Gazetenin başyazısında \'Erdoğan\'ın her zaman mağduru oynama konusunda başarılı olduğu\' yorumu yer alırken, \'Hollanda ile girdiği tartışmanın da \"kendisine otokratik güçler getirecek olan referanduma katkı sağladığı\' belirtildi.
Başyazıda ayrıca şu ifadeler yer aldı:
\"Türk cumhurbaşkanının şikayet etmeye hakkı yok. Siyasetçilerin yurtdışında miting yapmak gibi bir hakları yoktur.
\"Pek çok Avrupalı, referandum ile gücünü atırmayı hedefleyen Erdoğan\'a bir platform sunmak istemiyor.
\"Avrupa Konseyi bu durumu \'otoriter ve kişisel bir rejime doğru gerileme\' olarak tanımlamakta haklı.
\"Seçim kampanyalarının ustası olan Erdoğan, bu seçimde kendisini savunmakta zorlanıyordu. Talihsiz olan gerçek şu ki, AB ile yaşanan gerilim Erdoğan için bir lütuf oldu. Nazi söylemleri Avrupalıların kulağına komik gelse de Türk milliyetçilerinin hoşuna gidiyor.
\"Gerçek şu ki, Türkiye\'de Avrupa yanlısı olanlar, görüşlerini açıklamakta her zamankinden daha fazla zorlanacak.\"
Gardner: AKP\'nin taktiklerinin işe yaramadığı söylenemez
Gazetenin dış haberler editörü David Gardner da Türkiye ile AB ülkeleri arasında artan gerilime değinen bir makale yazdı.
\"2002\'den beri kazandığı 10 seçim zaferinin ardından kimse Erdoğan ve neo-İslamcı Adalet ve Kalkınma Partisi\'nin taktiklerinin işe yaramadığını söyleyemez\" diyen Gardner, \'Erdoğan\'ın içgüdüleri olan kutuplaştırma ve gerilimi artırmanın, partisi için fabrika ayarı konumunda bulunduğunu\' belirtti.
\'Erdoğan\'ın otoriterliğe kaymasının Türkiye\'nin AB üyeliği hayallerine son verebileceğini\' belirten Gardner, \'referandumda getirilmek istenen değişikliklerle güçler ayrılığı ve hukukun üstünlüğünün yok edileceğini\' yazdı.