Fenerbahçe’nin Konyaspor maçındaki “Hükümet istifa” sloganları futbol ve siyaset arasındaki gerilimin fitilini ateşlerken, Beşiktaş’ın Antalyaspor maçında da aynı tezahüratın yapılması tartışmaların boyutunu başka bir seviyeye çıkardı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Beşiktaş üyeliğinden istifası ve maçların seyircisiz oynanması yönündeki talebiyle artan gerginlik, Fenerbahçe taraftarına yasak getirilmesi ve bazı taraftarların seyirden men cezası almasıyla tavan yaptı.
İngiliz medyasının önde gelen medya kuruluşu Financial Times, “Bir şeyler kaynıyor’: Türk futbol taraftarları Erdoğan’a saldırıyor” başlığıyla bir analiz yayınladı. Türkiye’deki futbol-siyaset arasındaki gerginliği değerlendiren FT, Fenerbahçe taraftarının Erdoğan’ı 20 yılı aşkın iktidarı boyunca yalan ile suçladığına dikkati çekti.
“Bir şeyler kaynıyor”
FT’ye değerlendirmelerde bulunan İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yağmur Nuhrat, “Bir şeyler kaynıyor” yorumu yaparken, ‘yıkıcı’ depremin büyük bir ekonomik krizle boğuşurken geldiğini söyledi.
“Erdoğan gibi bir lider için bile Türkiye’nin futbol saplantısı üzerinden siyasetin önemine şüphe yok” ifadelerinin yer aldığı analizde, Fenerbahçe taraftarının Kayseri deplasmanına gidişinin engellendiği bilgisi verildi. Bazı taraftarların “bize haksızlık yapanı sandığa gömeceğiz” sözü verdiği belirtildi.
“Erdoğan’ın görüntüleri alay konusu oldu”
Türkiye’nin en önde gelen iki futbol kulübünün taraftarları tarafından gerçekleştirilen protestoların, 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği deprem felaketinde Erdoğan’ın kötü bir yönetim göstermesi sonucu ortaya çıktığına değinildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imar affından, depreme geç müdahale etmesine ve düzgün uygulanmayan inşaat kurallarına kadar birçok konudan sorumlu tutulduğu ifade edildi. Öte yandan Erdoğan’ın deprem bölgesinde çocuklara para dağıttığı görüntülerin sosyal medyada alay konusu olduğu belirtildi.
“Statlar her zaman siyasi”
Stadyumlardaki bazı protestoların, taraftarlar için kişisel riskler taşıdığını söyleyen Öğretim Üyesi Nuhrat, “stadyumların her zaman siyasi” olduğuna dikkati çekti. Ancak son yıllarda, özellikle taraftarların maçlara girmek için biyometrik kimlik kartlarına sahip olmasını gerektiren sistemin 2014’te yürürlüğe girmesinden sonra, tribünlerde doğrudan hükümet eleştirisi nadir olarak görülüyor.