Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi’nin araştırmasına göre, katılımcıların sadece yüzde 22.6’sı seçim sonuçlarından memnun olduğunu belirtirken, yüzde 57.8’i memnun olmayıp beklentilerinin karşılanmadığını, yüzde 11.2’si kısmen memnun olduğunu belirtti.
Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi, "İki Seçim Arası Kürt Seçmen Eğilim Raporu"nu yayımladı.
Araştırma, Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı Diyarbakır, Van, Mardin, Urfa, Hakkâri, Ağrı, Adıyaman, Batman, Kars, Şırnak, Muş, Bitlis, Erzurum, Bingöl, Siirt ve Dersim olmak üzere toplam 16 Kürt ilini kapsıyor.
Katılımcıların yaklaşık yüzde 95'inin yoksulluk sınırının altında olduğu araştırmaya göre, Kürt seçmen 14 Mayıs Milletvekili Seçimlerinde beklentilerine uygun bir sonuç alamadı.
Kürt seçmen sonuçlardan memnun değil
Araştırmaya göre, katılımcıların sadece yüzde 22.6’sı seçim sonuçlarından memnun olduğunu belirtirken, yüzde 57.8’i memnun olmayıp beklentilerinin karşılanmadığını, yüzde 11.2’si kısmen memnun olduğunu belirtti.
Gençler daha çok rahatsız
Eğitim seviyesi arttıkça seçim sonuçlarından memnuniyetsizlik oranının arttığı aktarılan raporda, genç seçmenler diğer yaş gruplarından belirgin bir şekilde farklı olarak 14-28 Mayıs Seçimlerinin sonuçlarından memnun olmadıkları ve beklentilerinin karşılanmadığını ifade etti. Orta ve üst yaş gruplarında ise bu eğilim daha düşük oldu.
Yeşil Sol Parti ve CHP seçmeni partisinin sonuçlarından memnun değil
Katılımcılarının büyük çoğunluğunu Yeşil Sol Parti seçmeninin oluşturduğu araştırmaya göre, AKP’ye oy veren seçmenlerin yüzde 72.3’ü "memnunum, tercih ettiğim parti başarılı oldu" yanıtını verirken, Yeşil Sol Parti'ye oy veren seçmenlerin yüzde 76.3'ü, CHP'ye oy veren seçmenlerin ise yüzde 77.4’ü "memnun değilim, beklentilerim karşılanmadı" yanıtını verdi.
Yeşil Sol Partili katılımcıların sadece yüzde 11.3’ü, CHP’li katılımcıların ise sadece yüzde 2.1’inin sonuçlardan memnun olduğunu ifade etti.
Eğitim seviyesi arttıkça AKP’ye olan desteğin azaldığı, buna karşılık Yeşil Sol Parti ve CHP’ye desteğin arttığı aktarılan rapora göre, Yeşil Sol Parti, en çok desteği üniversite mezunu (yüzde 57.6) ve lisansüstü eğitim (yüzde 63.3) grubundaki katılımcılardan alıyor. AKP ise en çok desteği ilkokul mezunları (yüzde 38.1) ve okuma yazma bilmeyen katılımcılardan (yüzde 29.4), CHP en çok desteği üniversite öğrencilerinden (yüzde 27.6) ve lise mezunlarından (yüzde 17) alıyor.
Yaş grupları itibariyle seçmen dağılımı
Yaş grupları itibariyle ise Yeşil Sol Parti en çok desteği yüzde 60.2 ile 25-34 yaş aralığından, AKP 45-54 yaş aralığından, CHP yüzde 18-24 yaş aralığından alıyor.
Raporda, son genel seçimlerde Kürt seçmenlerin politik tercihlerinin belirlenmesinde "parti sadakatinin" seçim davranışını etkileyen en önemli faktör olduğu belirtilirken, “Her üç katılımcıdan birinin siyasi tercihlerinin parti sadakatine göre belirlendiği, yaklaşık her üç katılımcıdan birinin parti programı ve politikalarının politik tercihlerinin şekillenmesinde önemli bir sebep olarak ön plana çıktığı, her beş katılımcıdan birinin ise “parti lideri”nin son genel seçimlerde oy verme davranışını etkilediği izlenmektedir” denildi.
Araştırmaya göre, son genel seçimlerde en çok hangi saiklerle parti tercihi yaptıkları eğitim durumlarına göre incelendiğinde eğitim seviyesi arttıkça, parti programı ve politikalarının tercih edilme oranının arttığı görülüyor.
Parti geçişkenliği
Araştırma kapsamında 2018 ve 2023 seçimleri arasındaki partisel geçişkenliği de incelendi.
2018’de AKP’ye oy veren seçmenlerin yüzde 82,1’i, 2023’te yine AKP’ye oy verdi. AKP, 2023 seçimlerinde CHP’ye yüzde 3,7, Yeşil Sol Parti’ye ise yüzde 2,3 oranında seçmen kaptırdı.
