Seçim Kanunu tartışmaları: Daraltılmış bölge çözüm olur mu?

Türkiye Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, pazartesi günü yaptığı açıklamayla Seçim Kanunu tartışmalarının yakın dönemde meclisin gündeminde olacağının sinyalini vermiş oldu.

17.06.2020, Çar - 16:55

Seçim Kanunu tartışmaları: Daraltılmış bölge çözüm olur mu?
Haberi Paylaş

Bakan Gül, "Zaruri yapılması gereken değişikliklerin masaya getirilmesini ve tüm partilerle müzakere edilmesini hedefliyoruz" dedi.

Ankara kulislerinde, bu değişikliklerin daraltılmış bölge uygulaması ve barajın düşürülmesi ancak yine de bölgesel olması gibi bir uygulama üzerinde çalışıldığı konuşuluyor.

Daraltılmış bölge tartışmaları 2014 yılında da gündeme gelmiş ama daha sonra rafa kaldırılmıştı.

Dar Bölge Mi, Daraltılmış Bölge Mi?

Dar Bölge sisteminde Türkiye, seçilecek milletvekili sayısı kadar 'Seçim Bölgesi'ne ayrılır ve her bölgeden bir milletvekili seçilir.

İlk turda en fazla oy alan, iki turlu olduğunda da ilk turda yüzde 51 alan veya ikinci turda en fazla oy alan seçilir.

Daraltılmış bölge sisteminde ise, her il 5 milletvekili çıkaracak şekilde seçim çevrelerine ayrılır, ülke düzeyinde en az yüzde 5 oy alan partiler de aldıkları oya göre söz konusu vekillikleri paylaşır.

Hali hazırda seçim mevzuatının düzenlenmesine yönelik olarak AK Parti tarafından kurulan komisyon Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı başkanlığında olup, komisyonda Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, Ar-Ge'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Grup Başkan Vekilleri Özlem Zengin ve Bülent Turan bulunuyor ve çalışmaların yaz dönemi boyunca sürmesi bekleniyor.

Son dönemde partiler arasında kurulan Millet İttifakı, Cumhur İttifakı gibi uygulamalar sonucunda seçim barajının fiilen ortadan kalkması karşısında ittifak yapan partilerin en az yüzde 5 oy almaları gerektiği şeklinde bir düzenlemeye gidilebileceği konuşuluyor.

Dolayısıyla barajın yüzde 5’e düşmesi sonucunda küçük partilerin katıldıkları İttifak aracılığı ile meclise girmesi engellenebilir.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, pazartesi günü yaptığı açıklamayla Seçim Kanunu tartışmalarının yakın dönemde meclisin gündeminde olacağının sinyalini vermiş oldu.

Bakan Gül, "Zaruri yapılması gereken değişikliklerin masaya getirilmesini ve tüm partilerle müzakere edilmesini hedefliyoruz" dedi.

Ankara kulislerinde, bu değişikliklerin daraltılmış bölge uygulaması ve barajın düşürülmesi ancak yine de bölgesel olması gibi bir uygulama üzerinde çalışıldığı konuşuluyor. Daraltılmış bölge tartışmaları 2014 yılında da gündeme gelmiş ama daha sonra rafa kaldırılmıştı.

Dar Bölge Mi, Daraltılmış Bölge Mi?

Dar Bölge sisteminde Türkiye, seçilecek milletvekili sayısı kadar 'Seçim Bölgesi'ne ayrılır ve her bölgeden bir milletvekili seçilir. İlk turda en fazla oy alan, iki turlu olduğunda da ilk turda yüzde 51 alan veya ikinci turda en fazla oy alan seçilir.

Daraltılmış bölge sisteminde ise, her il 5 milletvekili çıkaracak şekilde seçim çevrelerine ayrılır, ülke düzeyinde en az yüzde 5 oy alan partiler de aldıkları oya göre söz konusu vekillikleri paylaşır.

Hali hazırda seçim mevzuatının düzenlenmesine yönelik olarak AK Parti tarafından kurulan komisyon Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı başkanlığında olup, komisyonda Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, Ar-Ge'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Grup Başkan Vekilleri Özlem Zengin ve Bülent Turan bulunuyor ve çalışmaların yaz dönemi boyunca sürmesi bekleniyor.

