Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde Dünya Turizm Fuarı’nda konuşan Erdoğan, ilişkilerinin iyi olduğu dönemde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a şöyle söylediğini aktardı: “Ya bunlar bu ülkede yaşıyor. Bunlar senin vatandaşın değil mi? Bunlara kimlik versene.”
Aksi halde Esad’ın Kürtlere kimlik verme niyetinin olmadığını savunan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Ama benim Kobani’de yaşayan Kürt kardeşim hala bunun farkında değil. Bizim PYD’ye karşı duruşumuz, aynı zamanda bölgedeki Kürt nüfusunun da hissiyatıdır. Bunların Kürt kardeşlerimize öncülük etmek gibi bir derdi yoktur. Tam aksine bunlar Kürt kardeşlerimizin başına beladır. Örgütün tabanı, bölgede yaşayan Kürt nüfusun onda bir dahi değildir. Bu örgütten farklı düşünen Suriyeli Kürt kardeşlerimiz bunun bedelini tehcirle, şiddetle baskıyla ödemektedir. ”
‘Batı’nın silahlarını görüyoruz’
“Türkiye’nin haklı talepleri ne yazık ki, büyük bir suskunlukla geçiştirildi. Bugün aynı tavrın maalesef Suriye ve Irak’taki terör yapılarına karşı sergilendiğine şahit oluyoruz. Kandil’den yönetilen PYD, YPG’nin bölgede yaptığı etnik temizlik faaliyetleri, terör eylemleri, mevcut rejimle olan iş birliği adeta görmezden gelinerek, bu örgüt himaye ediliyor, destekleniyor.
“Örgütün elinden çıkan silahlara baktığımızda hangi silahları görüyoruz? Batı’nın silahlarını görüyoruz. Neredeyse Batı’nın her ülkesinin silahları var. Terör örgütüne karşı savaştığını söyleyenlerin silahlarını da onların elinde görüyoruz.
“PYD, YPG terör örgütünün asıl hedefi; DAEŞ’ten ziyade kendisi gibi düşünmeyen, kendisine tabi olmayan herkestir, bölge halkıdır özellikle de orada yaşayan Kürt kardeşlerimizdir. Bunların Kürt kardeşlerimize öncülük etmek gibi bir derdi yoktur, tam aksine bunlar Kürt kardeşlerimizin başına beladır. Bunu böylece söylemek istiyorum.”