PKK Yürütme Komitesi üyesi Duran Kalkan, örgütün Avrupa’da yayın yapan Yeni Özgür Politika adlı gazetesinde yayınlanan yazısında, Kürdistan Bölgesi’nde bugün var olan statünün, “PKK’nin çok radikal bir biçimde Kürt varlık ve özgürlüğünü dayatması karşısında ortaya çıkan gelişme ve değişikliğin bir sonucu” olduğunu iddia etti.
Kalkan, “Güney Kürdistan’da mevcut devletçiliğin oluşmasına PKK’ye karşı mücadelenin bir gereği olarak izin, fırsat ve şans tanıdı” diye yazdı.
“Temel amacı PKK’yi engellemekti”
PKK’nin 1990’ların başında “Botan ve Behdinan’a dayalı kurtarılmış bir Kürdistan planladığını” belirten Kalkan, bunu önlemek ve PKK’nin Kürdistan Bölgesi'ne girişine fırsat vermemek için derhal harekete geçildiğini iddia etti.
Kalkan, şu ifadeleri kullandı:
“O karar 91’de ‘PKK Güney Kurdistan’a girememeli’ kararına dönüştü. Ne olursa olsun Güney Kurdistan’a girişi engellenmelidir. Onu engellemek için de ABD ‘Çekiç Güç Operasyonu’ denen askeri konsepti kullandı. Aslında bu konseptin temel amacı PKK’yi engellemekti. Dışarıya, 'Saddam güçlerinin 36. Paralel kuzeyine saldırısını durdurmak için böyle bir güvenlik sistemi oluşturuyoruz' dediler ama özünde PKK’nin Güney Kurdistan’a girişini engellemek için böyle bir konsept oluşturdular”
Duran Kalkan, bu yüzden ABD’nin Türkiye ile anlaştığını, “Güney Kürdistan’da bir Kürt siyasi oluşumu yaratıldığını, toplumu bu siyasi oluşumun peşine taktıklarını ve böylece PKK’yi engellemeye çalıştıklarını” savundu.
“PKK’nin Rojava’ya girişini engelleyemediler”
Kalkan, yazısının devamında, “Şunu görmek lazım: Evet, PKK’nin Başure Kurdistan’a girişini ‘Çekiç Güç Operasyonu’ engelledi. Ama DAİŞ tehditti öyle bir durumu yarattı ki, Rojava’ya girişini engelleyemediler” diyerek, ABD ve Avrupa Birliği’nin IŞİD’i sınırlandıracak, engelleyecek bir başka güç bulamadığı için PKK’ye “razı olmak zorunda kaldığını ve kapıları açtığını” belirtti.
“Çekiç Güç Operasyonu” veya Huzur Harekâtı
Huzuru Temin Harekâtı ya da Türkçe adıyla “Çekiç Güç Operasyonu” (1991-1996) Körfez Savaşı'ndan sonra, Kürdistan Bölgesi’ni ve Kürtleri Saddam Hüseyin'in saldırılarından korumayı amaçlayan, Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde savaşa katılan diğer müttefik ülkelerin de dahil olduğu askerî harekâttır.
Mart 1991’de Kürtlerin Güney Kürdistan’da başlattığı başlattığı “Raperin” (Büyük Ayaklanma) hareketinin ardından Saddam Hüseyin rejimi tüm gücü ile saldırıya geçti.
Mart ve Nisan aylarında 2 milyon Kürdün göç etmesine neden olan saldırının ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde 5 Nisan 1991 tarihinde 688 sayılı karar alındı. ABD, İngiltere ve Fransa tarafından bu karara dayanılarak (36. kuzey enlemi'nin kuzeyi ile 32. kuzey enlemi'nin güneyinde “uçuşa yasak bölge” ilan edildi ve Baas rejiminin saldırıları engellendi.
Birleşik Görev Gücü'nde, ABD, Britanya, Hollanda, Fransa, Almanya, Kanada, İspanya ve İtalya yer aldı. Ancak askeri güçler Temmuz 1991’de çekildi.
Ancak Irak ordusunun tekrar saldırması ihtimali nedeniyle 24 Temmuz 1991'de "Huzur Harekatı-2" başlatıldı. Bu harekâtın uygulayıcısı olan Birleşik Görev Gücü, Adana’daki İncirlik üssünde konuşlandı. ABD, İngiltere, Fransa ve Türkiye’ye ait hava gücü ve personellerden oluşuyordu.
Irak ordusu Ekim 1991’de temas bölgelerinden çekildi. Huzur Harekâtı resmen 31 Aralık 1996'da sona erdirildi.
