Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rakka operasyonuyla ilgili koalisyon güçlerine çağrıda bulunarak "Bizim buradaki mücadelemiz DEAŞ'ladır. Dolayısıyla eğer hakikaten müttefiklerimiz DEAŞ'la olan mücadelemizde samimiyseler, biz de diyoruz ki 'Sizinle birlikte hareket ederiz.' Yeter ki DEAŞ'ı Rakka'dan da temizleyelim. Burayı da gerçek sahiplerine teslim etmiş olalım. Yani Türkiye olarak bizim buralarda kalma diye bir derdimiz, bir amacımız yok. Buraların sahipleri kimlerse onlar gelsin. Çünkü buralar bize tehdit oluşturuyor. Bize tehdit oluşturacak bir bölge çevremizde istemiyoruz." dedi.
Erdoğan, resmi temaslarda bulunacağı Pakistan'a hareketi öncesi Atatürk Havalimanında düzenlendiği basın toplantısının ardından, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Genelkurmay Başkanı Akar'ın "Fırat Kalkanı Harekatında arzulan hedefe ulaştı." açıklamasını hatırlatarak, "Bundan sonraki adım ne olacak? Münbiç'e yapılacak olası bir harekat yine Türk Silahlı Kuvvetleri ile Özgür Suriye Ordusu tarafından birlikte mi gerçekleştirilecek? Yoksa Amerika ve Rusya'nın da içerisinde olacağı bir operasyon mu olması planlanıyor? Bir de Rakka ile ilgili ne düşünüyorsunuz?" soruları üzerine Erdoğan, başından beri kara harekatının Özgür Suriye Ordusu ile beraber yürütüldüğünü ifade etti.
Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerin, Özgür Suriye Ordusu'na gerekli desteği verdiğini dile getirerek, "Ama başından beri hatırlayın, benim hep kullandığım bir ifade var; burada üç başlık bir defa uygulamada olmalı. Bunun birincisi eğit-donattır. Diğeri terörden arındırılmış bir güvenli bölgedir ki bu bölge aynı zamanda üçüncüsü uçuşa yasak bölgedir. Tabii bunu, Amerikalı dostlarımızla ne yazık ki anlaşamadık." dedi.
"Münbiç Araplara ait olan bir yerdir, PYD'nin veya YPG'nin yeri değildir"
Erdoğan, son rakamlara göre bölgede etkisiz hale getirilen IŞİD mensubunun 3 bini geçtiğini aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yani 3 bini geçti DEAŞ'ın tabii PYD filan da var. Bu kararlılığımız bizim aynen devam ediyor. Şimdiki safha nedir? Şimdiki safha, dediğim gibi daha önce belirlediğimiz Münbiç'tir ki Münbiç Araplara ait olan bir yerdir, PYD'nin veya YPG'nin yeri değildir. Biz bunu da Amerikalı dostlarımıza söyledik.
'Bir defa Fırat'ın doğusuna kesinlikle PYD ve YPG'nin geçmesi gerekir. Bunların burada kalmaması gerekir.' dedik. Onlar 'Geçti, geçiyor.' sürekli bize bunu söylediler ama hala geçmiş değil. Bunun bir defa oradan tamamen boşalması lazım. Oraya da Münbiç'in yerel halkının gelmesi lazım. Ondan sonraki süreç nedir? Çünkü bizim buradaki mücadelemiz DEAŞ'ladır. Dolayısıyla DEAŞ'la olan mücadelemizde de eğer hakikaten müttefiklerimiz, DEAŞ'la olan mücadelede samimiyseler biz de diyoruz ki 'Sizinle birlikte hareket ederiz. Yeter ki DEAŞ'ı Rakka'dan da temizleyelim. Burayı da gerçek sahiplerine teslim etmiş olalım.' Yani Türkiye olarak bizim buralarda kalma diye bir derdimiz, amacımız yok. Buraların sahipleri kimlerse onlar gelsin.
Çünkü buralar bize tehdit oluşturuyor. Bize tehdit oluşturacak bir bölge çevremizde istemiyoruz. Biz buralarda dost olan Suriye halkını ki bunlar bizim dostluktan öte aslında kardeşlerimiz. Ama buraya maalesef böyle bir düşman güçler girmek suretiyle bize Gaziantep'te, Şanlıurfa'da, Kilis'te yaşattıkları o sıkıntıları sürdürdüler. 'Bundan sonra da bunları yaşamak istiyoruz.' dedik. Olay budur."