Yunan Ulusal Savunma Üniversitesi'nde (Hellenic National Defense College) misafir uzman olarak görev yapan Aya Burweila, Libya'da ateşkesin hakim olduğu ve aralık ayında yapılması planlanan seçimlerin beklendiği mevcut ortamda tüm yabancı askeri güçler üzerinde ülkeden ayrılmalarına ilişkin baskının arttığını söylüyor.
Burweila, "İster Türkiye olsun ister Sudan, Libya'daki tüm yabancı askeri varlıkların ülkeden çıkarılması için iki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karar tasarısı çıkarıldı. Siyasi manzara çok değişti. Türkiye'nin Libya'nın Akdeniz kıyısında askeri varlığını çoğalttığına ilişkin farkındalık arttı. Gerek Avrupa Birliği gerekse ABD, Türkiye'nin Libya'daki niyetiyle ilgili gerçeğin farkına vardı" diyor.
Libya Dışişleri Bakanı Leyla Menguş kısa bir süre önce ülke topraklarındaki tüm yabancı güçlerin ve paralı askerlerin varlığının sonlandırılması için Türkiye'ye işbirliği çağrısı yapmıştı.
Yazar İlhan Uzgel, Ankara'nın kısmen de olsa uluslararası baskılara kulak vermek zorunda kalacağına dikkat çekiyor.
Uzgel, "Türkiye, Suriye'den Libya'ya getirdiği cihatçıları ve savaşçıları kesinlikle geri çekmek zorunda kalacak. Türkiye, Libya'da savaş gücü ya da taktiksel güç değil, az sayıda irtibat personeli tutabilir. Ancak Libya'daki askeri varlığı, Türkiye açısından çok güçlü bir koz" şeklinde konuşuyor.
ABD Savunma Bakanlığı tarafından geçtiğimiz yıl hazırlanan bir raporda Türkiye'nin binlerce paralı askeri Libya'ya gönderdiği ifade ediliyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın danışmanlarından Mesut Caşin, tüm yabancı güçlerin Libya'dan çekilmesi durumunda Türk hükümetinin de güçlerini çekmeye hazır olduğunu söyledi. Caşin, "Türkiye Libya'da askeri nüfuz istemedi, buna ihtiyacımız yok" diyen Caşin, "Ancak Türkiye ve Avrupa Birliği belki işbirliği yapabilir. Türkiye Frontex Avrupa Birliği sınır güvenliğini desteklemeyi hedefliyor. Bu sadece Türkiye, hatta İtalya için değil, Malta da bu durumu destekliyor" diyor.