Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım Dersim mitinginde yaptığı konuşmada "Geçmişte birçok haksızlıklar, yanlışlar oldu. Bunu biliyoruz. Dersim olaylarının bu topraklarda yaşayanlara ne kadar büyük acılar yaşattığını biz bilemeyiz ama bizim dedelerimiz, büyüklerimiz yaşadı. İstiyoruz ki, bizden sonrakiler yaşamasın. O günün tek parti yönetimi CHP ne dedi, "Dersim bir çıban başıdır" dedi ve bütün buradaki vatandaşlarımızı yok ettiler, acımasızca üzerlerine bombalar yağdırdılar, yaşlarını büyütüp idam ettiler. Şimdi o günlerle yüzleşmek için gelin, bu ayıbı kaldıralım, geçmişin acılarını saralım diye, ana muhalefet partisine, onun genel başkanı Kılıçdaroğlu'na bir özeleştiri yap. Dersim'i, Dersim'de yaşanan vahşeti tekrar bir özeleştiriyle bu ülkenin gündemine getirelim dediğimizde adını bile anmaktan korkuyor. Bu toprakların çocukları. Belki onu Kemal Kılıçdaroğlu diye söyleyince tanımayanlar olabilir. Çünkü doğduğunda Kemal Karakurt'tu, daha sonra soyadını da değiştirdi.
Bugün CHP'ye gönül veren kardeşlerimiz Tunceli'de onlara sonuna kadar sevgimiz saygımız var. Ben diyorum ki, 16 Nisan'da biz bir seçim yapmıyoruz. Partiler seçim yapmıyor. CHP, MHP ve AK Parti olarak seçimlere girmiyoruz. Ülkemizin, gençlerimizin yarınlarının inşası için bir adım atıyoruz. Burası benim topraklarım, ben bu topraklarda gözümü dünyaya açtık. Munzur Dağı'nın kuzeyinde biz, güneyinde Tunceli var. Biz komşuyuz, kardeşiz. Alevi kültürüyle yaşamış, oradan, o iklimden gelmiş, hoşgörüyü bilen bir kardeşinizim. Onun için Tunceli'de yaşayan Alevi Sünni bütün kardeşlerime diyorum ki gün bir olma zamanıdır. Hangi partiye gönül verirseniz verin, bugün Türkiye'nin geleceği için bir olmamız gerekir. 80 milyon vatandaşımızın hepsini aynı muhabbetle sevdik, her rengini, mezhebini, meşrebini zenginliğimiz olarak gördük. Bütün ret ve inkar politikalarını sona erdirdik. Ayrıca milyonlarca sığınmacıyı bağrına basan Türkiye önce kendi vatandaşlarıyla bütünleşmeseydi bugün dünyanın vicdanı haline gelmezdi. Türkiye'nin hiçbir evladını kaybetmeye asla bir rızamız olamaz. Tek bir insanımızı terör örgütlerinin, cinayet şebekelerinin insafına bırakmayacağız. Herkes, her vatandaşımız siyaset yoluyla kendini ifade edecek. Bu topraklarda bir daha kardeş kavgasına, Dersim vahşetine, o acılara izin vermeyeceğiz. Dersim'e bu acıları yaşatanları da tarih sorgulayacak.
Türkiye'nin her köşesine bahar aynı coşku ve heyecanı getirecek, gönüller çiçek açacak. Bizim için Konya neyse, Yozgat neyse; Erzincan da odur, Tunceli de odur, Dersim de odur. Ayrımcılık yapan hiç kimse bizim saflarımızda yer bulamaz. Bu toprakların ruhunu iyi bilirim. Bizim hamurumuz beraber karılmıştır. Kim ki bizim birliğimizi bozmaya çalışırsa onun özü bu milletin hamurundan değildir. Asırlar boyu bu topraklarda her kültür, her inançtan hepimiz kardeşçe yaşadık. Bu vatan, bu ülke, zulümden kaçanların barındığı bir yurt oldu. Ortaçağ engizisyonundan kaçan Yahudiler, bu topraklarda hayat buldu. Hitler faşizminden kaçan bilim adamları Türkiye'de kendine yer buldu. Hocalı'da Azeri kardeşlerimizi katliama maruz kalınca onlara kucak açan yine Türkiye oldu."