Suriye’nin Dürzi toplumuna bağlı Süveyda Askeri Konseyi, geçici Suriye hükümetine bağlı güçlerin bölgelerine girmesine izin vermeyeceklerini duyurdu.
Konsey, “Tüm gücümüzle gelecekteki herhangi bir düşmanlığa karşılık vereceğiz” açıklamasını yaptı.
Bu açıklama, haftanın salı ve çarşamba günlerinde Dürzi silahlı gruplar ile Şam’a bağlı güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmalarda 100’den fazla kişinin hayatını kaybetmesinin ardından geldi.
Süveyda Askeri Konseyi’nin talepleri
Dürzilerin manevi lideri Şeyh Hikmet el-Hicri, perşembe günü yaptığı açıklamada, toplumu korumak için “uluslararası bir barış gücü”nün Suriye’ye gönderilmesini talep etti.
Hicri, Ceremana ve Sahniye’de yaşananları “evlerinde barışçıl bir şekilde oturanlara karşı haksız bir soykırım saldırısı” olarak nitelendirdi.
Süveyda Askeri Konseyi, Hicri’nin talebini destekleyerek, “Kan dökülmesini durdurmak için BM Güvenlik Konseyi’nden, tarafsız uluslararası güçlerin gözetiminde Süveyda ve çevresinde güvenli bir bölge oluşturulmasını” istedi.
Ayrıca, BM İnsan Hakları Komisyonu’ndan “suçları belgelemek ve sorumlular hakkında uluslararası bir mahkemede soruşturma başlatmak için acilen bir araştırma ekibi gönderilmesini” talep etti.
24 Şubat’ta eski bir Suriye ordusu subayının liderliğinde kurulan ve Hicri tarafından desteklenen Dürzisilahlı gruplardan oluşan konsey, “Arap Dağı bölgesinin Tahrir el-Şam örgütüne teslim edilmesine izin vermeyeceğiz. Sözde kamu güvenliği güçlerinin Arap Dağı’na girmesine hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Arap Dağı, Süveyda vilayetinin güneyinde, Dürzîierin ana yerleşim bölgesi olan dağlık bir alan.
Ne olmuştu?
Olaylar, pazartesiyi salıya bağlayan gece, bir Dürzi din adamının İslam Peygamberi Hz. Muhammed’e hakaret ettiği iddia edilen bir ses kaydının yayılmasıyla başladı.
Dürziler ve Hristiyanların yaşadığı Ceremana kentinde çatışmalar patlak verdi.
Salıyı çarşıyaba bağlayan gece ise çatışmalar, yine Dürzi ve Hristiyan nüfusun bulunduğu Sahniye bölgesine sıçradı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, iki gün süren çatışmalarda 102 kişi hayatını kaybetti.
Şam yakınlarındaki Ceremana’da 30 güvenlik görevlisi ve Suriye Savunma Bakanlığı’na bağlı asker, 21 Dürzisilahlı kişi ve 11 sivil öldü.
Süveyda vilayetinde ise 40 Dürzi savaşçı yaşamını yitirdi.
Şam’ın tutumu
Perşembe günü Şam, Hicri’nin talebine karşı olduğunu açıkladı.
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani, X platformunda, “Her ne gerekçeyle olursa olsun dış müdahale talebi, daha fazla istikrarsızlık ve bölünmeden başka bir sonuç doğurmaz” dedi.
Şeybani, bu tür taleplerde bulunanların “Suriye halkı ve tarih karşısında sorumlulukla” karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.
“Planlı savaş suçları” İddiası
Süveyda Askeri Konseyi, Suriye güvenlik ve savunma güçlerini, Sahniye’de Dürzi sivillere karşı “planlı savaş suçları” işlemekle suçladı.
İddialar arasında “mezhepsel kışkırtmalarla silahsız sivillerin rastgele öldürülmesi, keyfi tutuklamalar, Dürzitoplumunun şeyhlerine ve kutsal sembollerine hakaret” yer alıyor.
Hicri, çatışmaları “soykırım saldırısı” olarak tanımladı.
İsrail’in rolü
Suriye’nin yeni geçici hükümetini “cihatçı” olarak gören ve Beşar Esad’ın Aralık ayındaki devrilmesinden bu yana Suriye’de daha geniş bir alanı işgal eden İsrail, cuma günü Şam’daki cumhurbaşkanlığı sarayı yakınlarında bir noktaya hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.
Bu saldırı, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar’ın uluslararası toplumu “Suriye’deki azınlıkları, özellikle Dürzileri korumaya” çağırmasının ardından geldi.
Ateşkes ve son gelişmeler
Çarşamba günü, Dürzi temsilciler ile Şam hükümeti yetkilileri bir araya gelerek Ceremana ve Sahniye’de ateşkes ilan etti.
Aynı gün Şam, Sahniye’ye güvenlik güçlerini konuşlandırarak “düzeni sağlama” amacı taşıdığını belirtti ve çatışmaları başlatanları “kanun dışı gruplar” olarak nitelendirdi.
Ancak çatışmalar, mezhepsel gerilimleri artırarak Süveyda gibi Dürzi çoğunluklu bölgelerde huzursuzluğa yol açtı.
Yerel kaynaklara göre, çarşamba günü Süveyda’dan Sahniye’ye destek için yola çıkan bir Dürzi konvoyu pusuya düşürüldü ve en az 23 kişi hayatını kaybetti.
ABD’nin tutumu
Suriye’nin yeni geçici hükümetini henüz tanımayan ABD, gerilimler konusunda uyarıda bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, perşembe günü yaptığı açıklamada, “Suriye’deki Dürzî toplumuna yönelik son dönemde yaşanan şiddet olayları ve kışkırtıcı söylemler kınanması gereken ve kabul edilemez gelişmelerdir” dedi.
Bruce, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Geçici otoriteler, çatışmaları derhal durdurmalı, sivillere zarar veren ve şiddet uygulayan failleri hesap vermeye zorlamalı ve tüm Suriyelilerin güvenliğini sağlamalıdır.
Mezhepçilik, Suriye’yi ve bölgeyi yalnızca kaosa ve daha fazla şiddete sürükler. Oysa Suriyelilerin, anlaşmazlıklarını müzakereler yoluyla barışçıl biçimde çözebileceklerini gördük. Tüm etnik ve dini azınlıklar da dâhil olmak üzere, Suriye’deki tüm toplulukları koruyan ve bütünleştiren temsilî bir gelecek hükümeti çağrısında bulunuyoruz.”