Ezidi ve Rojavalı Kürtleri anlatan filmlerin de gösterildiği festivalde, Hindistan, Fransa, Almanya ve İtalya gibi farklı ülkelerden 35’i kısa metraj, 14’ü uzun metraj kurmaca, belgesel ve animasyon film gösterildi.
İzmir’de Halkların Köprüsü Derneği tarafından düzenlenen 2’nci Uluslararası Mülteci Film Festivali 12 Nisan’da Fransız Kültür Merkezi’nde yapılan törenle başlamıştı.
Koronavirüsü salgını nedeniyle iki yıldır yapılamayan etkinlik, bugün sona erdi. Festival mülteci düşmanlığına ve nefret söylemine karşı dayanışmayı büyütmeyi amaçlıyordu.
Festival direktörü Ufuk Tambaş, “Katılım gerçekten çok iyiydi. Umduğumuzun üzerindeydi. Salonlar yetmediği için ek salonlar açtık. Bu sene bazı özel etkinlikler yaptık filmlerin dışında. Önümüzdeki sene de biz aslında sanatın farklı alanlarına, değişik kültürel meselelere ve yine belli konulara odaklanmış panel veya sempozyumlarla çeşitlendirmeyi düşünüyoruz” dedi.
Festival kapsamında Hindistan, Fransa, Almanya ve İtalya gibi farklı ülkelerden, göç ve mülteci hikayeleri anlatan, bazıları mülteciler tarafından çekilmiş 35’i kısa metraj, 14’ü uzun metraj kurmaca, belgesel ve animasyon film gösterime girdi. Filmler arasında Ezidi Kürtlerin ve Rojavalı Kürtlerin hikayelerinin anlatıldığı filmler de yer aldı.
Ramazan Kılıç’ın yapımcılığını yaptığı kısa metrajlı “Penaber” (Mülteci) filmi de bunlardan biriydi. Film, Suriye’deki iç savaşta eşini kaybettikten sonra küçük kızıyla İstanbul’a göç etmek zorunda kalan bir kadının, ellerindeki oyuncak “Viewmaster” fotoğraf makinesi ile geçmişteki hatıralarına tutunmaya çalışmalarını konu alıyor.
Yine Igal Hecht tarafından hazırlanan “Sincar’da Unutulmuş” adlı belgesel de festivalde izleyici ile buluştu. IŞİD’in Şengal'de Ezidi Kürtlere yaptığı korkunç soykırımın hikayesini araştıran film, hayatta kalanlara yardım etmek amacıyla Yunanistan’a taşınan bir Almanyalı Ezidi aktivist olan Emma Broyan’ın çabalarını anlatıyor.
HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalay da, “Bu festivalin İzmir’de yapılması çok anlamlı ve önemli. Çünkü dünyada ve Türkiye’de çığ gibi mültecilerle ilgili meseleler var. bu meseleleri hepimizin yüreğimizde hissetmesi gerekiyor. Mülteci sorunlar demek hepimizin sorunları demek aslında” ifadelerini kullandı.
Filmlerin yanı sıra film ekipleri ile söyleşiler, mültecileri anlatan panel, atölye, biri illüstrasyon iki sergi ve tiyatro gösterisi gibi etkinlikler de izleyici ile buluştu.
Suriyeli sanatçılar Wetfaa Wehb ve eşi Rami el Heceli de doğayı anlatan resim sergileri ile festivale katıldı.
Rami el Heceli, “Şam’da güzel sanatlar okudum. Savaş nedeniyle mülteci olup İzmir’e geldim. Burada sanatla ilgileniyorum. Doğa konulu sergimize yer verildi, mutlu oldum” dedi.
Eşi Wetfaa Wehb de, “Şam’da sanat bölümü okudum, Lübnan’da tablolarımı yapmaya başladım. Sonra İzmir’e geldik. Sadece tek konuda resim yapmıyor, hep yeni şeyler çizmeye çalışıyorum” diye anlattı.
Festivalin açılışında Halkların Korosu, Türkçe, Kürtçe, Lazca, Zazaca, Yunanca gibi farklı dillerde şarkılar seslendirildi.