BCC Türkçe’nin aktardığına göre, Dion Nissenbaum imzalı analizde, ordunun gücünün artışı Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın siyasi rakiplerini gözden düşürmesiyle bağlantılı.
“Türk ordusu, uzun bir süre orduyu kendisine karşı tehlike oluşturan bir rakip gibi gören Erdoğan’ın yanında, yeniden önemli bir aktör olarak ortaya çıkıyor. Erdoğan’ın siyasi muhalifleri gözden düşürme adımlarıyla (kendi seçtiği başbakanı bu ay zorla görevden aldı) generallerin de Erdoğan’ın küresel etkisini yayma girişiminde daha büyük bir rol almalarının önü açıldı” denilen yazıda ordunun Suriye’ye girmeye karşı olduğu, batılı müttefikleriyle ise arasını iyi tuttuğu yazıldı.
Analizde ordunun ‘siyasetten uzak durarak, ulusal güvenlikte merkezi bir oyuncu olarak yeniden ortaya çıktığı’ söylenirken, Kilis’e roket saldırılarına karşı Erdoğan’ın orduyu Suriye’ye gönderme tehdidi için “Ordu müttefiklerin desteği olmadan hareket ederse, Rus jetleri tarafından bombalanmaktan ve uluslararası toplumun kınamasından korkuyor” denildi.
‘ABD ordusuyla ilişki hiç olmadığı kadar güçlü’
Türk ordusu ve Cumhurbaşkanlığı basın bürosunun aralarındaki ilişkiye dair konuşmayı reddettiği hatırlatılan analiz, şöyle sürüyor: “Türk ordusunun etkisini yeniden inşa etmesiyle sarayda generallerin, Erdoğan’ı devirmeye çalışabileceği endişeleri de doğdu. Askeri darbe spekülasyonları Obama yönetiminin Erdoğan’ı devirmeye çalıştığına ilişkin haberlerle canlandı. Erdoğan’ın Washington ziyareti sırasında ordu, darbe iddiaları için ‘Hiçbir yasa dışı, emir komuta hiyerarşisi dışı oluşum veya harekete taviz verilmesi söz konusu değildir’ açıklaması yaptı. Birçokları bu açıklamayı, Türkiye’nin generallerinin, yakın dönem darbe suçlamalarından kaçınmaya çalıştığının işareti olarak gördü.”
Yakın dönemde darbe planlama suçlamasıyla yüzlerce asker, akademisyen ve siyasetçinin cezaevine girdiği hatırlatılan analizde, bu süreçte verilen cezaların ‘Türk ordusunu etkisizleştirdiği’ belirtilerek, kısa bir süre önce Ergenekon davası üzerinden şunlar söylendi: “Yeni jenerasyon askeri yetkililer yeniden inşaya doğru ilerlerken, IŞİD’le mücadelede yakın çalıştığı ABD ve NATO’yla da güçlü bağlar oluşturdu. ABD’li bir yetkili, ‘Ordular arası ilişki ABD hükümetinin Türkiye’yle geleneksel olarak sahip olduğu en güçlü ilişki. Belki de şimdi, hiç olmadığı kadar güçlü’ dedi. ABD ordusu ve diplomatlar, Türkiye’nin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı ordunun etkisini arttırdığı için övüyor.”
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın nikâh şahidi olduğunun da anımsatıldığı yazı, Ahmet Davutoğlu’nun da başbakanlığı bırakmasının ardından Akar’la görüştüğü ve orduya övgüler yağdırdığı ifade edildi.
