Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, "Türkiye aleyhine çeşitli kumpaslara girenler tarihte olduğu gibi bugün de hüsrana uğrayacaklar" dedi.
Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı'nın eğitim yılı başlangıç töreninde konuşan Akar, Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bakan Akar, Doğu Akdeniz açıklamalarıyla Türkiye'nin tepkisini çeken Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a atıfta bulunarak, "Tansiyonun düşmesi için bazılarının sadece susması yeter. Bir şey yapmalarına gerek yok, sussunlar yeter. Bu arada komşumuz Yunanistan’ın bazı ülkelerin menfaatleri uğruna kendini kullandırmaması, bu uğurda meze olmamasını şiddetle tavsiye ediyor, bunu kendilerine hatırlatıyoruz. Umuyoruz bunun farkındadırlar” dedi.
Macron, son olarak “Biz Avrupalılar, Türk halkına değil Erdoğan hükümetine karşı açık ve sert olmalıyız" açıklamasını yapmıştı.
Türkiye’nin tüm sorunların uluslararası hukuk, iyi komşuluk ilişkiler, karşılıklı saygıya dayalı olarak diyalog içinde barışçıl yol ve yöntemler, müzakereler ve siyasi çözümlerle çözümünden yana olduğunu vurgulayan Bakan Akar, bunu her zaman inanarak ifade ettiklerini bildirdi.
Türkiye’nin bu konuda yoğun gayret gösterdiğini ve buna devam edeceğini belirten Akar, “Diyaloğa, görüşmelere önem veriyoruz. Bu çerçevede Yunan komşularımız her seferinde görüşme masasına, diyaloğa, siyasi çözüme davet ediyoruz, etmeye devam edeceğiz. Nitekim NATO çerçevesinde başlatılan görüşmelere Türk heyeti dün katıldı” diye konuştu.
“Kimseyi tehdit etmiyoruz”
Akar, Doğu Akdeniz’de son 15 günde 4 büyük müşterek ve birleşik tatbikat yapıldığını anımsatarak, “Bu tatbikatlar tehdit değil de nedir? Biz dostluktan, iyi komşuluk ilişkilerinden bahsediyoruz silahlanma, askeri yığınakların artırılması ve tatbikatlarla bize karşılık veriliyor. Bunlar tabii ki gerginliği tırmandıran olaylar. Gerginliğin tırmanmaması için yapılması gerekenler gayet basit; diyalog, karşılıklı müzakere, siyasi çözümler üzerine odaklanmak, bu konularda çalışmak. Böyle olmadığı takdirde bunların sıkıntılı sonuçlarının olabileceğinin bilinmesi lazım“ ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin gerilimin tırmandırılmasına engel olmak için telkinler yapmaya devam ettiğini, sabırla faaliyetlerini sürdürdüğünü dile getiren Akar, şöyle konuştu:
“Bir taraftan diyalogdan, gerginliğin azaltılmasından bahsediliyor diğer taraftan da bizim NATO müttefikliğimiz dahi göz ardı edilerek bir takım şiddetli tahrikler, gerilime sebebiyet veren eylem ve söylemlerle adeta bizim sabrımız test edilmekte. Bunun hiç uygun bir yol olmadığını da belirtmek istiyorum. Bizim uluslararası hukuka bağlı olmamız, sabırlı olmamız, iyi komşuluk ilişkilerinden bahsetmemiz zafiyet değil. Hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğimizi, hakkımız neyse sonuna kadar takip edeceğimizi söylemek de bir tehdit değil. Biz kimseyi tehdit etmiyoruz. Biz sadece uluslararası anlaşmalar, mahkeme kararları, teamüller çerçevesinde haklarımız olduğunu ve bunları koruduğumuzu söylüyoruz. Bunun tehdit olarak tercüme edilmesi uygun değildir, gerçeği de yansıtmaz.“
“Doğu Akdeniz’de bir rol kapmaya çalışıyorsunuz”
