Suriye’de binlerce IŞİD ailesinin bulunduğu toplama kampı, “hilafetin” düşmesinin ardından IŞİD’e bağlılığını sürdüren kadınların terör hakimiyetini devam ettirmek istemesiyle giderek düzensiz hale geliyor. El Hol kampında yalnızca geçen hafta genç bir erkek iddialara göre bir grup IŞİD üyesi kadın tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Ardından çıkan isyan nihayetinde kamp görevlilerinin ateş açmasıyla bastırıldı.
Yabancı tutuklular için ayrılmış kampın ek bölümündeki aşırılık yanlısı IŞİD sempatizanı küçük bir grubun şiddetin arkasında olduğu düşünülüyor. Sempatizanların kendi ceza veren mahkemelerini ve dini polis birimlerini kurduğu iddia edildi.
Kamp yetkilileri çoğunluğunu bu yıl IŞİD halifeliğinin elindeki son yerlerden kaçarken gözaltına alınanların oluşturduğu yaklaşık 71 bin kişiyi idare edemeyebilecekleri uyarısında bulundu.
Independent Türkçe'nin haberine göre ise kampı kontrol altında tutan Suriye Demokratik Güçleri (DSG) sözcüsü Mustafa Bali bu hafta yaptığı açıklamada, “Burası bir IŞİD şehri – 71 bin kişi kontrol edilemez. Sadece dışarıdan gelen saldırılardan korunmak için yeterli korumamız var” ifadesini kullandı.
Kampa kaçak yollardan tabanca ve diğer silahların sokulduğunu belirten Bali, “Kamptaki durum tehlikeli ve daha da kötüleşiyor. Defalarca söyledik, El Hol kampı patlamaya hazır bir bomba ve bir IŞİD akademisi. Dünya izliyor ama bir şey yapmıyor” dedi.
Şiddetin patlak vermesi, bir grup Britanyalı parlamenterin Britanya hükümetini kamplardaki Birleşik Krallık (BK) vatandaşı IŞİD şüphelileriyle ilgili daha fazla sorumluluk almaya çağırdığı esnada yaşandı.
Rojava'da DSG’nin kontrolündeki bölgeyi geçen ay ziyaret eden parlamentonun her iki kanadından partiler arası bir delegasyon, yaptıkları yazılı açıklamada on binlerce mahkumu tutmanın yerel makamların “kapasitesinin ötesinde” olduğunu belirtti.
Parlamenterler Lloyd Russell-Moyle, Dış İlişkiler Komitesi eski üyeleri Crispin Blunt, Adam Holloway ve Lord Maurice Glasman delegasyondaki temsilciler arasındaydı.
Delegasyonun 4 günlük ziyaretinin ardından yaptığı ortak açıklamada, “Zorluklar büyük çapta ve acil. Buna öncelik vermemek birinci dereceden uluslararası güvenlik ihmali olur” ifadeleri yer aldı.
El Hol kampında bu hafta yaşanan şiddeti tam olarak neyin tetiklediği belli değil. AFP’ye kendi adına konuşan Kürt bir yetkili IŞİD’li kadınların “mahkemede” idam kararı verdiği ve bir kadını öldürdüğünü söyledi.
Muhafızlar müdahale etmeye çalıştığında çıkan silahlı çatışmada diğer bir kadın hayatını kaybetti. Sınır Tanımayan Doktorlar bir başka olayda protestoyla karşılaşan muhafızların ateş açmasıyla 4 kadının yaralandığını bildirdi. Yerel medya daha sonra Abdullah Ahmed adlı gencin IŞİD’e sempati duyan kadınlar tarafından öldürüldüğünü aktardı. Olayın ardındaki sebep bilinmiyor.