Dün sabah 04.50 sularında, Hakkari\'nin Çukurca ilçesi Çığlı Üs Bölgesinde PKK gerillalarıyla Türk Ordusu arasında çıkan silahlı çatışmada 6 asker yaşamını yitirdi, 8 asker ise yaralandı.
Yaşanan çatışmaların ardından müdahale için bölgeye sevk edilen ve PKK gerillaları tarafından fırlatılan füzenin isabet etmesi sonucu düşen Kobra helikopterdeki iki pilot yaşamını yitirdi.
TSK tarafından dün yapılan yazılı açıklamada helikopterin teknik bir arıza sonucu düştüğü belirtilirken, bugün PKK tarafından kamuoyuna servis edilen bir videoda helikopterin PKK gerillası tarafından atılan bir füze sonucu düşürüldüğüne ilişkin görüntüler yayınlandı.
Düşürülen helikopterin ABD ile YPG arasında IŞİD karşıtı savaş ile geliştirilen ittifağı zora sokacağını ileri süren Amberin Zaman, ABD’nin YPG’ye desteğinin süreceğini ancak Türkiye’yi de PKK karşıtı mücadelesinde destekleyeceğini, bunun da YPG’yi zora sokacağını belirtti.
Tweetini yayınlamasının ardından sosyal medya kullanıcılarının eleştirilerine maruz kalan Amberin Zaman sözlerine açıklık getirme ihtiyacı hissetti.
ABD’nin, PKK’nin tek taraflı olarak ateşkes etmesi için baskı uyguladığı bir süreçte helikopterin düşürülmesinin Türkiye’nin savunduğu argümanlarla uyuştuğunu dile getiren Zaman, son günlerde Rojavalı yetkililer ile Beyaz Saray ve Amerika Dışişleri yetkilileri arasında görüşmeler yapıldığını ve bu görüşmelerdeki ortak mesajın “PKK’nin ateşkese ikna edilmesi” olduğuna dikkati çekti.
Kişisel olarak aylardır Kuzey Kürdistan’daki savaşın ABD açısından YPG ile sürdürdüğü ittifağı zora soktuğunu, Amerikalı yetkililerin Türkiye’ye “masaya dönün” şeklindeki telkinlerinin de sonuçsuz kaldığını ileri süren Zaman, silahın Rus yapımı olması nedeniyle, Türkiye’nin Nato üyesi olmasının da etkisiyle Washington yönetiminin politik ve diplomatik olarak zor durumda kaldığına vurguda bulundu.
Bu açıklamalarının ardından makul eleştirilerin yanısıra son derece seviyesiz, kimi zaman bel-altı mesajlara maruz kalan, ağza alınmaz küfürlerle karşılaşan Amberin Zaman sabrını ve sükunetini koruyarak düşüncelerini savunmayı tercih etti ve Cizre, Nusaybin, Şırnak, Yüksekova, Silopi, Silvan gibi Kürt yerleşim yerlerine yapılanların korkunç ötesi olduğunu ve bulunduğu platformlarda bunları sürekli dillendirdiğini vurguladı.
ABD’nin PKK’yi ateşkese ikna etmesi çok zor
Söz konusu helikopter saldırısında Rus yapımı 9K38 Igla S (Manpads) olarak tabir edilen taşınabilir karadan havaya kızılötesi güdümlü füze kullanıldı.
Bu füze vb. silahların Rus silah tüccarları tarafından, İran güzergahı kullanılarak PKK\'ye satıldığını dile getiren geçmişte PKK içinde yer almış kimliğini gizli tutmak isteyen askeri bir uzman, Suriye’de düşürülen Rus uçağının en çok PKK’ye yaradığını, Rusların Türklerle yaşadıkları gerginlik nedeniyle PKK’yi desteklemeye başladığını dile getirdi.
Askeri uzman, geçmişte de Rus yapımı füzelerin kendilerine verildiğini, ancak o tarihlerde verilen füzelerin savunma sistemlerinde, Nato üyesi Türk helikopter ve uçaklarının dost hedef olarak tanımlandığından atış denemelerinin başarısızlıkla sonuçlandığını, ateşlenen füzelerin başlığından çıktıktan sonra beyaz bir duman bırakarak birkaç metre öteye düştüğünü dile getirdi.
Günümüzde PKK’ye verilen füzelerin ise orijinal füzeler olduğunu ve Türk helikopter ile uçaklarını düşman hedef olarak tanımladığına dikkat çeken askeri uzman, PKK ile Türk ordusu arasındaki savaşın 2016’da oldukça şiddetli geçeceğine dikkati çekti.
Aynı uzman Amberin Zaman\'ın dile getirdiği iddialar ile ilgili ABD ile Rusya’nın Batı Kürdistan Kürtleri nezdinde egemenlik savaşına giriştiğini, PKK\'nin Türkiye ile yürüttüğü savaştan rahatsız olan ABD’nin Batı Kürdistan Kürtlerini kontrol etmeye, PKK\'yi ateşkese ikna etmek için de bu ilişkileri kullanmaya çalıştığını ancak bu hususta başarılı olabilmelerinin ve kısa zamanda sonuç alabilmelerinin çok zor olduğunu vurguladı.
Batı Kürdistan\'da savaşı yürütenlerin belirleyici olduğunu, siyaseti ve diplomasiyi yürütenlerin tali planda kaldığını dile getiren askeri uzman, PKK\'nin Rojava\'daki yönetimsel döngüyü süreklileştirdiğini, döngü dışına çıkma eğilimi gösterenlere anında müdahale edilerek kontrolün kendilerinde kalınmasına çalıştığını dile getirdi.
Rojava\'daki başarının temelinde de bu askeri disiplin ile PKK eksenli baskının bulunduğunu, ancak siyasal ve diplomatik alanlarda bu disiplinin ve baskının olumsuz sonuçlar ürettiğini dile getiren askeri uzman, ABD\'nin YPG ile Türkiye arasında ulusal menfaatleri doğrultusunda hareket edeceğini vurguladı.
