Selahattin Demirtaş hakkında 31 fezlekeden oluşan dosyaların bir davada birleştirildiğini hatırlatan Buluttekin, müvekkillerinin hukuki olarak derhal bırakılması gerektiğini belirtti.Demirtaş’ın Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde halen yargılaması devam ettiğini ifade eden Buluttekin şunları söyledi:
“Selahattin Demirtaş hakkında yürütülen soruşturma 31 tane ayrı fezlekeden oluşarak davaya dönüşmüştü. Davaya dönüşen bu dosya sonuç itibariyle Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gitti. Tutuklama kararı Diyarbakır Suç Ceza Hakimliği tarafından verilmişti. Yargılanması Ankara’da devam etti. Yargılanma uzun bir süre tutuklu olarak devam etti. Sayın Demirtaş’ın ilk tutuklanması sonra devam eden haksız tutuklaması nedeniyle başvuru yapıldı.
Sonrasında da tutukluluğun çok uzun sürmesinden dolayı Anayasa Mahkemesi’ne bir başvuru daha yapıldı. Hem ilk tutuklanmasına hem de azami tutukluluk süresinin dolmasından dolayı ikinci başvuru yapıldı. Sonrasında da tutukluğun çok uzun olduğuna dair bir başvuru daha yapıldı AYM’ye. Bu süreç içerisinde tabi Sayın Demirtaş’ın AİHM’deki dosyası da yürüyordu. AİHM Sayın Demirtaş’ın tutuklanmasına yönelik ihlal kararı verdi. Akabinde Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tahliye kararı verdi. Anayasa Mahkemesi’nin şuanki mevcut kararı Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yürüyen dosyadaki tutukluluğa ilişkindir.
Biz oraya farklı farklı nedenlerden dolayı birden fazla AYM’ye başvuruda bulunmuştuk. AYM bu başvuruları değerlendirerek ve sonuç itibariyle müvekkilimiz hakkında ihlal kararı verdi. İhlal kararının içeriği şudur; Selahattin Demirtaş 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyadan tutuklu iken aynı zamanda 6-8 ekim olayları nedeniyle suç işlemeye tahrik suçlamasıyla tutukluydu. AYM bunları da değerlendirdi ve bu kapsamda müvekkilimizin tutukluluğunun haksız yere uzun bir şekilde makul nedenler olmadan devam ettirildiğini tespit etti ve bunun hukuka uygun olmadığını, hak ihlali niteliğinde olduğuna hükmetti.
Bu şekilde müvekkilimize tazminat ödenmesi gerektiğine karar verdi. Müvekkilimizin şuanki tutukluluk nedeni yine 6-8 ekim olayları. Bu 6-8 ekim olaylarına ilişkin olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında aslında müvekkilimizin hiçbir şekilde şüphelisi olmadığı bir dosyadan tutuklu. Müvekkilimizin 6-8 ekim olaylarından dolayı tutuklu olması nedeniyle biz AYM’nin bu kararını önemsiyoruz. Şöyle; Anayasa Mahkemesi kararında müvekkilimizin 6-8 ekim olaylarından dolayı tutukluluğunun haksız yere uzun bir süreç boyunca sürdürülmesi ihlal olarak nitelendirildi.
Müvekkilimiz yine 6-8 ekim olayları nedeniyle tutuklanmış durumda. Yeni tutuklanma nedeni de bu. Hukuk mantığı gereğince şuan mevcut tutukluluk nedeniyle Ankara Nöbetçi Suç Ceza Hâkimliklerinin yapacağı değerlendirmede AYM’nin bu kararının göz önünde bulundurulması gerekiyor ve müvekkilimizin derhal serbest bırakılması gerekiyor. Tahliye edilmesi gerekiyor. Biz de Demirtaş’ın avukatları olarak gerekli başvuruları da en kısa zamanda yapmayı düşünüyoruz.”
