Erdoğan bir gazetecinin \'Son gelişimelerle birlikte çözüm süreci artık bitti mi? sorusuna şu cevabı verdi;
\"Çözüm sürecinin başlangıcına bakalım, buraya geldiğimiz ana bakalım. Bu hükümetimizin samimi niyetiydi. Bundan rahatsız olanlar oldu. Son seçimlere, 30 Mart seçimlerine giderken çözüm sürecinin istismar olduğunu gördük. Çözüm süreci karşılığını bulmadı. Daha sonra yapılan genel seçimlere geldiğimizde bunun hasar gördüğünü fark ettik. Artık ortada bir gerçek var. Milli birliğimize ve kardeşliğimize kast edenlerle çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil.\"
HDP\'li yöneticilere bedel ödeteceğiz
Erdoğan Devlet Bahçeli’nin “Yargıtay’ın harekete geçmesi gerektiği,” şeklindeki açıklamaları ve AK Parti’nin “HDP’ye yönelik suç duyurusunda bulunulacağı,” şeklindeki açıklamalar karşısında, “Parti kapatılmasına sıcak bakmadığını ancak parti yöneticilerinin bedel ödemeleri gerektiğini,” belirterek şöyle konuştu:
Ben açık ve net parti kapatılması olayını doğru bulmuyorum. Fakat bu partinin yöneticilerinin bunun bedelini ödemeleri gerekiyor. Anayasanın 14’ncü maddesi çok şeyler sağlıyor. Bunları dokunulmazlık zırhından sıyırmak suretiyle, biz sırtımızı şuraya buraya dayıyoruz diyenler bu ifadelerin bedelini ödemelidirler. Biz gerçek kişileri muhatap almalıyız, tüzel kişilerle uğraşmanın anlamı yok. Parlamento gerekeni yapmalı, senin sırtını dayadığın terör örgütü mü, bunun bedelini ödeyeceksin.
İç Güvenlik yasası kararlılıkla uygulanacak
Erdoğan, İç güvenlik yasasının sadece kitaplar arasında kalması için yapılmadığını, uygulamadaki sıkıntının uygulayıcıların kendilerinden kaynaklandığını belirtti ve en ufak bir taviz verilmeden iç güvenlik yasasının uygulanmasını talep etti.
Erdoğan başlatılan bu operasyonun Kandil’de ve içeride atılan adımlarla kararlı bir şekilde süreceğini belirterek, vatandaşların da ellerindeki bilgileri ulaştırarak güvenlik güçlerine yardım etmelerini istedi.
Erdoğan güvenli bölge konulu bir soruya, “ABD ile sağlanan mutabakat içerisinde, güvenli bölgenin altyapısını oluşturmaya çalıştıklarını, IŞİD ile Suriye’de mücadele verilmesinin büyük önem kazandığını ancak (PKK ile PYD’yi kastederek) IŞİD haricinde Türkiye’nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturan malum unsurların da var olduğunu ve buraların tehditten arındırılması ve mültecilerin vatanlarına dönmesi için zemin oluşturulması beklentisi içinde oldukları,” şeklinde cevap verdi.