Demirtaş: özerklik talebimiz yok.
Demokratik özerklik belediyeciliktir. Demirtaş açıkça altını çiziyor. demokratik ulus ise Türk ulusuna entegre olmaktır.Kürtleri adım adım eritme ve hedefsiz kılma politikaları izleniyor.
Demirtaş gazeticelerle yaptığı röportajda işbirlikçi Kürt potresi çizmiş bulunuyor. Hiç bir statü istemediklerini deklare ediyor.
Hürriyet gazetesinden Fatih Çekirge, S. Demirtaş\'ın gazetecilerlşe sohbetini köşesinde şu şekilde değerlendiriyor.
\"HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la 2 saate yakın sohbet ettik. Büyük bir şaşkınlıkla öğreniyorum ki, Demirtaş ile Kılıçdaroğlu görüşmesinde, HDP bir aday tarifi yapmış. Rıza Türmen’in bir tek ismi verilmemiş. Zaten Türmen’le HDP görüşmüş. CHP yönetimi biraz istekli olsa, Türmen ismi üzerinde anlaşma olabilecekmiş. Demirtaş “Eğer Rıza Türmen ismi olsaydı, desteklerdik” diyor.\"
Şimdi size biraz iddialı gelebilir ama, dün HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la yaptığım sohbetten sonra aldığım not şudur:
\'Türkiye siyaseti yeni bir dönemin eşiğinde\'
Bazı gazeteci arkadaşlarla birlikte Demirtaş’la 2 saate yakın sohbet ettik.
Türkiye siyaseti ve sol/sosyal demokrat hareket için o derece hayati şeyler söyledi ki...
Bir kez daha anladım.
Demirtaş, Türkiye demokrasisi için olması gereken bir isimdir.
HDP ise gerçek anlamda halkların partisi olma heyecanını yaşatmak istiyor.
Bu yüzden Demirtaş’ın anlattıkları Türkiye siyaseti açısından çok önemlidir.
Ve özellikle sol/sosyal demokrat kesimler için... Mutlak izlenmesi, dinlenmesi gereken bir açılım ve değişim sürecidir bu.
Anlıyorum ki, büyük mücadelelerden gelen kadrolar, şimdi Türkiye halkları, emekçileri, ezilenleri için siyaset üretmek istiyor.
Önce kısa mesajları aktarıyorum. Sonra yorumlar...
Rıza Türmen: Büyük bir şaşkınlıkla öğreniyorum ki, Demirtaş ile Kılıçdaroğlu görüşmesinde, HDP bir aday tarifi yapmış. Rıza Türmen’in bir tek ismi verilmemiş. Zaten Türmen’le HDP görüşmüş. Eğer CHP yönetimi biraz istekli olsa, Türmen ismi üzerinde bir anlaşma olabilecekmiş. Nitekim Demirtaş açıkça söylüyor: “Eğer Rıza Türmen ismi olsaydı. Desteklerdik...”
Ortak mücadele için
Başlangıç olurdu: Demirtaş daha da ileri giderek, ortak adayın önemini şöyle anlatıyor:
“Ortak cumhurbaşkanı adayı, bundan sonrasında sol, sosyal demokrat bir ortak mücadele için başlangıç olabilirdi...”
İki parti de değişsin: Demirtaş’ın anlattıklarından anlıyorum ki, CHP’ye şöyle bir öneri gidiyor. “Bizim de değişim ve dönüşüm yapmamız gereken şeyler var, sizin de. Eğer ortak bir aday çıkarırsak, ortak mücadele platformu oluşabilir. Bu bir açılış olur.”
Demirtaş şöyle diyor:
“Onlar bizim bagajımız olduğunu düşünüyor. Olay şudur: Kürtler, ezilenler ötesi bir konumdaydı. Büyük bir mücadele sonucunda Kürtler, bu ülkedeki tüm ezilenlerle eşit statüye geldi. İşte biz de şimdi tüm ezilenlerin, emekçilerin, halkların mücadelesi için birlikte davranmayı öngördük. Ortak demokrasi mücadelesidir bu. Cumhurbaşkanlığı adaylığı bunun kapısını açabilirdi. Ama onlar MHP’yi tercih etti. Üstelik CHP’nin de hiç azımsanmayacak bir bagajı var. Biz bu cesareti gösterdik.”
Özerklik şartımız yok: Gelelim en çok merak edilen diğer konuya. Bir süredir herkes soruyor. “Özerklik talebi var mı?”
Açıkça sorduk. Açıkça cevap verdi:
“Özerklik talebimiz yoktur. Bütün Türkiye’deki belediyelerin güçlendirilmesini istiyoruz. Hepsi budur.”
Ve müzakere sürecinin aşamaları:
1) Eşit yurttaşlıkla ilgili yasal düzenlemelerin yapılması.
2) Güvenlik meselesi. Eve dönüş ve silahsızlanma. Bunlarla ilgili yasal düzenlemelerin yapılması. Ama bu yasal düzenlemeler yalnızca dağdan inme süreci için yapılırsa bu yetmez. Demokratikleşme için yapılmalı.
3) Hakikatler komisyonu kurulmalı. Ve yüzleşme olmalı.
Adaylığın anlamı: HDP’nin yeni Türkiye siyasetindeki yerini daha iyi anlamak için Demirtaş’ın yaptığı adaylık tanımının altını çizmek gerekiyor:
“Benim Cumhurbaşkanlığı’na aday olmam, aynı zamanda bu ülkede bir arada yaşamak istediğimizin en açık mesajıdır. Birlikte yaşamak istediğimizi anlatır. Türkiye halklarının ortak mücadelesine talip olduğumuzu anlatır.”
Erdoğan yorumu: Kuru kuru Tayyip Erdoğan düşmanlığının bir işe yaramadığı ortadadır. Bunun yerine projelerle çıkmak, Erdoğan’ın halkla kurduğu frekansı iyi okumak gerekiyor. Ama biz bir kamp kurup, o kampın içindeki oylara talip olmayı hedeflemiyoruz. Sonra o kamp iktidar olunca diğer kamptakileri mi ötekileştirecek. Olmaz böyle şey. O yüzden halkların partisi olmayı hedefliyoruz. Kamplar ötesi bir siyaset.
\'Bana kendimi iyi hissettirdi\'
Önümüzdeki birkaç yazıyı daha Demirtaş’la sohbete ayıracağım. Çünkü Demirtaş’ın söyledikleri uzun süredir duymak istediğim bir siyasetin ipuçlarını veriyor.
Ve umarım CHP kadroları da bu mesajları iyi okur.
Bütün bunların ötesinde şunu söyleyebilirim ki:
Yaklaşık 2.5 saat süren sohbetimizde, bütün gazeteci arkadaşların sorularına büyük bir samimiyetle cevap verdi. Ve yıllardır siyasetçilerle sohbet eden bir gazeteci olarak, “Doğru mu söylüyor” sorusundan daha farklı bir kriterim var artık.
Vaatlerin, nutukların, ağdalı sözlerin ötesinde bir kriter.
O da şudur:
Anlattıklarının ötesinde acaba bana ne hissettiriyor?
Demirtaş bana kendimi iyi hissettirdi.
Bir sürü vaatten, nutuktan önemlidir benim için bu...\"