Rûdaw TV'de “Rûdawi Emro” programına katılan Rebwar Talabani, Kerkük’te Irak ordusu ile Heşdi Şabi birliklerinin çekilip, Federal Polis güçlerinin kentte gelmesinin yanı sıra durumun normalleştirilmesine yönelik atılan adımları değerlendirdi.
“Kerkük’teki askeri güçlerinin isimleri farklı olsa da strateji ve düşünceleri aynı” diyen Talabani, “Hepsi aynı mezhebi erke bağlı hareket ediyor. Federal Polis, Heşdi Şabi ve Anti Terör güçleri bir paranın iki yüzü gibidirler. Federal Polis de melek değil, diğerlerinin kopyasıdır” ifadelerini kullandı.
Talabani, Kerkük’te iki temel planın hayata geçirilmeye çalışıldığını belirterek “Birincisi Kürtlerin arka plana itilmesi ve kentteki hakimiyetlerinin sona erdirilmesi. İkincisi ise Kerkük’teki siyasi, güvenlik ve kalkınma konularında sağlanan istikrarın bozulması. Irak’ın diğer 14 vilayetinde, Kerkük’te sağlanan istikrarın yüzde 5’ine bile rastlayamazdınız” dedi.
Kerkük İl Meclisi Başkanı, “Bu durumda il meclisinin 46 sandalyesini Kürtlere verilseler bile, yine de hiçbir şey değişmez. Bir Anti Terör subayını ya da Heşdi Şabi'yi veya Federal Polis sorumlusunu eleştiremezsiniz” diye konuştu.
Kentte anayasa ve kanunların işlemediğini dile getiren Rebwar Talabani, “Şimdi ne anayasa ne de kanun işleniyor. Askeri bir hakim yerleştirmişler o da askeri bir mahkeme kurmuş gönlüne göre insanları suçlayıp yargılıyor. Yüzlerce kişiyi keyfi tutuklamışlar. Hergün referanduma katkısı olmuş diye Kürt mahallelerine baskın yapıp vatandaşları evlerinden çıkarıyorlar.” ifadelerini kullandı.
