Kürd yazar ve siyasetçi Mehmet Akyol'u kaybettik...

Üç ay önce Akciğer kanserine yakalanan Kürt Araştırmacı Yazar ve Siyasetçi Mehmet Akyol, Bugün saat 10-11 arası, tedavi gördüğü İstanbul’daki hastanede hayatını kaybetti.

Mersin’de 1993 Yılında kurulan DEP ve daha sonra HADEP partilerinde il yönetimlerinde çeşitli görevler üstlendi. Tarih Yukarı Mezopotamya’da Başlar adında bir kitabı bulunan Mehmet Akyol evli ve 2 çocuk babasıydı.

Cenazesi yarın Diyarbakır’da (09.06.2014) toprağa verilecek…

Mehmet Akyol\'a Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz...

Mehmet Akyol Kimdir?

1954 Yılında Diyarbakıra Bağlı Lice’nin Dêrqam köyünde doğdu. Diyarbakı Ziya Gökalp Lisesi’nden mezun olduktan sonra Ankara Hukuk Fakultesinde Üniversite öğrenimine başladı. Diğer bir çok Kürt öğrenci gibi hem okuyup hem çalışmak zorunda kaldı. 1972 yılında siyasi faliyetleri nedeniyle işten atılınca öğrenimide sonlanmış oldu. 1982 yılında İstanbulda siyasi faliyetlerinden ötürü tutuklandı. Kabakoz ve Metris Askeri Cezaevlerinde 3 Yıl 8 Ay tutuklu kaldı. 1993 yılında kurulan DEP ve daha sonra HADEP’te yer aldı. İl yönetimlerinde çeşitli görevler üstlendi. 1995 yılından sonra Kürt Tarihi ile ilgili çalışmaları olan Mehmet Akyol Tarih Yukarı Mezopotamyada Başlar adında bir kitabı bulunmaktadır.

TARİH YUKARI MEZOPOTAMYA’DA BAŞLAR

Elinizdeki kitap, asırlarca var olma mücadelesi sayesinde yeni yeni kabul görmeye başlanan bir halkın tarihine yönelik talan ve inkarın bir nebze olsun giderilmesini amaçlayan bir çabadır. Kürdistan coğrafyasında insanlığın ayak izleri geriye doğru takip edildiğinde bulunan gerçekler, egemen güçlerin oluşturduğu tarihle hiç uyumlu değil. Dersim katliamının tarihsel gerçekliği ile uydurulmuş tarihi arasında nasıl bir tezat var ise, Kürtler için uydurulmuş tarih ile, Kürdistan coğrafyasında boyveren medeniyetlerin gerçek tarihi arasında o şekilde bir fark vardır. Adeta tersine duran bir tabloyla karşı karşıyayız; bunun düzeltilmesi için ilk adım olarak algılamak lazım bu çalışmayı. Bu oldukça zor bir o kadar da ciddi bir çaba. Şu anda oluşmuş olan tarih anlayışını değiştirmek açık bir zaman alacak ve muhtemeldir ki, eğer ama hasıl olursa mevcut kuşaklardan çok gelecek kuşaklar açısından tarihe bakarken farklı bir pencere açılmış olacak.