KCK tarafından yapılan açıklamada da şu ifadelere yer verildi: \"Halkımız\' Kürt sorunu yoktur, Kürt sorunu vardır diyenler bölücüdür ve ihanet içindedir\' diyen, Önder Apo\'nun başlattığı çözüm sürecine tekme vuran Erdoğan\'a tutum koymalı, Erdoğan\'ı karşılamaya gitmeyerek protesto etmelidir.
AKP\'nin seçim beyannamesine çözüm sürecinin girmemesi; Yalçın Akdoğan\'ın seçim beyannamesi yemek tarifi değil diyerek Kürt sorununun çözümünü basitleştirmesi; Ahmet Davutoğlu\'nun çözüm süreciyle ilgili bölümün matbaaya giderken düşürülmüş olduğunu söylemesi Erdoğan\'ın açıklamalarıyla tam bir izaha kavuşmuş bulunmaktadır. Erdoğan\'ın tutumu nedeniyle beyannameye Kürt sorunuyla ilgili bir şey konulmamış; ancak kamuoyu tepkisinin seçimde kendilerine zarar vereceğini düşünerek seçim beyannamesine çözüm süreci yaması yapılmıştır.
HDP, İmralı Heyetinin açıkladığı gibi müzakereler sürecinde İmralı\'ya gidip gelecekler için yeni yerler yapılmış; özel bir masa yerleştirilmiştir. Nitekim bu mekanda müzakereye geçiş tartışmaları yapılmış ve bunun sonucu Dolmabahçe deklarasyonu yayınlanmıştır. Ancak Tayyip Erdoğan tüm bu çalışmaları inkar ve reddetmiştir. Hükümet Tayyip Erdoğan\'ın süreci bitiren bu yaklaşımına tutum koymadığı gibi, Tayyip Erdoğan gibi gerilimi arttıran, provokasyon ve çatışmalara yol açacak söylem ve tutum içine girmektedir.\"
DBP\'li Belediye Eş Başkanları Erdoğan\'ı Karşılamayacak
DBP\'li Diyarbakır, Batman ve Siirt Belediyesi Eş Başkanları bugün bölgeye gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın programına katılmama ve ağırlamama kararı aldı. Açıklamada, Erdoğan\'ın belediyeleri ziyaret etmek istediği ancak Erdoğan\'ın Cumhurbaşkanı olma yerine siyasi parti lideri gibi hareket ettiği, AKP propagandası için bölgeye geldiğinden böyle bir karar alındığı vurgulandı.
\"Partimizin Belediye Eş Başkanları Tayyip Erdoğan\'ı karşılamayacak ve ağırlamayacaklardır\" başlığıyla Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkezinden yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: \"2013 yılının Newroz\'un Sayın Abdullah Öcalan tarafından başlatılan çözüm süreci; AKP hükümetinin oyalama, sürüncemede bırakma ve zorlaştırıcı yaklaşımlarına rağmen Kürt siyasi ve demokrasi mücadelesinin büyük sorumluluğuyla 28 Şubat Dolmabahçe deklarasyonuna kadar taşınmıştır. Dolmabahçe ortak açıklaması Kürt\'üyle, Türk\'üyle tüm toplumda Türkiye\'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümünde büyük bir umut ve Türkiye\'de barışın yakınlaştığı, on yıllardır süren savaşın sona ereceği beklentisi yaratmıştır.
Buna karşın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Dolmabahçe açıklamasını kabul etmemiş, müzakere için gerekli izleme heyetinin kurulamayacağını belirtmiş, sürecin demokratikleşme ve çözüm yönünde evirilmesine müdahale etmiştir. Devamında \'Kürt sorunu yoktur, Kürt sorunundan söz etmek ayırımcılıktır, ihanettir; devlet kimseyi muhatap almaz ve masa yoktur\' diyerek, Kürt sorununu yaratan anlayışı tekerrür etmiştir. Buna paralel olarak AKP hükümeti, Ağrı-Diyadin başta olmak üzere yarattığı provokasyonlarla barış iklimi içinde seçime girmek istemediğini ortaya koymaktadır.
2013 Newroz deklarasyonu, 2 yıldır devam eden süreç, Abdullah Öcalan\'ın çağrısıyla 28 Şubat açıklaması ve buna karşın Tayip Erdoğan ve AKP hükümetinin yaklaşımları kimin çözüm, kiminse savaş istediğini açıkça ortaya koymuştur. Bu gelişmelerin yaşandığı bir ortamda R.Tayyip Erdoğan 2 Mayıs günü Batman, Diyarbakır ve Siirt\'e gelmekte, bu kentlerde Belediye başkanlıklarını da ziyaret etmek istemektedir.
Tayyip Erdoğan\'ın Kürt sorunu, çözüm ve barış sürecine yönelik son dönemde yaptığı açıklama ve savaş politikası dayatmaları nedeniyle, yine Tayyip Erdoğan\'ın maalesef Cumhurbaşkanı olma yerine siyasi parti lideri gibi hareket etmesi ve açılış programı adı altında seçim süreci kapsamında AKP propagandası için kentlere geliyor olması nedeniyle bu kentlerde partimizin Belediye Eşbaşkanları karşılama programlarına katılmayacak ve ağırlamayacaklardır.\"