Devlet hasta tutsaklar konusunda ayrımcı bir politika izliyor
Anayasa Mahkemesi, Adli Tıp Raporu üzerine Ergenekon davasında 23 yıl hapis cezasına çarptırılan eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.
Anayasa Mahkemesi, Adli Tıp Raporu üzerine Ergenekon davasında 23 yıl hapis cezasına çarptırılan eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu için tedbiren tahliye kararı vermesiyle birlikte, gözler bir kez daha cezaevlerinde 163\'ü ölüm sınırında 544 hasta tutsağın durumuna çevrildi. Konuya ilişkin konuşan İzmir ÇHD üyesi Avukat Dinçer Çalım, hasta tutsakların yıllardır demokratik kitle örgütlerinin gündeminde olan bir mesele olduğuna dikkat çekerek, bu konudaki temel sorunun basında yansıyan hasta tutsakların bırakılması olduğunu ifade etti.
\'Bu insanlar ölüme terk ediliyor\'
Türkiye cezaevlerinde çok sayıda hasta tutsağın cenazesinin çıktığını ifade eden Çalım, \"Bunun temel sorumlusu da hükümet, Adli Tıp Kurumu, Adalet Bakanlığı\'dır. Demokratik kitle örgütleri bu konulara işaret etse de hükümet bir adım atmıyor. Paketler çıkarılıyor ama hiç birinde hasta tutukluların durumunu içeren herhangi bir şey yok\" diye belirtti. Tutsakların kaldıkları cezaevine yakın hastanelerdeki doktorlar tarafından tedavi edildiğine dikkat çeken Dinçer, \"Bu gözlemin sonunda da doktorlar rapor hazırlıyor. Örneğin altı aylık ömrü kaldı ya da \'Hapishanede kalması sağlığını bozacak\' şeklinde rapor veriyorlar. Ancak bu doktorların bu raporları kabul edilmiyor. İlla Adli Tıp Kurumu\'na gönderiliyor. Adli Tıp Kurumu\'da aylarca bu tutukluları bekletiyor. En sonunda ya olumsuz rapor veriyor ya da çok gecikmiş şekilde rapor veriyor. Sonuçta bu insanlar ölüme terk ediliyor. Bu durum hükümetin sorumluluğundadır. Hasta tutukluların acilen salıverilmesi gerekiyor, ama hükümet bir adım atmıyor\" dedi
\'Diğer tutukluları içerde öldürmeye mahkûm edeceksin\'
Türkiye cezaevlerinde her geçen gün hak ihlalleri sürdüğünü ve devletin hasta tutsaklara çifte standart uyguladığına dikkat çeken İHD İzmir Şube Başkanı Ahmet Alagöz, Ergenokon davasında tutuklu bulanan hasta tutsak Fatih Hilmioğlu tahliye edilirken, 163 ağır hasta tutsağı ise tahliye edilmemesinin dikkat çekici bir durum olduğunu söyledi. Türkiye\'de fiili olarak idam cezasının kalktığını ancak idam cezasını farklı yöntemlerle uygulandığını belirten Alagöz, \"Şimdi burada göz göre bir ayrımcılık var. Burada bir mağduriyet var, hem aileleri hem hasta tutsakları mağduriyetleri söz konusu. Kesinlikle hukuki olmayan ve insanlık ahlakına uymayan bir yaklaşım söz konusu\" diye belirti.
\'Hasta tutsaklar tahliye edilmiyor\'
Cezaevi sorununun günümüzde trajik bir hal aldığını belirten TAY-DER İzmir Şube yöneticisi Musa Karbadağ ise, cezaevlerinde 500\'ü aşkın acil tedavi edilmesi gerek hasta tutsak olduğunu dikkat çekerek, \"Devlet hasta tutsaklar konusunda 3 maymun rolünü oynuyor. Bizler her gün sokakta tepkilerimizi ortaya koymamıza rağmen maalesef bu konuda devlet yetkilileri hiçbir adım atmadı. Hasta olan tutsaklar için mevzuat olmasına rağmen devlet mevzuatın gereğini yerine getirmiyor ve hasta tutsakları tahliye etmiyor. Maalesef bu konuda çifte standart uygulanıyor\" dedi.
\'Düşmanca politikasında vazgeçilmelidir\'
Karbadağ sözlerine şöyle devam etti: \"PKK davasında tutuklu bulunan Yılmaz Suncak, günlerce hastanenin bodrum katında bekletildikten sonra ameliyat ediliyor ve bodrum katında hiçte hijyenik olmayan şartlarda bekletilmeye devam ediliyor. Gelinen aşamada iktidar bu düşmanca politikasından vazgeçmelidir. Bir an önce hasta tutsaklar bırakılmalıdır. Hasta tutsaklar Kürtlerin kırmızıçizgisidir. Biz bu şekilde cezaevinde tabutların ölümlerin çıkmasına sessiz kalmayacağız sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.\"
/Diha
Nerina Azad
Bu haber toplam: 987 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:02:16:05