Bölge ile uzaktan yakından alakası olmayan bazı devletlerin buralara geldiğine de dikkati çeken Akar, “Bir şekilde buralara kadar gelip, buralarda çeşitli roller peşinde faaliyet göstermelerinin de barışa, huzura, istikrara hiçbir şekilde yardımı olmayacağı gibi bilakis gerilimi artıracağı, tırmandıracağını da herkesin bilmesi gerekiyor. Siz, binlerce kilometreden gelip Doğu Akdeniz’de bir rol kapmaya çalışıyorsunuz. Hangi hakla? Sizin kıyınız, temsil yetkiniz var mı? Yok. Buradaki yapılan hareketin tamamen bir rol kapma gayreti olduğunu da herkesin bilmesi lazım. Bunun provokasyondan başka, insanları tahrik etmekten, buradaki sorunu büyütmekten başka yararı olmayacağını herkesin bilmesi gerektiğini dikkatlerinize sunuyorum” değerlendirmelerinde bulundu. Akar, “Bu rol kapmaya çalışanlar Libya’da, Suriye’de, Akdeniz’de, Afrika’da eylem ve söylemleriyle oradaki faaliyetleri, krizleri körüklüyorlar. Özgürlük dediler özgürlük nerede, barış dediler barış nerede? Bunların hepsini göz ardı ederek karşı bir tavır alarak tamamen müttefiklik ruhuna aykırı, özgürlük ve barış söylemlerine aykırı davranış içindeler, bunu da görmemiz lazım. Bu yapılanların hepsi de siyasi çözümü geciktirmekte, siyasi çözümün bir an önce gelmesine olumsuz katkı sağlamaktadır" şeklinde konuştu.
"Yunanistan’ın bazı ülkelerin menfaatleri uğruna kendini kullandırmamasını tavsiye ediyoruz"
Türkiye’nin bölgede barış ve istikrardan yana olduğunu bir kez daha vurgulayan Akar, “Eski şablonlarla, formüllerle, modellerle günümüzün problemlerini çözmeye çalışmak çok yanlış bir davranış olacaktır. Kimse bunu denemesin. Bu köprünün altından çok sular aktı, eski çamlar bardak oldu. Bunu da herkesin aklında tutması lazım. Hak, hukuk, eşitlik, özgürlük tanımayan sömürgeci ve kölecilik zihniyetinin sonunun geldiğini, artık bunların tedavülden kalktığını da herkesin bilmesi lazım. Tehdit diliyle bizimle konuşanlar tarihlerine baksınlar ve atalarıyla görüşsünler. Bu konuda bizim ne yaptığımızı atalarına sorsunlar” ifadelerini kullandı.
Akar, "Türkiye aleyhine çeşitli kumpaslara girenler tarihte olduğu gibi bugün de hüsrana uğrayacaklar. Tansiyonun düşmesi için bazılarının sadece susması yeter. Bir şey yapmalarına gerek yok, sussunlar yeter. Bu arada komşumuz Yunanistan’ın bazı ülkelerin menfaatleri uğruna kendini kullandırmaması, bu uğurda Yunanistan’ın meze olmamasını şiddetle tavsiye ediyor, bunu kendilerine hatırlatıyoruz. Umuyoruz bunun farkındadırlar” değerlendirmesinde bulundu.
“Bugüne kadar koruduk, bundan sonra da korumakta kararlıyız”
Tarihten ders almak gerektiğini söyleyen Akar, “1974’te bütün imkansızlıklara, zorluklara rağmen ne yaptığımızı biliyorlar. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde yapılacak faaliyetlerde bugünkü sahip olduğumuz imkan ve kabiliyetlerle hak alaka ve menfaatlerimizi sonuna kadar koruyacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın, sizlerin de bu konuda büyük fedakarlık ve kahramanlık yapacağınızdan hak alaka ve menfaatlerimizi koruyacağımızdan zerre kadar şüphemiz yok. Hem kendi hem KKTC’li kardeşlerimizin meşru hak alaka ve menfaatlerini her zaman uluslararası hukuku dahilinde bugün kadar koruduk, bundan sonra da korumakta azimli kararlı ve buna da muktediriz. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın” dedi.