Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın \"Davet edilirsek gideriz\" açıklamasının ardından Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti\'nin Türkiye\'den deniz, kara ve hava askeri desteği talep etmesiyle teklif, ocak ayının ilk haftasında Meclis\'e gelecek. Türkiye\'nin Libya\'ya asker göndermesine \"Hayır\" diyeceklerini ifade eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, \"Bu dış politika Türkiye’ye yarar değil zarar getirir. Vicdanı olan herkes bunu görmeli” dedi.
Sözcü\'de yer alan haberine göre, gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP lideri ayrıca hem Kanal İstanbul hem de Ankara\'daki TOGO Kuleleri\'yle ilgili tartışmaları değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu, toplantıda şunları söyledi:
Libya\'ya İhvan kardeşliği için gidiliyor. Gerek Suriye, gerek Libya açısından izlenen dış politika Türkiye\'ye yarar değil zarar getirecektir. Libya tezkeresinin TBMM\'de oylanması sırasında askerimizin Libya\'ya gönderilmesine “Evet” demeyeceğiz. Askerimizin kanının Libya çöllerinde dökülmesini istemiyoruz.
Erdoğan, Libya\'ya asker gönderme gerekçesini anlatırken, “Gazi Mustafa Kemal de Libya\'ya gitti” diyor. Bu kadar tarih bilgisinden yoksun bir cumhurbaşkanını ilk kez görüyorum. Libya o zaman Osmanlı toprağıydı. Osmanlı subayı olarak o toprağı korumak için gitti.
Vatan savunmasına ‘Evet\', o konuda hepimiz canımızı vermeye hazırız. Askerlerimizin şehit olmasını, kanlarının Libya çöllerine akmasını doğru bulmuyorum, kabul etmiyorum. Yazıktır günahtır bu memlekete. Vicdanı olan herkes bunu görmeli, tartmalı. Hangi gerekçe ile gidiyor? Hangi avantajlar sağlanacak Türkiye\'ye? Türkiye, Libya\'ya savaşmak için değil, Libya\'daki tarafları barıştırmak, bölgeye barışı getirmek için gitmeli. İki tarafla da konuşmalı. Böyle bir rol üstlenmeli.
\'Aynı Pencereden Bakıyoruz\'
Kılıçdaroğlu, Davutoğlu ve Babacan\'ı sıcak mesajlar yolladı yeni ittifakların kapısını aralayacak açıklamalar yaptı:
\"Yeni ittifaklar olabilir. Türkiye ayrıştı, demokrasiden yana olanlar, otoriter rejimden yana olanlar. Demokrasiden yana olanların ittifak yapması lazım. Gerek Sayın Babacan’ın gerekse Sayın Davutoğlu’nun açıklamalarını dikkatle izliyorum. Güçlü bir parlamenter sistemden yana olduklarını ifade ediyorlar. Sonuçta Türkiye’nin geleceğine aynı pencereden bakıyoruz, farklı düşünsek bile belli konularda. A veya B partisinin iktidar olmasından çok Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu süratle demokratik bir rejimin ihyasıdır. Millet İttifakı sürecinde dört genel başkan, bir metin imzaladık. Burada da böyle bir tablo gündeme gelebilir. Farklı ittifaklar olabilir.\"