ürk kuvvetleri ve Ankara\'nın desteklediği ‘Suriye Millî Ordusu’ grupları, ülkenin kuzeydeki Menbiç, Tel Rıfat ve Ayn el-Arab (Kobani) bölgelerinde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile temas hatlarına takviyeler göndermeye devam ediyor.
Muhalif gruplar, Rakka kırsalındaki Tel Abyad\'ı bombaladığı sırada, arka arkaya üç gündür gerçek mühimmatla askeri tatbikatlar yapmaya ve DSG güçlerine karşı yaklaşan savaş için tüm askeri hazırlıkları tamamlamaya devam ediyor. Öte yandan DSG, Rakka kırsalındaki Tel Abyad\'ı ve Halep\'in kuzeyindeki bölgeleri hedef alan bombardımanlar gerçekleştirdi. Saldırılar sonucunda 7 sivil yaralandı.
Suriye Milli Ordusu\'ndan bir askeri kaynak, Şarku\'l Avsat’a, \"Üç gündür, Heyet Sairun lil Tahrir’in de aralarında bulunduğu muhalefet grupları ve Suriye Milli Ordusu içindeki diğer hizipler, Savunma Bakanı, Başsavcı\'nın Genelkurmay ve muhalefet liderlerinin huzurunda Halep\'in kuzeyinde, DSG ile temas hatlarına yakın bölgelerde, gerçek mühimmatla ileri düzey askeri manevralar yapmaya devam etmesi, SDG’ye karşı yaklaşan savaş için askeri hazırlıkları tamamlama amacı taşıyor” açıklamasında bulundu. Kaynak, Halep\'in kuzeyindeki Bab es-Selame Sınır Kapısı’ndan bir Türk askeri konvoyunun girişine ek olarak, yüzlerce savaşçı ve askeri araç içeren muhalif gruplara büyük askeri takviyeler gönderilmesiyle eş zamanlı olarak Halep\'in kuzey kırsalı bölgelerinde Türk savaş uçağı, keşif uçakları ve Bayraktar İHA’larının uçuş gerçekleştirdiğini belirtti. Kaynak, “Halep\'in kuzeyi ve Rakka kırsalındaki Suriyeli muhalif grupların Türk güçlerinin yanı sıra tüm askeri hazırlıklarını tamamladığı ve DSG’ye karşı askeri harekatın başlaması ve Türk kuvvetleriyle askeri koordinasyon ve iş birliği yoluyla Tel Rıfat ve Menbiç bölgelerinin kurtarılması için sıfır saatinin beklendiği söylenebilir” dedi.
Türk güçleri, Haseke\'nin Tel Tamer ilçesine bağlı Umm el-Kif ve Tel Cum\'a köylerinin yakınlarındaki kırsal kesimler ve Ayn İsa kırsalındaki Sayda ve el- Muallak köylerinin yakınlarındaki başka bölgeler, Rakka\'nın kuzey kırsalı ve Halep\'in kuzeyinde Tel Rıfat\'ın eteklerindeki DSG askeri bölgelerine müdahale etmeye başladı. Türk kuvvetleri Tel Rıfat\'ın kuzeyindeki Miniğ Askerî Hava Üssü’nün etrafını bombaladığı sırada rejim saflarından iki asker ve DSG saflarından birçok kişi yaralandı. Bunu, Halep\'in kuzeyindeki el-Bab ve el-Ra\'i kırsalındaki Ebu ez-Zandin geçişinde ve el-Guz köylerindeki füzeli saldırılar izledi. 7 Rus askeri helikopterinden oluşan bir filo, DSG\'nin bölgedeki güçleri arasında azami teyakkuz halindeyken, SDG\'nin kontrolü altındaki Tel Rıfat ve komşu köyler üzerinde uçuş gerçekleştirdi.
Öte yandan, Suriye-Türkiye sınırına yakın bir alanda Suriyeli muhalif gruplara ait bir mühimmat deposu ve mülteci kampları hedef alındı. Kimin gerçekleştirdiği bilinmeyen saldırı sonucunda patlama ve uçan şarapnel parçaları 3 sivilin ölümüne yol açtı. Bazı mültecilerin yaralanmasına neden olan saldırıda ayrıca çok sayıda mülteci çadırı da zarar gördü.
Suriye\'nin kuzeybatısında faaliyet gösteren Suriye Müdahale Koordinatörleri Örgütü yaptığı açıklamada, \"İdlib\'in kuzeyindeki Babiska kasabasındaki askeri alanlardan birinde patlama meydana geldi. Bölgede yerinden edilenler için yapılan kamplarda beşeri ve maddi hasara yol açan büyük bir patlamaya tanık olundu. Çok sayıda çadırın üzerine şarapnel düşmesi, 19\'dan fazla çadırın ve geçici konutların yakılması sonucu bu kamplarda siviller arasında can kaybı ve yaralanmalar meydana geldi” ifadelerine yer verildi.
Bu, ABD\'nin Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi Linda Thomas Greenfield ve beraberindeki ABD heyetinin Türkiye ile Bab el-Hava sınır kapısına yaptığı ziyaretin ardından geldi. Greenfield, 1 Haziran Çarşamba günü Suriye Sivil Savunma gönüllülerinden oluşan Beyaz Baretliler’den bir ekiple bir araya gelmişti. Görüşmede BM’nin 2254 sayılı kararının uygulanmasına ek olarak ve Rusya\'nın sınır ötesine gönderilen BM yardımlarının uzatılmasını önlemek için veto kararı alma niyetinin ardından 4 milyondan fazla sivilin geçtiği Bab el-Hava geçişini kapatma risklerini tartışmaya ek olarak Suriye\'deki insani durum ve sivillerin korunması konuları ele alındı.
Görüşme sırasında Büyükelçi, ülkesinin ‘hayat kurtaran insani yardımın sınır ötesine giriş mekanizmasının yetki alanını genişletmeyi ve Suriye\'nin kuzeybatısında yaşayan 4,1 milyon insanın hayatını tehdit eden insani bir felaketin yaşanmaması için yardımların süresini uzatma noktasında Washington’un tutumunun’ altını çizdi. Greenfield, ülke içinde yerinden edilmiş iki milyondan fazla insanın BM tarafından sağlanan insani ve tıbbi yardıma bağımlı olduğunun altını çizerken, “Şu anda, Bab el-Hava kapısının açık kalması dışında büyük ölçekte insani yardımın ulaştırılması için başka bir seçenek yok” dedi.
Greenfield, son olarak, ‘tıp sektörüne destek de dahil olmak üzere hayat kurtaran yardımların sürdürülmesinin önemine, sivillerin güvenliğinin sağlanması, onlara sağlık ve tedavi sağlanması ayrıca Suriye’nin ve evlatlarının geleceğini korumanın önemine’ dikkati çekti.