Haklarında dosya bulunan milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliğine dair TBMM\'de yapılan birinci oylamada 367 sayısına ulaşılamaması referandum ihtimalini gündeme getirdi.
Bianet’teki habere göre; Sancar, dün akşam yapılan oylamada, oylama gizliliğinin AKP’li vekillerce ihlal edildiğini belirterek Cuma günkü oylamada bu usulsüzlükeri kayıt altına alarak yargıya taşıyacaklarını belirtti.
Sancar konuşmasının devamında; bu teklifin referandumsuz kabul edilme ihtimali çok düşük görünüyor. Dün iktidar partisi milletvekilleri oy kullanılan kabinlerin etraflarında markaj uyguladılar. Hayır ihtimali olanları sindirmek ve caydırmak amacıyla kuşatma taktiği kullandılar.
Cuma günkü oylamada buna karşın bizim de tedbirlerimiz olacak. Oy kabinlerinin etrafında bekleyeceğiz herhangi bir engelleme ya da baskı görürsek kayıt altına alacağız. Gizliliğini ihlal eden her davranış her olay bu teklifi kabul edilirse Anayasa Mahkemesinde iptal nedeni olarak değerlendirilir.\" Dokunulmazlık değişikliği referanduma giderse, bu sadece bir anayasa değişikliği oylaması biçiminde gelişmeyecek, ciddi kutuplaşma ve yüksek derecede gerilim ihtimali çok fazla. Bu değişiklik önerisi HDP’yi ve geniş bir Kürt kesimini meclisten atma, HDP’yi tasfiye etme planın parçası olarak gündeme geldi, o yüzden buna ‘darbe planı’ diyoruz. Referandumla bir Türk-Kürt kutuplaşması olabilir ki, biz bunu arzu etmiyoruz.
Zaten dokunulmazlık teklifine karşı tutumumuz kişisel kaygıdan değil, siyasal alanın devre dışı bırakılmasını engellemek, toplumsal kutuplaşma ve çatışmayı engellemek kaygısından ileri geliyor. Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili daha objektif, evrensel ilkeler olması gerektiğini sürekli önerdik. Dokunulmazlık zırhına bürünmek gibi bir çabamız yok. Burada yapılan şey herhangi bir basit dokunulmazlık tartışması değil, ciddi tartışmaları olacak siyasi darbedir.