Mezopotamya Ajansı’nda yer alan haberde, 50+1 tartışmalarına değinen Günay, “Erdoğan ve onu ebediyen iktidarda tutacaklarını sanan ekibi kendilerine göre oluşturdukları seçim sistemiyle 50+1 formülünü icat etmişlerdi ve bu formülle kendilerine ömür boyu iktidar, muhalefete de sürekli yenilgi tuzağı hazırlamışlardı. İktidar, muhalefete kurduğu tuzağa kendisi düştü” dedi.
Günay, “Kim kiminle görüşürse görüşsün, kim kiminle hangi pazarlığı yaparsa yapsın 50+1’e takılacaksınız. Bunun başka bir oluru ve kaçarı yok” ifadesini kullandı.
‘Helalleşme, önemsediğimiz bir tartışmadır’
Son dönemde konuşulan helalleşme tartışmasını önemsediklerini fakat buna ‘yüzleşme’ dediklerini vurgulayan Günay, “Helalleşme geçmişin hatalarıyla ve yanlışlarıyla gerçek anlamda yüzleşmeyi gerektirir. Bu anlamıyla toplumsal barışın tesisi için bunun gerçekleşmesi önemlidir” diye konuştu.
‘Erken seçime gidilmeli’
Memleketin yangın yerine döndüğünü sözlerine ekleyen Günay, erken seçim çağrılarına dair ise “Bu iktidarın ülkeyi yönetemediği bir hakikat olarak ortada. Bu iktidarın, ülkeyi yönetemediklerini kabul ederek, bir seçim sürecine girmeli. Bu bir zorunluluk. Ülkenin durumu ortada. Türkiye toplumu artık bunu kabul etmiyor. iktidarın da ülkeyi yönetemediğini görerek erken seçime gitmesi lazım” dedi.
Demirtaş yanıtı: ‘Hiçbir arkadaşımız pazarlık içerisinde değildir’
Günay, son olarak Mustafa Balbay’ın Demirtaş hakkındaki “İddiaya göre Selahattin Demirtaş cumhurbaşkanı adayı olup HDP tabanının Millet İttifakı adayına oy vermemesini sağlama sözü verirse hemen serbest bırakılacak” sözlerine değindi.
Günay, Balbay’ın iddiaları hakkında “Arkadaşlarımızın pozisyonu direniş pozisyonudur. Bu tartışmaları yapmak ve buna katılmak aslında AKP’nin faşizmine su taşımaktan başka bir şey ifade etmiyor” dedi.
Günay, Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında aldıkları tutumun sorulması üzerine, konuya yaklaşımlarını 27 Eylül’deki deklarasyonda açıkladıklarını ifade etti.
Söz konusu deklarasyonda, "Bu bağlamda Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilkesel buluşmaların gerçekleşmesi, HDP seçmenlerinin ülkenin geleceğinde anahtar bir role sahip olmaları nedeniyle günceldir. İster HDP’li isterse başka bir aday olsun, isimler yerine ilkelerin ve yöntemlerin tartışılmasının gerekli olduğu inancındayız. Çünkü demokratik dönüşüm şahıslar aracılığıyla değil, ilkeler ve yöntemler üzerinde müzakere ve mutabakat yoluyla gerçekleşebilir. Seçilecek Cumhurbaşkanı da rolünü ve işlevini ancak bu zeminde doğru bir şekilde yerine getirebilir" denilmişti.
