DBP Genel Merkezi Danışma Bürosu\'nda Eşbaşkan Emine Ayna ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Kamuran Yüksek, \"HDP ve kimi HDP milletvekilleri dahil olmak üzere, kimi demokrat olarak geçinen aydın, yazar çevreler dahil olmak üzere şu ana kadar seçim sonuçları ve yaşanan bu süreçle alakalı, halkın geliştirmiş olduğu mücadele ile alakalı olarak ortaya koydukları kimi tutumları biz doğru bulmuyoruz ve kabul etmiyoruz\" dedi.
Kamuoyundaki bazı tartışmalara cevap vermek istediğini dile getiren Yüksek, şunları söyledi:
\"HDP ve kimi HDP milletvekilleri dahil olmak üzere, kimi demokrat olarak geçinen aydın, yazar çevreler dahil olmak üzere şu ana kadar seçim sonuçları ve yaşanan bu süreçle alakalı, halkın geliştirmiş olduğu mücadele ile alakalı olarak ortaya koydukları kimi tutumları biz doğru bulmuyoruz ve kabul etmiyoruz.
AK Parti\'nin seçim sürecinde uyguladığı politikaları görmeden ve \'antidemokratik\' olarak değerlendirmeyip, halkın demokratik özerklik ve öz yönetim çerçevesinde mücadele etmesini seçim sonuçlarını etkileyen faktör olarak değerlendirmeleri büyük bir yanılgıdır.\"
Halkın, yerel demokrasinin geliştirilmesini istediğini savunan Yüksek, \"Birileri de çıkıp halkı suçlayacak, böyle bir şey olamaz ve bunu kabul edemeyiz. Bu söylendikten sonra kimse kendisine \'demokratım\' diyemez\" ifadelerini kullandı.
Altan Tan’ın ve Nursel Aydoğan’ın sözleri
1 Kasım seçimleri öncesinde PKK\'yi çatışmalara girmemesi konusunda ikna edemediklerini ifade eden HDP milletvekili Altan Tan, \"Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Mardin Büyükşehir Belediyesi, Van Büyükşehir Belediyesi ve Dersim-Tunceli Belediyesi\'nde özerklik ilan etsinler o halde\" diyerek bazı ilçelerde DBP ve YDG-H tarafından ilan edilen ‘öz yönetim’i eleştirmişti.
Tan, “Kürt halkının yüzde 84.2’si hendek kazmaları, devrimci halk savaşı dedikleri pozisyonu benimsemiyor. Halka rağmen devrim olmaz. Yakarak, yıkarak, halkın yarısını perişan ederek elde edeceğiniz sonuç barış değil. Pirus zaferi, o da zafer değildir” demişti.
HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ise, olayların yaşandığı Silvan ilçesinde evlerini terk eden halkı için ‘yetmezlik’ ifadesini kullanmıştı.
Aydoğan, “Bu saldırılarla birlikte beklenen şey, Silvan halkının burayı terketmesiydi. Belki direnişin ilk günlerinde o korkunç saldırının yapıldığı ilk günde bir yetmezlik olarak halkımızın burada kısa süreli göç ettiğini biliyorsak da daha sonra bu direnişe sahiplenmek ve öz yönetimi sahiplenmek adına Silvan’a geri döndüklerini biliyoruz” diye konuşmuştu.