Son dönemde partiler arasında kurulan Millet İttifakı, Cumhur İttifakı gibi uygulamalar sonucunda seçim barajının fiilen ortadan kalkması karşısında ittifak yapan partilerin en az yüzde 5 oy almaları gerektiği şeklinde bir düzenlemeye gidilebileceği konuşuluyor. Dolayısıyla barajın yüzde 5’e düşmesi sonucunda küçük partilerin katıldıkları İttifak aracılığı ile meclise girmesi engellenebilir.

Küçük Partileri Baraj Altında Bırakabilir

Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Burak Cop, üzerinde çalışılan ve basına yansıyan öneriler hayat bulursa, yurt genelinde barajı aşamayan partilerin ittifaklar yoluyla barajı baypas etmelerinin önüne geçilmek istendiğini belirtiyor.

euronews Türkçe’den Menekşe Tokyay’ın haberine göre Cop, “Yurt genelinde barajı yüzde 10’dan yüzde 5’e indirirken bunu daha makul bir seviye gibi takdim edebilirler, ama burada asıl belirleyici nokta ittifak-içi baraj. Bu uygulama, partilerin ulusal barajı aşamadıkları durumlarda milletvekili kazanma imkanını ortadan kaldıracak, meclise tek bir milletvekili bile gönderemez hale gelmelerine yol açacak” diyor.

Müzakere edilen bir diğer değişiklik ise “çevre barajı”; yani İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa’da birden fazla, diğer illerde tek olan çevre barajıyla bir partinin milletvekili çıkarması için minimum oy gösteriliyor.

Cop, “Bu baraj 1961 seçimlerinde uygulandı, ardından Anayasa Mahkemesi’nin 1968 yılı kararıyla kaldırıldı. 12 Eylül’den sonra geri getirildi; 1983, 87 ve 91 seçimlerinde uygulandı ve 1995’te yeniden kaldırıldı. Buna göre bir ildeki toplam geçerli oy, seçilen milletvekili sayısına bölünüyor. X ilinde 500 bin geçerli oy varsa ve 5 milletvekili seçiliyorsa, çevre barajı 100 bin oluyor ve 99 bin oy alan bir parti o çevre barajını geçemediği için temsil edilemiyor. Bu, büyük partileri kayıran ve adaletsiz sonuçlara yol açan bir uygulama. 1987 seçimleri tam da bu yüzden iktidar partisinin muhalefetin kazandığı oyları da alarak tek başına iktidarda kaldığı, tarihimizin en adaletsiz seçimlerinden biri olarak nitelendirilir” diyor.

Dolayısıyla, Cop’a göre seçilen milletvekili sayısının azalması temsilde adalete zarar veriyor ve daha az oy alan partilerin aleyhine işliyor.

ANAP lideri Turgut Özal, 1987 seçimlerinden önce seçim çevresini daha da daraltarak 6’ya düşürmüştü ve bugün de AK Parti bu bölgeyi 5 milletvekiliyle sınırlandırarak daha da daraltmak istiyor.

“Bugün AK Parti’nin getirmek istediği seçim sistemini en iyi 1987 seçimlerine bakarak anlayabiliriz ve o süreç çok da adaletsiz sonuçlar doğurdu” diyen Cop, bu değişiklikler için ilgili yasanın değiştirilmesinin yeterli olduğunu, ancak Anayasa’nın 67. maddesine göre seçim kanunlarında yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten 1 yıl içerisindeki seçimlerde uygulanmayacağını belirtiyor.

"Seçim çevresini genişletirsen temsilde adalet sağlarsın, daraltırsan büyük partiyi kayırırsın."

Bir Yıldan Önce Geçerli Olamaz

Dolayısıyla, söz konusu yasal değişiklikler örneğin eylül ayında yasalaşırsa ve daraltılmış bölge getirilirse, bu değişiklikler en erken 2021 Eylül ayında uygulanabilecek.

Ancak, Cop’a göre bu tartışmalarda gözden kaçan önemli bir nokta var:

 

Nerina Azad
Bu haber toplam: 3726 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:02:12:24
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x