CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2020 Meclis bütçe görüşmelerinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, HDP'li belediyeler kayyum atanmasını eleştirerek, şöyle dedi:
Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz; vicdan taşıyorsak, demokrasiden yanaysak, milletin iradesine saygı gösteriyorsak milletin oyuna darbe vurulamaz. Kişi belediye başkan adayı oluyor. Savcı iyi hal kağıdı veriyor. YSK tamam diyor. Seçime giriyor, kazanıyor. Ertesi gün görevden alınıyor. Hangi gerekçeyle? Yargı değil yürütme organı yani atanmışlar; seçimle gelen kişiyi görevden alıyor. Siz demiyor muydunuz atanmışların vesayetinden kurtulmamız lazım diye? Bu millet niye sandığa gitti, oy kullandı? Hangi partiden olursa olsun yasama organı olarak isyan etmemiz lazım. Yargı kararı yok ortada, seçime girebilirsin diyor. Buna itiraz ediyoruz. Bunu sizin belediye başkanları zorla istifa ettirildiğinde de söyledik. Demokrasi hepimiz için ortak payda. Milletin iradesine saygı göstermezsek burada olamayız.”
Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından satır başları şöyle:
Kılıçdaroğlu, parlamentonun işlevi konusunda herkesin düşünmesi gerektiğini belirterek, “Bazen kısır tartışmalar içinde doğruları yeteri kadar yansıtamıyoruz birbirimize. Oysa hepimiz insanız ve hepimizde vicdan var. Hiç kimse yoksulluğu, fakirliği istemez. Herkes ister ki her evde mutluluk olsun. Bazen irademizi, özgür irademizi kullanamaz noktaya geliyoruz. Kullanamadığımız için de baskılar ve etkiler altında kalarak maalesef parlamentonun olması gereken etkilerini başka yerlere deklare ediyoruz” dedi.
"Bir Kişi Mi Kullanacak Millet Adına?"
Anayasada egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunun belirtildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bir kişi mi kullanacak millet adına? Bütün çağdaş demokrasilerde rejim ne olursa olsun yetki millet adına birbirini denetleyen üç organa verilir. Yasamanın görevi kanun yapmaktır. Yürütmenin görevi bizim yaptığımız kanunların amacına uygun olarak uygulamaya konulup konulmadığını denetlemek. Yargı organı da yürütmeyi ve bizi denetlemekle görevlidir. Dolayısıyla güçler dengesi oluşur. Bu yetki, egemenlik hakkının kullanılmasıyla ilgili gayet açık, egemenliğin kullanılması hiçbir kimseye, zümreye bırakılamaz” şeklinde konuştu.
"TBMM'nin İtibarı Ne Olacak?"
“Milletvekilleri yürütme organından bilgi almak için yazılı soru önergesi verir. Sözlü soru yok, kalktı. Yazılı soru önergesi veriyoruz. Anayasaya göre yazılı soru önergelerine 15 gün içinde cevap verilmelidir. Milletvekili sana bir soruyu soruyorsa 15 gün içinde cevap vereceksin. 26. dönemde 15 gün içinde cevap verilen soru oranı yüzde 10.99. Yürütme organı diyor ki, ‘Ey milletvekilleri, ben sizi takmam, sizin sorularınıza cevap bile vermem. Şimdi ben sizin vicdanınıza sesleniyorum. Bu anayasayı sizler kabul etmediniz mi? Bir sorunuza yürütme organı tarafından cevap verilmiyorsa TBMM'nin itibarı ne olacak? Ben itiraz etmeliyim ama her partiden milletvekili de itiraz etmeli.
Bütçe dediğimiz olay ciddi bir olaydır. Parlamento bütçe hakkını kullanarak yürütmeye diyor ki, ‘şu kadar vergi toplayacaksın şu kadar harcama yapacaksın’. Senin sınırlarını bütçe kanunuyla çiziyorum. Yargı koyma yetkisi parlamentonundur. Madem öyle para alacaklar, borçlanma da yapabilirler. Borçlanmanın sınırlarını da parlamento belirliyor. Paranın nerelere harcandığını gelip burada bize anlatıyor. Parlamentoya bugüne kadar, son düzenlemelere kadar bütçeyi TBMM'ye sunan kişi seçilmiş bir kişi. Arkasında milli irade var. Bugün buraya gelip bütçeyi sunan kişi devlet memuru. Hani biz demokrasi diyorduk, milli irade diyorduk.