BBC’ye konuşan Başbakan Binali Yıldırım, ABD'li yetkililerin kendisine YPG’yi silahlandırma kararının "bir tercih değil, kısa vadeli bir gereksinim" olduğunu ve IŞİD’in Rakka'dan çıkarılmasının ardından “YPG ile işlerinin biteceğini” söylediğini açıkladı.
Yıldırım, YPG'nin silahlandırılmasının ABD'nin kararı olduğunu ve Türkiye'nin de bunun yanlış bir karar olduğunu muhataplarına ilettiğini belirtti.
Yıldırım, "Bu, IŞİD'in yok edilmesine yardımcı olmaz. Aksine daha fazla sorun ortaya çıkartır. Bunun ABD tarafından da anlaşıldığını düşünüyorum. Bana, bunun bir tercih değil, kısa vadeli bir gereksinim olduğunu söylediler. Rakka'da IŞİD'i yendikten sonra YPG ile işlerinin biteceğini belirttiler. Bekleyip, göreceğiz" dedi.
ABD Başkanı Donald Trump, bu hafta içerisinde Suriye'de Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) YPG'ye silah yardımı yapılmasını onaylamıştı.
YPG'ye gönderilecek silahlar arasında ağır makinalı tüfekler ve zırhlı araçlar da bulunuyor.
ABD, SDG'ye gerek havadan gerekse de elit birlikleri ile karadan destek veriyor.
Ancak Türkiye uzun süredir ABD'nin YPG'ye silah yardımı yapmasına şiddetle karşı çıkıyor. Türkiye, YPG'yi PKK'nın bir uzantısı ve bir terör örgütü olarak kabul ediyor.
Başbakan ayrıca bu kararı değiştirmek için Türkiye'nin yapabileceği fazla bir şey olmadığını ancak Türkiye'nin durumu değiştirebileceğini de sözlerine ekledi.
BBC'nin ABD'nin bu kararına karşı Türkiye'nin ne gibi somut adımlar atacağı yönündeki sorusuna ise Yıldırım, "ABD'ye savaş ilan edecek değiliz. Adı ister PKK olsun, ister PYD, ister YPG olsun fark etmez, terör örgütüne karşı savaşmaya devam edeceğiz" dedi.
Yıldırım, ABD tarafından silahlandırılmış olmasına karşın Türkiye'nin kendisine yönelik bir tehdit hissetmesi halinde Suriye'de YPG'ye yönelik hava operasyonlarına devam edeceğini de sözlerine ekledi.
AB ile yeni sayfa açmaya hazırız
Yıldırım aynı mülakatta Avrupa Birliği ile ilişkilere dair bir soru üzerine, 16 Nisan anayasa değişikliği referandumu öncesinde bazı bakanların Avrupa'da miting yapmasının engellenmesinin ilişkilere belli bir ölçüde zarar verdiğini söyledi.
Başbakan, Avrupa'nın bir yandan demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğü gibi değerlere vurgu yaparken, diğer taraftan da Türkiye vatandaşlarına yönelik bu tarz kampanyaları yasaklamasının "çifte standart" olduğunu vurguladı.
Yıldırım, "Ancak şimdi referandum bitti ve artık Türkiye ile Avrupa'nın ortak geleceğine bakıyoruz. Yeni bir sayfa açmaya hazırız. Eğer onlar da hazırsa birlikte hareket edebiliriz" dedi.