Yeşil Sol Parti İstanbul 2. Bölge milletvekili adayı gazeteci Hasan Cemal, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’dan gelen teklifi önce kabul etmediğini, ancak eşinin, “Bunca zamandır Kürt meselesiyle uğraşıyorsun, kitaplar yazıyorsun. Türkiye ilginç bir döneme giriyor, bu dönemde siyasette yer almalısın, elini taşın altına koy” demesinin ardından, “elini taşın altına koymaya" karar verdiğini anlattı.
Hasan Cemal, Artı Gerçek’ten Esra Çiftçi'ye konuştu. “Kürt meselesinin genel olarak çözümünde ve Türkiye’de barış, demokrasi, adalet ve özgürlük için çalışıp bir şeyler yapmaya gayret etmek istedim ve gazetecilik gömleğimi bir kenara astım” diyen Hasan Cemal, “Gazeteciliği bırakmış olmak tabii ki biraz içimi acıttı ama iyi bir karar verdiğime inanıyorum” ifadesini kullandı.
Hasan Cemal'in Artı gerçekten gerçekleştirdiği röportajdan öne çıkanlar şöyle:
Bugüne kadar birçok siyasi partiden milletvekilliği adaylığı için teklif almışsınızdır. Yine siyasette yer almanız için öneriler olmuştur. Neden bugün siyasete girme kararı aldınız? Sorusunu yanıtlayan Cemal:
‘’91 yılında Erdal İnönü SHP Genel Başkanıyken bana milletvekilliği adaylığı teklif etti. O zaman kabul etmedim. Bugün de HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan milletvekiliği adaylık teklifi yaptı. Önce tereddüt ettim, ısrar etti. Uygun bir şekilde kabul etmedim. Daha sonra eve gelip eşimle paylaştım, eşimin de benim gibi düşüneceğini, hatta kabul etmediğim için sevineceğini düşündüm ama öyle olmadı. Aksine, “Bunca zamandır Kürt meselesiyle uğraşıyorsun, kitaplar yazıyorsun. Türkiye ilginç bir döneme giriyor, bu dönemde siyasette yer almalısın, elini taşın altına koy” dedi. Ben de bunun üzerine elimi taşın altına koymaya karar verdim. Kürt meselesinin genel olarak çözümünde ve Türkiye’de barış, demokrasi, adalet ve özgürlük için çalışıp bir şeyler yapmaya gayret etmek istedim ve gazetecilik gömleğimi bir kenara astım.’’ İfadelerini kullandı.
Gazeteciliği bıraktınız ve siyasete giriyorsunuz, neler hissediyorsunuz? Sorusuna ise Cemal:
‘’İnsan bu yaşa gelince çok fazla düşünmemeye çalışıyor ama gazeteciliği bırakmış olmak tabii ki biraz içimi acıttı ama iyi bir karar verdiğime inanıyorum. Bana daha fazla enerji katacak ve bu enerjiyi özgürlük, demokrasi, hukuk adına mücadele etmek için kullanacağım. Kaç yıl Kürtlerin acılarını dinledim, tanıklık ettim, acılarına dokundum, bunları yazdım. Bu sefer yazdıklarımı, dinlediklerimi gerçekleştirmeyi görmek istiyorum.’’ Yanıtını verdi
Meclis'e girdiğinde parlamentoyu ilk açan milletvekili olması durumunda nasıl bir konuşma gerçekleştireceği sorusu üzerine Hasan Cemal şu ifadeleri kullandı:
‘’ Birincisi çok fazla abartmamak lazım. Çünkü serbestim orada kimse beni engellemiyor, süre vermiyor, süreyi tayin etmek bana ait. Konuşmam da istediğim içerikle olabilir ama bunu istismar etmemek lazım. İstediğim demokrasiyi, barışı, adaleti, özgürlüğü, eşitliği vurgulamak ve aynı zamanda hapiste olan özellikle siyasi mahkumların bırakılması için genel bir af çağrısı da olabilir. Çünkü siyasi bir af olmadan toplumsal ve siyasi barışın kapısının Türkiye’de açılması zor. Hem içeridekilerin hem de dışarıda sürgünde yaşayanların geri gelmesini sağlamak gerekiyor.
İkincisi, toplumsal ve siyasal bir uzlaşma çağrısı yapmak…’’
Yeni dönemde Kürt sorununun demokratik çözümü için nasıl bir yol haritasına ihtiyaç var? Sorusu üzerine Cemal:
‘’Herkes Kürt sorununun çözümünden söz etmeye başladı ama nasıl olacak? Başlangıç noktası Erdoğan’dan kurtulmaktır ve Kürt sorununu Meclis çatısı altına getirmektir. Bu sorunu masaya koyduktan sonra meclis çatısı altındaki millet ittifakı, emek özgürlük ittifakı ve diğer partilerin katılımıyla Kürt sorununu çözmek için gerekeni yapmak lazım. Sorunun zor taraflarını, kolay taraflarını sıralayıp kolayından başlamak gerek. Çünkü 100 yıllık bir sorunu bir anda çözemezsiniz. Önceliklerden başlamak gerek. Bunun meclis içi var, meclis dışı var. Dikkatli, soğukkanlılıkla yapmak lazım. Uzlaştırma ruhunu oluşturup o uzlaşma ruhuyla çözüme ulaştırmak gerek. Geçmişin tecrübesi de bize bunu gösteriyor.’’ Yanıtını verdi. (Kaynak)