2018’de CHP’ye oy veren seçmenlerin ise yüzde 72,1’i 2023’te de CHP’ye oy vermiş.
2018’de HDP’ye oy veren seçmenlerin yüzde 84,9’u 2023’te de HDP’ye oy verdiğini ifade ediyor. Ancak, HDP’nin 2018 seçmenlerinden yüzde 9,7’sinin 2023’te CHP’ye geçiş yaptığı görülüyor. 2018’de oy kullanmamış olan seçmenlerin yüzde 43’ü de 2023’te yine oy kullanmadı. Bu seçmenlerin yüzde 21,5’i 2023’te Yeşil Sol Parti’ye, yüzde 16,1’i CHP’ye ve yüzde 4,3’ü AKP’ye oy verdi.
Neden parti değiştirdiler?
Raporda, bu sonuçlar şöyle değerlendirildi: “Araştırma bulgularından hareketle 2018 ile 2023 seçimleri arasında oy geçişkenliğindeki faktörlerin temeline baktığımızda AK Partili katılımcıların önemli bir kısmı parti programı ve politikalarıyla ilgili memnuniyetsizlik (yüzde 32.7) duyduğu ve başka bir partinin politikalarını kendilerine daha yakın gördüğü (yüzde 32.7) için parti tercihi değiştirdiğini ifade ettikleri görülmektedir. Ekonomik nedenler de (yüzde 12.2) bu grupta önemli bir faktör olarak gözükmektedir. CHP’li katılımcılar arasında en belirgin faktör, parti programı ve politikalarıyla ilgili memnuniyetsizlik (yüzde 42.1) olarak öne çıkarken, işleyiş ve liderlik konusundaki şüpheler (yüzde 21.1) de diğer önemli bir sebep olarak sıralanmaktadır. 2018’de HDP’ye oy vermiş seçmenler arasında, işleyiş ve liderlik konusundaki şüpheler (yüzde 26.5) ve parti programı ve politikalarıyla ilgili memnuniyetsizlik (yüzde 21.4) bu değişkenlikte öne çıkan faktörlerdir. Ayrıca, bu grupta “değişim için” (yüzde 6) ve “HDP yönlendirdiği için” (yüzde 11.1) gibi faktörlerin de bulunması da dikkat çekicidir.”
Stratejik oy
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde katılımcıların yüzde 68.5'i Kemal Kılıçdaroğlu'na, yüzde 23.2’si ise Recep Tayyip Erdoğan’a oy verdi.
Araştırmaya göre genç ve orta yaş grubundaki seçmenler Kılıçdaroğlu’nu desteklerken, 65 ve üzeri yaş gruplarında Erdoğan'ı destekledi.
Raporda, “Katılımcıların cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanma davranışını belirleyen en önemli etkenin ne olduğu incelendiğinde yüzde 49.7'sinin oy kullanma davranışlarını "stratejik oy kullandım" gerekçesiyle açıkladıkları görülmektedir. Dolayısıyla milletvekili seçiminde parti sadakati, seçmenin oy tercihini doğrudan etkilerken cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP/Yeşil Sol Parti aday çıkarmadığı için seçmenin oy tercihine dolaylı bir şekilde etki ediyor denilebilir. Bu durum, katılımcıların büyük bir kısmının, sadece kendi ideolojik veya siyasi tercihlerine göre değil, aynı zamanda seçimin genel sonucuna potansiyel etkisi ve ittifak stratejisi bağlamında oy kullandığını göstermektedir. "Kendi adayım olması" sebebiyle oy kullandığını belirtenlerin oranı yüzde 30.3 ile ikinci sıradadır. Bu, katılımcıların yaklaşık üçte birinin, adayın kimliği veya politikalarıyla doğrudan bağlantılı olduğunu hissettiği bir adaya oy verdiğini göstermektedir. "İttifak adayı olması" gerekçesiyle oy kullananların oranı yüzde 12.1'dir. Başka bir ifadeyle bir kısım seçmende oy tercihini, kurulan ittifakın değil, ittifakı bir araya getiren adayın belirlediği söylenebilir. Yüzde 5.3'lük bir kesim, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanmadığını belirtirken yüzde 1.6'lık bir kesimin ise hangi gerekçeyle oy kullandıklarını belirtmek istemediği görülmektedir” denildi.
Kayyım atamaları katılımı etkiler mi?
Raporda, kayyım atamalarının 2014 yerel seçimlerine katılımı etkileyip etkilemeyeceği de soruldu. Buna göre, seçimlere katılımın "Azalacağını düşünüyorum" yanıtını verenlerin oranı yüzde 38.6 oldu.
Raporda, “Bu, seçmenlerin büyük bir kısmının kayyum atamalarının seçimlere olan güveni ve katılımı olumsuz yönde etkileyeceğine inandığını göstermektedir” yorumu yapıldı.
"Seçimlere katılımın artacağını düşünüyorum" yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 26.6 oldu.