Kürtçe köy isimlerinin hafızalardan silinmek istendiğini vurgulayan Tüysüz, önergesinde, “Darbe Anayasasının bir ürünü, bilinçli ve sistematik bir asimilasyon aracı olarak hem şahıs hem köy isimleri değiştirilmiş uzun bir süre belli başlı özellik Kürtçe isimler hafızadan yok edilmek istenmiştir. Bazı köy-mahalle isimleri çok eski olup Kürtçe, Arapça veya başka herhangi bir dilde toplum hafızasına kazınmış, sonradan konulan Türkçe ve yapay isimler pek kabul görmemiş, eski isimler kullanılmaya devam etmektedir” dedi.
“Aynı tabela üzerinde o köy veya mahallenin eski isimleri yazılmalı”
Yerleşim yeri isimlerinin Kürtçe ya da Arapça olarak da tabelalara Türkçe ile birlikte yeniden yazılması gerektiğini belirten Tüysüz şöyle devam etti:
“Belli başlı bazı bölgelerde tabelalarda hem eski hem yeni isimler birlikte yer almakla beraber bazı yerlerde sadece yeni isimler yer almakta eski Kürtçe veya Arapça isimler tabelada olmadığından beraberinde bir kısım zorluklar getirmektedir. Bu nedenle israfa da sebebiyet vermeyecek şekilde tabelaları değiştirmeden aynı tabela üzerinde o köy veya mahallenin eski (Kürtçe, Arapça veya başka bir dildeki) isimlerinin tabelalara eklenmesi için gerekli çalışmanın yapılmasını arz ve talep ederim.”
Önerge Belediye Meclisi’nde oylamaya sunulmadı
Önergesi hakkında Rûdaw’a konuşan Avukat Ahmet Tüysüz, “Kürtçe isimlerin iadesini talep eden bir önerge sundum ve önergemin mecliste oylanmasını istedim. Ancak Belediye Meclisi Başkan Vekili, önergeyi oylamaya sunmadan Ulaştırma Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine karar verdi ve oylama yapılamadı. Konuyu soğutmak istiyorlar ama Ulaştırma Daire Başkanı ile görüşüp meselenin takipçisi olacağım. Sadece Kürtçe isimler değil, Arapça isimler de kullanılabilmeli ve iade edilmeli” dedi. (Rudaw)