Türkiye ile PKK arasında Cezayir\'de ana gündemini Rojava\'nın oluşturduğu gizli bir görüşmenin gerçekleştiğini dile getiren deneyimli gazeteci Oktay Yıldız, anlaşmanın gerçekleştiği şeklindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Dün haftalık olarak çıkan Bas-Haber gazetesinin internet sitesinde M.K imzasıyla yayınlanan “Öcalan’ın yeri mi değiştiriliyor?” başlıklı bir haberin içeriğinde yer alan dikkat çekici iddialar bize “Çarpıcı iddia: Türkiye ile PKK anlaştı” başlığını attırdı.
Türkiye ile PKK arasında Suruç’taki bombalı eylemin ardından yeniden başlayan çatışmalı süreç her iki tarafı da oldukça yıpratmış durumda. Bu nedenle gerek PKK, gerekse Ankara kamuoyundaki görüntünün aksine çatışmalı ortamı sona erdirme girişimlerini hızlandırmış durumdalar. Ancak her iki taraf ta karşı tarafın pes etmesiyle, kendi isteklerinin gerçekleşmesiyle sonuca ulaşmak istiyor.
Her ne kadar milliyetçi oyları arkasına alarak AKP\'nin kaybettiği gücü, kendi şahsında yeniden toparlayan Erdoğan kişisel olarak bu çatışmalı ortamdan beslense de, AKP kurmayları bu çatışmalı sürecin uzun sürmesi halinde ekonomik olarak ciddi bir darboğaza gireceklerinin farkındalar. Bu nedenle, çatışmaların sona ermesi ve çözüm sürecinin devam etmesi için AKP’nin bölge milletvekilleri başta olmak üzere, HDP’nin önde gelen yöneticileri ve Güney Kürdistan’dan YNK’li yetkililerin arabuluculuğuyla alttan alta görüşmeler gerçekleştiriliyor.
Oktay Yıldız: Cezayir’de gizli bir görüşme gerçekleşti
Son günlerde kamouyonda sıklıkla işlenen PKK ile Türkiye arasında gerçekleşen görüşmeler ve anlaşma iddiaları ile ilgili nerinaazad ile düşüncelerini paylaşan Oktay Yıldız, PKK ile Türkiye arasında gerçekleştiği iddia edilen gizli bir takım görüşmeleri doğrularken anlaşma haberlerinin ise halihazırda gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
PKK\'nin etkili ve yetkili yöneticilerinin hakeza HDP\'nin devlet ile görüşmeyi reddettiğini ileri süren Oktay Yıldız, buna rağmen bilhassa aralarında ABD\'li yetkililerin de bulunduğu arabulucuların girişimleri sonucu gizli görüşmelerin gerçekleştiğini dile getirdi.
PKK-Türkiye-ABD eksenindeki gizli görüşme ve pazarlıklarla ilgili bir yazı üzerinde olduğunu ve bunu kısa bir süre içinde yayına hazır hale getireceğini vurgulayan Oktay Yıldız, Cezayir’de Suriye, İran ve Türk heyetleri tarafından ana gündemini Rojava’nın oluşturduğu gizli tutulan bir görüşmenin gerçekleştiği, bu görüşmeler esnasında “hazır bir araya gelmişken şu Kuzey’i de konuşalım” önerisi üzerine pazarlıkların geliştiğini dile getirdi.
YPG’nin her hâlükârda Fırat’ın batısına geçeceğini ve bunun artık bir pazarlık konusu olmadığını dile getiren Oktay Yıldız, Türkiye’nin de bunu kabullendiğine dikkat çekiyor.
ABD’nin Kuzey Kürdistan ile ilgili Türk Hükümeti’ne bazı öneriler getirdiğini ancak henüz net bir cevap alamadığını belirten Yıldız, Reza Sarraf’ın da mevcut pazarlıklara dahil olduğunu dile getiriyor.
Halihazırda PKK ile Türkiye arasında direk bir temasın söz konusu olmadığını, sadece İmralı adasıyla münferit temasların gerçekleştiğini dile getiren Oktay Yıldız, bu temaslarda ele alınan konular ile ilgili bir netlik bulunmadığına dikkat çekti ve Kandil’in İmralı’da gerçekleşen görüşmelere nasıl bir tepki vereceğinin de muğlak olduğunu hatırlattı.
AKP, Ulusalcılar ve Ergenekon birleşti
PKK’nin savaşa devam etme kararlılığında olduğunu, hükümetin kanadında ise herhangi bir adım atma eğiliminin gözlenmediğini ve kısa vadede de böylesi bir niyetin söz konusu olmadığını vurgulayan Yıldız, Erdoğan’ın özellikle Kürt sorunu konusunda tüm kontrolü Ergenekonculara kaptırdığını dile getirdi.
Erdoğan’ın Ergenekoncu ekiple yaptığı pazarlıkta PKK ile mücadeleye, Ergenekon’un en önemli isimlerinden birisi olduğunu ileri sürdüğü Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi’nin tayin edildiğini dile getiren Oktay Yıldız, son derece tehlikeli bir koalisyonun kurulduğuna dikkat çekti.
Hükümetin, mevcut ittifak nedeniyle barış görüşmeleri konusunda sahte de olsa adım atma şansının kalmadığını dile getiren Yıldız, Batı Kürdistan konusunda da yapabilecekleri bir şeyin olmadığını ifade etti.
