… İl merkezinin değişmesi. İçel ve Mersin denir ya mesela.
“Şırnak’a gidenler bilir, çok dar bir alanda. Halbuki Cizre çok geniş bir alan. Aynı şekilde Hakkâri’nin genişlemesi zor, Yüksekova genişliyor fakat vilayet yapılanması haline dönüşmediği için de o genişlemeye uygun bir güvenlik ya da hizmet altyapısı olmuyor
“Bunu planlıyoruz, yani üzerinde çalıştığımız hususlardan biri… Diyarbakır’a olan muhabbetimi, Sur’a olan özel ilgimi biliyorsunuz. Bizzat takip edeceğim, bütün o tarihi eserler restore edilecek. Biz Rumeli’de restore etmedik tarihi eser bırakmadık. Sur’u mahrum ve mahzun bırakır mıyız? Mehdi (Eker) Bey’le kaç sefer gittik, en fazla haz aldığım, Ulu Cami’de namaz kılıp etrafta dolaşmak. Bunların hepsini restore edeceğiz, tek bir rant unsurunun oraya girmesine izin vermeyeceğiz. Hani böyle bir şey çıkıyor, ‘rant için’. Hayır hiçbir rant unsuru girmeyecek.
“Eski Mardin’in içi gibi, orijinal Diyarbakır’ın mimarisinde olan taşlarla korunacak, surlar, burçlar minareler, hepsi. Gerekiyorsa bununla ilgili özel bir kanun çıkaracağız. Ben Çevre ve Şehircilik ile Kültür Bakanımıza söyledim. Böyle tarihi nitelikteki şehirlerin merkezi, hele sur içindeyse bir kanunla korunması için özel bir tasarrufta bulunulması.
“Buralarda tarihi dokunun korunması için gerekiyorsa şehre özel Bakanlar Kurulu kararı ya da yasal düzenleme yaparız. Buraların terör odağı, virane yatağı olmasına izin vermeyeceğiz. Operasyon sonrasında inşaat faaliyetleri başlamış olacak. Cizre’nin de göçlerle getto, varoş şekline dönüşmüş yapıları tümüyle düzenlenecek.