Kılıçdaroğlu'nun güvenilmez Kürt siyaseti: AKP karşısında bana muhtaçsınız

Kürtleri Van’da AKP tehdidiyle terbiye edeceğine; Vanlı'nın, Dersimli'nin, Urfalı'nın, Diyarbakırlı’nın gördüğü yüz yıllık zulmü,soykırımı Yozgatlıya, Bursalıya, Konyalı'ya anlatmak olsun Kılıçtaroğlu

31.05.2022, Sal - 10:16

Kılıçdaroğlu'nun güvenilmez Kürt siyaseti: AKP karşısında bana muhtaçsınız
Haberi Paylaş

“Huzur” tehdidi

Kılıçdaroğlu’nun Van ziyaretinde sarf ettiği sözler, özelde Kürt sorununun genelde demokratikleşme sorunlarının çözümünün önünde en büyük engelin “düşman kardeşler siyaseti” olduğunu bir kez daha gösterdi. AKP’nin yıllarca Kemalizm karşıtlığı üzerinden devşirdiği iktidar rantının benzerini bugün CHP, tek adam rejimi karşıtlığı üzerinden yapmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu’nun Van konuşmasında AKP’nin seküler soslu versiyonunu görmek bize mahsus olmasa gerek. Erdoğan’ın Mart 2015 yılında Antep’te sarf ettiği “400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün” sözleriyle Kılıçdaroğlu’nun Van’daki konuşmasındaki “bu bölgede huzur içinde yaşamak istiyorsanız bize katılın” cümlesi arasında demokratik zihniyet bağlamında hiçbir fark yok. Her iki anlayış da iktidar olamamaları durumunda toplumu kaosla, huzursuzlukla adeta terbiye etmeye çalışıyor.

Kılıçdaroğlu’nun “Kayyum uygulamasına son verilmesini, seçimle gelenin seçimle gitmesini istiyorsanız, oyunuzun değeri olsun istiyorsanız bize katılacaksınız. Düşüncesini ifade etti diye hapse atılan kişileri ya da düşüncesinden ötürü kimsenin hapse atılmasını istemiyorsanız, Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını istiyorsanız, Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını istiyorsanız bize katılacaksınız” cümlelerindeki emir kipine bakar mısınız? Bu dil, adeta “AKP karşısında bana muhtaçsınız” buyurganlığında, emrediciliğinde kibirli bir dil.

Yozgat’ta ayrı, Van’da ayrı…

Kılıçdaroğlu “biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz, halkın partisiyiz” diyedursun konuşmasının kodları, devletçi partinin kodları olmaktan öteye gidemiyor. Tarihsel olarak kurucu-devlet partisi olma gerçeğinden muhalefetteyken bile kurtulamamış ve AKP’li karanlık dönemin başlıca müsebbibi olan bu gerçeğinizle yüzleşmeden ne halk partisi olabilirsiniz ne de memlekete huzur getirirsiniz; tersine huzursuzluğun, yoksulluğun, çatışmanın kaynağı olursunuz ki şimdiki durumunuz da bu açıdan hiç iç açıcı görünmüyor. Yine kendi deyimiyle “bu memlekette gerçekten adalet istiyorsanız” adresi CHP olarak göstermeyin; önce tarihsel-güncel bir özeleştiri verin. Örneğin Yozgat’ta “Kandil’i yerle yeksan edeceğim” deyip, Van’da “Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacağız” demeyi sadece AKP’yi yenilgiye uğratmak üzerine kurulmuş “özenli bir dil” olarak mı yorumlamamızı istiyorsunuz? Sizin hamasetle yoğrulmuş, gerçekleri ters yüz eden ve en köklü sorunları bile siyasal pragmatizmin aracısı kılan yaklaşımlarınıza pirim vermediği için bugün Demirtaş ve arkadaşları hapishanelerde değil mi? Yine sizin işiniz Kılıçdaroğlu, siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel olarak nefes aldırmaz politikaların hedefindeki Kürtleri Van’da AKP tehdidiyle terbiye etmek değil; Vanlının, Dersimlinin, Urfalının, Diyarbakırlı’nın gördüğü yüz yıllık zulmünü, soykırımlarını Yozgatlıya, Bursalıya, Konyalıya anlatmak olsun

Siz kötüydünüz ama AKP daha kötü

Yanı sıra, HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması sürecinde oynadığınız “tarihsel rolün” özeleştirisini Kürt halkına vermediğiniz sürece hiçbir Kürt siyasetçinin adını ağzınıza almayın. Çünkü bu aymaz dil, Kürt halkının bilinciyle dalga geçmek kadar öfkelerini de daha fazla biriktiriyor. Unutmayın ki bugün siyasal varlığınızı, AKP’nin faşizan politikalarına karşı koyan Kürt halkının özgürlük bilinci ve direnişine borçlusunuz. Bugün halen bu coğrafyada AKP zulmünün son bulacağına dair bir toplumsal ve siyasal umut varsa bu umudu yeşerten Kürt halkının demokratik direnişidir. Ha Kürt halkı bu umudu sizin karakaşınız karagözünüz için yeşertmedi. Kendi kaderlerini, Türkiye halklarıyla ve ezilenleriyle kurduğu tarihsel ittifak mücadelesiyle tayin edeceklerine inandıkları için oyun bozdu, oyun kurdu. O nedenle aldanmayın, aldatmayın; halkların gerçek demokrasi ve özgürlük mücadelesini vantuz gibi emmeye çalışmayın, kendinizi çok da abartmayın ve bi zahmet aradan çekilin… Durum bundan ibaret…


Nerina Azad
Bu haber toplam: 3105 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:23:28:00
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x