Penceweni: Büyük Güçler Devrede
2010-2012 yılları arasında devlet ve PKK arasında temas kurulması için aracılık yapan Kürt siyasetçi Mehmet Emin Pencewini Rudaw’dan Ayser Çınar’a verdiği söyleşide önemli bir gelişmeye işaret etmiş ve “Çözüm Süreci”nin devamının sağlanması için “büyük devletlerin”, farklı kanalların devrede olduğunu dile getirmişti.
Bu aslında çok ta gizli kapaklı bir durum değildi. Başta ABD ve AB olmak üzere birçok uluslararası gücün barış sürecinin devamı için çağrılarda bulunduğu kamuoyunun malumu idi. Bu açık çağrıların yanısıra politik ve askeri olarak ta PKK ile direk ve dolaylı görüşmelerin gerçekleştiği ve bu görüşmelerde Çözüm Süreci’nin de masaya yatırıldığı müteakip zamanlarda gün ışığına çıkmıştı.
ABD’nin PKK ile ilk üst düzey görüşmesinin ise geçtiğimiz ayın sonlarında CENTCOM komutanı General Votel’in Batı Kürdistan ziyareti esnasında gerçekleştiği iddia edilmişti.
Rakka operasyonu için hazırlık yapan güçleri denetleyen Joseph Votel’in burada üst düzey 2 PKK’li yönetici ile görüştüğü Batı Kürdistanlı Kürt politikacılar tarafından yazarımız Oktay Yıldız’a birinci ağızdan dile getirilmişti.
Resmi olarak açıklanmayan bu görüşmelerin, ABD’nin küresel tehdit algısını değiştirmesi ve İslamcı örgütleri ana tehdit kategorisine yükseltmesiyle açıklamak olası görünüyor.
General Votel’in Batı Kürdistan’da PKK’li iki yetkili ile gerçekleştirdiği gizli görüşmede Türkiye’nin, “YPG’nin Fırat’ın Batısına geçmesi kırmızı çizgimizdir” şeklindeki hassasiyetini aşmak için bir teklif getirdiği ileri sürüldü.
YPG\'nin Fırat\'ın batısına geçmesine karşılık Hendek savaşlarına son
Basnews’in Demokratik Suriye Güçleri’ne (QSD) dayandırdığı habere göre, Türkiye’den bir heyet, ABD gözetiminde PKK yetkilileri ile Kobanê’de gerçekleşen toplantıda YPG’nin Fırat’ın batısına geçmesi karşılığında PKK’nin hendek savaşını yürüttüğü kentlerden güçlerini çekmesi şartının tartışıldığı ileri sürüldü.
Basnews haberinde söz konusu kaynağın toplantıda ayrıca PKK’nin, Kuzey Kürdistan’daki güçlerini dağa çekmesi karşılığında Abdullah Öcalan’ın yeniden devreye girmesi ve ‘Çözüm Süreci’nin yeniden başlatılmasının gündeme geldiğini ileri sürdü.
CENTCOM komutanı General Votel’in 22 Mayıs’ta gerçekleştirdiği ve hendek savaşının terkedilmesi şartının da konuşulduğu ziyaretinden sadece 3 gün sonra Sivilleri Koruma Birliği’nin (YPS) “Nusaybin’deki silahlı güçlerini 25 Mayıs itibariyle çektiği” açıklaması bu iddiaları doğrular bir gelişme olarak dikkat çekiyor.
Hakeza hendek savaşlarının bu tarih itibariyle durdurulması ve yeni bir hendek gelişmesinin yaşanmaması da bu iddiayı destekleyici bir veri olarak öne çıkıyor.
HDP ve AKP kanadında çağrılar devam ediyor
PKK ile Türkiye arasında direk görüşmeler gerçekleşmese dahi, arabulucular vasıtasıyla görüşmelerin gerçekleştiği biliniyor. Geçtiğimiz hafta içinde basın mensuplarına açıklamalar yapan Binali Yıldırım, PKK kanadından “\'biz görüşebiliriz, silahları bırakabiliriz, konuşalım” şeklinde doğrudan, dolaylı haberlerin geldiğini ifade etmişti.
Çatışmalı ortamdan en çok etkilenen güçlerden biri olan HDP’de ise PKK ile Hükümet arasında iyice sıkışmış durumda. Siyaset üretmekte zorlanan, üyeleri dokunulmazlık tehdidi altında bulunan HDP çaresiz bir şekilde çözüm sürecine dönülmesi için PKK’ye ve devlete çağrılar yapıyor.
Bugün Hürriyet’te bir yazı kaleme alan, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Abdulkadir Selvi, AKP’nin Öcalan ile görüşmeleri sürdürdüğünü dile getirdi. Binali Yıldırım\'ın sözünü ettiği mesajların Kandil\'den ve HDP’den geldiğini ileri süren Selvi “Şehir savaşlarında başarısızlığa uğrayan ama kırsaldan bomba yüklü araçlarla saldırılarını sürdüren PKK’den bu yönde mesajların gelmesini” ilginç buluyor.
AKP’nin PKK’ye dönük mesajlarını vermek için kullandığı AKP MKYK üyesi ve Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu dün yaptığı bir açıklamada, çözüm sürecinin devamı için olmazsa olmaz şartın PKK’nin Türkiye’deki silahlı varlığına kesin bir şekilde son vermesi olduğunu dile getirdi.