Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kürt sorununu biz çözeceğiz çıkışıyla Kürt kamuoyunda gündeme oturdu. Peki sayın Kılıçdaroğlu Kürt sorununu nasıl çözecek? Asıl soru burada gizli. Kendi beyanına göre “Kürt sorununu HDP ile birlikte çözecek”. Buna karşılık HDP eski Eş Genel Başkanı Sezai Temelli İmralı’yı adres göstermişti. Daha sonra çeşitli HDP yöneticileri ve yine Eski Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş çözümün yeri meclistir, açıklamasında bulunmuştu.
Şimdi HDP ve diğer taraflara sormak istiyorum;
Kürt sorunundan kastınız nedir? Denenmiş ve başarısızlıkla sonuçlanmış bir anlayışla neden tekrar aynı masada Kürt ulusunun kaderini belirleyecek işler yapmak istiyorsunuz? Sizce Kürt sorunu sadece PKK’ye silah bıraktırarak çözülecek bir sorun mudur?
Kürt sorunundan kasıtları PKK’nin silah bırakmasıdır. Şimdi bile PKK silah bıraksa yine bu sorun çözülmez. Sorunun çözüm tespitini doğru koymak gerekir.
Aslında bu tespiti Meral Akşener koymuştu. Katıldığı bir TV programında şöyle bir şey söylemişti. Biz bugün Kürt sorununu konuşursak yarın sınırları da konuşmak zorunda kalacağız. Akşener’in bu tespiti ulus bilincinde olan her Kürdün bildiği bir gerçekliktir.
Kürt sorunu sadece PKK’nin silah bırakması değil. Kürt sorununun çözümü Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı çerçevesinde mümkündür. Onun dışında yapılan her şeyin sadece yaraya kısmi merhem olmaktan öteye geçmeyeceğini bu sorunu çözmeye talip olanların bilmesi gerekmektedir.
Kürdün sorunu işgal edilmiş toprak meselesidir. Bunun çözümü de işgal edilen topraklardan çekilmek olur. Şu anda en acil olan şey Kürt ulusuna demokratik özerklik safsatalarıyla değil, federe bir yapıyla bu sorunu eşitlik temelinde çözmektir. Bunun için HDP ve ona oy veren kitlenin demokratik özerklik gibi içi boş kavramlardan vazgeçip gerçekçi bir çözüm olan federasyon istemleri etrafında harekete geçmeleridir. Onun dışında hiçbir şey bu soruna çözüm olamaz.
Bahattin Turan
