Türkiye\'nin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye’de 2011 yılından bu yana devam eden iç savaşla ilgili olarak dikkati çeken açıklamalarda bulundu. Gül, “Hiçbir zaman iktidar devrilmesinden yana olmadık” ifadesini kullandı.
Sputnik’den Fuad Safarov’un Russia Today’den aktardığına göre, Suriye ve Türkiye arasında 900 kilometrelik bir sınırın olduğunu ve sorunun Türkiye’de de hissedildiğini belirten Gül şöyle dedi:
“Bu sorunun çözümünde bizim de yer almamız lazım, çünkü bu sorun bizim için de tehlike oluşturmakta. Bu ihtilaf sonucunda Türkiye’de 3 milyondan fazla Suriyeli mülteci bulunuyor. Biz Suriye’de istikrar ve çözümden yanayız. Suriye halkının kendi evlerinde mutlu ve güven için yaşayabilmesini istiyoruz. Bizim Suriye veya diğer komşu ülkelere yönelik başka bir niyetimiz yok. Bizim onlarla herhangi bir arazi tartışmalarımız veya çıkar itilaflarımız da yok.”
‘Bu Soruna Türkiye Neden Olmadı’
Gül sözlerine şöyle devam etti: “Şunu unutmamak lazım: Bu soruna Türkiye neden olmadı. Daha önce Suriyeli mercilerle güzel ilişkilerimiz vardı, onlara destek veriyorduk ve düşman hislerimiz yoktu. Bazı Batılı dostlarımızın fazla baskısına rağmen biz Suriye rejimiyle karşılıklı işbirliğini tercih ettik. Biz Suriye’yi değişiklik yapmaya davet ettik çünkü ayakta duramazdı, bu bariz şekilde belliydi. Biz çok samimiyiz ve hiçbir zaman iktidar devrilmesinden yana olmadık. Fakat sorun süreklilik niteliği kazanınca ve ülkeden milyonlarca Suriyeli kaçmaya başlarken, biz bu durumda müdahale etmek zorunda kaldık. Bu krizi biz doğurmadık. Bunu anlamak lazım. Bugün diğer ülkelerle ihtilafın siyasi çözümü için çalışıyoruz. Sonuçta Suriye sorunu kronik haline girdi ve milyonlarca insan bundan zarar görüyor.”
‘PKK Bağlantılı Kürt Gruplar Tehdit Oluşturuyor’
Suriye’nin kuzeyinde durumun gerginleşmesine de dikkat çeken Gül şunları dile getirdi: “Şunun altını çizerek belirtmemiz lazım: Biz Kürtlere karşı değiliz. Bizi bağlayan çok şey var ve biz defalarca onları koruduk. Suriye’de de Irak’ta da. Türkiye’de çok sayıda Suriyeli Kürt mülteci var. İşte bizim karşı çıktığımız konular şunlar: PKK ile bağlantılı bazı Kürt gruplar kontrol ettiği arazileri genişletiyor ve bölgenin nüfus oluşumunu zorla değiştiriyor. Bu tabii ki kabul edilemez ve intikam eğilimlerinin körüklenmesine neden olur. Türkiye Suriyeli Kürtlere mutluluk ve refah arzuluyor. Biz onları tehdit olarak görmüyoruz. Bize göre, kendi arazisini genişleten ve Suriye içinde özel devlet kuran somut Kürt grupları tehdit oluşturmakta. Onlar ülkenin arazi ve siyasi bütünlüğünü tehdit ediyor ve bu da bizi endişelendiriyor.”
Kürdistan’ın bağımsızlığı
Gül, Kürdistan Bölgesi’nin aldığı bağımsızlık referandumu kararına ilişkin ise şunları söyledi:
“Problem şu: Irak\'ta ve diğer ülkelerdeki Kürtler mutlular mı değiller mi, tüm yasal isteklerini yerine gerirebiliyorlar mı? Bağımsızlık, ülkenin (Irak) bölünmesi, bölge için kötü sonuçlar doğurur. Irak birleşik kalmalı. Irak bölünürse diğer ülkelerde de aynı durum yaşanır ve bölgede savaşlar sürer. Tüm etnik gruplar ayrılma hakkına sahipse karışıklık çıkar. Bundan dolayı desteklemiyoruz.”
Sunucunun, Başkan Mesud Barzani\'nin Başdanışmanı Hemin Hawrani\'nin SETA Vakfı’nın düzenlediği panelde, “Biz demokratik hakkımızı kullanıyoruz. Türkiye’deki insanlar nasıl anayasa reformu için oy kullanıyorsa biz de demokratik hakkımızı kullanarak bölgedeki insanların ne istediğini görmek istiyoruz” şeklindeki ifadelerini hatırlatıp, “Sizce haklı değil mi? İnsanların ne düşündüğü görmek için bu referandumu düzenleme hakları yok mu?” sorusuna Gül, şu yanıtı verdi:
“Onun tezi hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığım için konu hakkında yorum yapmak istemiyorum. Ama şunu söylemek istiyorum: Kürtler Irak\'ın bir gerçeğidir, mutlu olmalılar, tüm haklarını kullanabilmeli ve tüm Araplarla eşit olmalı.
Irak bir ülke olarak kalmalı. (Kürtler) Kendi etnik kökenlerinin Araplardan farklı olduğunu iddia ediyorsa ayrılmak için meşru bir yol vardır. Fakat sonrasında ABD, Rusya Çin ve diğer ülkelerde birçok etnik köken aynı iddiada bulunacak. Kürtlere karşı değilim, onların dostuyum. Kuzey Irak\'taki Kürtlerle daima iyi ilişkiler içindeyim. Irak\'ın bölünmesinden endişe duyuyorum çünkü bölgeye barış getirmez.”
