CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ardahan’ın Göle Belediyesi’ni ziyaretinde, “Erdoğan geçmişte sokaktan geldiğini söylüyordu. Şimdi sokaktan kaçıyor. Salon siyasetçisi olmuş. Sıcak salonlarda kendini alkışlatan Erdoğan’a sesleniyoruz; memleket zorda, vatandaş darda. Cüzdanda, mutfakta, pazarda yangın var. Vatandaşın geçimi yok. Onun sesini duymuyorsun ama o sana sesleniyor. ‘Geçim yoksa seçim var’ diyor. O sandığı bizden kaçıramazsın. Sandık gelecek, halkın iktidarı kurulacak. Bunun başka yolu yoktur" dedi.
Özgür Özel, Posof Belediyesi'nin ardından Göle Belediyesi'nde Başkan Gökhan Budak'ı ziyaret etti. Ziyaret öncesi belediye binası önünde toplanan vatandaşlara hitap eden Özel, şöyle konuştu:
'Suriye'de İstikrar İstiyoruz'
"CHP özellikle son bir yıldır emeklilerin, asgari ücretlerin, tarımla geçinenlerin, hayvancılıkla uğraşanların, esnafların sorunlarını sürekli gündemde tutmaya çalışıyor. Bir tarafta Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli, ülkeyi her gün yeni tartışmaların içine sokmak isterken ‘Önce anayasa değiştirelim’, sonra teğmenler tartışması, sonra ‘İsrail Türkiye’ye saldıracak’, sonra Suriye. Diyorlar ki Göleliye; 'Açsın, yoksulsun, işsizsin, güvencesizsin, geleceğin karanlık üzülüyorsun ama üzülme zafer büyük sevinmelisin. Suriye’de zafer kazandık.’ Ne kazandın? 13 yıldır Türkiye’ye 4 buçuk milyon Suriyeli senin yüzünden geldi. 200 milyar dolar para. ‘Bugün emekliye zam yapamıyorum’ diyor, o parayla 100 yıl boyunca emekliye maaş ödeyebilir. O para Suriyelilere harcandı. 283 Mehmetçik Suriye’de şehit oldu. Dünya kadar şehitler oldu, Gaziantep’te, Kilis’te, Karkamış’ta. Ne oldu? 13 yıl sonra ‘Zafer kazandık, HTŞ liderine takım elbise giydirdik, kravat taktık, artık korkmayacağız. O katliam yapmayacak, artık demokratik yönetecek.’ Beyefendiye sorunca diyorlar ki; ‘Dört sene seçim yok, ondan sonra bakacağız.’ O yüzden biz Suriye’nin hep toplam bütünlüğünü savunduk, Suriyelilerin memleketine dönmesini hep savunduk. ‘Orada iç karışıklık yapmayın’ dedik. Suriye’de hem Alevileri hem Sünnileri hem Türkmenleri hem Arapları hem Dürzileri hem de Kürtleri kapsayacak demokratik bir yönetim olsun dedik. Bunu Esat’a anlatmak istedik, anlatamadık. Şimdi gene söylüyoruz. Suriye’de istikrar istiyoruz.
"Hiçbir Siyasi Partinin Planının Parçası Olmayız'
Bir yandan da son günlerde Türkiye'de, düne kadar bu kürsülerden ip atan Bahçeli'nin, düne kadar bizi meşru Meclis'te bulunan siyasi parti DEM ile görüşüyoruz diye 'DEM'leniyorlar' diyen Bahçeli'nin bir çağrısıyla başlayan bir süreç var. CHP tarihinin hiçbir döneminde asla ve asla çatışmadan, kandan, gözyaşından taraf olmadı. Analar ağlamasın istedik, terör dursun, gözyaşı dinsin istedik. ‘Bu işleri Meclis’te yapın’ dedik, vaktiyle kaçırdılar. Şimdi ‘Evet, Meclis doğru zemin’ diyorlar. Biz de diyoruz ki; Meclis zemininde olacak, şeffaf olacak, toplumsal mutabakata dayalı bir süreçte CHP her zaman olduğu gibi Atatürk’ün izinde yurtta barış der, dünyada barış der. Misak-ı Milli sınırlarını gözeten, ay yıldızlı al bayrağı benimseyen, CHP'nin kurucu değerlerine saygılı birlikte yaşama iradesini sonuna kadar savunuyoruz. Kürtler de bizim, Türkler de bizim. Alevi de bizim, Sünni de bizim. Hepimiz kardeşiz, kardeşçe ve barış içerisinde yaşayacağız. Bundan sonraki süreçte de CHP çizgisini, yapısını koruyacaktır. Kimse ama kimse endişe etmesin. Ne tıkayan oluruz ne bozan oluruz. Ama kimse kusura bakmasın; hiçbir siyasi partinin de planının parçası olmayız. Bu işin çıkar siyasetine, parti siyasetine dökülmesine, bir kişinin yeniden seçilmesine endekslenmesine de CHP toplumsal mutabakat zemini için bakar. Böyle bir meselenin asla kişisel çıkar meselesi olarak, yeniden seçim meselesi olarak kullanılmasına asla ve asla izin vermez.