Washington Post: Amerika, İsrail ve 'fare vurma' oyunu… Trump İran’ın nükleer programını gerçekten yok etti mi?

ABD’nin İran’ın nükleer programına yaptığı saldırının etkisi belirsiz. İran müzakere etmeye yanaşmıyor. Çözüm olmazsa, ABD ve İsrail uzun süreli saldırılarla programı engellemeye çalışacak.

29.06.2025, Paz - 20:16

Washington Post: Amerika, İsrail ve 'fare vurma' oyunu… Trump İran’ın nükleer programını gerçekten yok etti mi?
Haberi Paylaş

Washington Post, “İran’ın nükleer programı gerçekten yok edildi mi, bunu bilmek neden önemli?” başlıklı bir başyazı yayınladı. Yazıda, ABD Başkanı Donald Trump’ın Tahran ile müzakere etmesi gerektiği, ancak bu sürecin nasıl ilerleyeceğinin ABD’nin İran’daki nükleer tesislere yönelik saldırılarının sonuçlarına bağlı olduğu belirtildi.

Yazının başında şu soru soruluyor: “Yok edildi, zayıflatıldı ya da etkilenmedi mi? ABD’nin İran’daki üç uranyum zenginleştirme tesisine saldırmasının ardından İran’ın nükleer programının mevcut durumunu en iyi hangi kelime tanımlar?” Washington’da geçen hafta bu sorunun büyük bir tartışma başlattığı ve bunun sadece semantik bir mesele olmadığı; İran’la çatışmanın sonucunun bu sorunun cevabına bağlı olduğu vurgulanıyor.

Gazeteye göre, eğer ABD saldırısı Trump’ın ısrar ettiği gibi İran’ın nükleer programını tamamen “yok ettiyse”, bu ABD’nin İran’ın nükleer silah üretme kapasitesini istediği zaman yok edebileceğini kanıtlamış olur. Yine de diplomasi hâlâ gerekli olacaktır, çünkü ABD, İran’ın nükleer programını yeniden inşa etmesini önlemek için sürekli bombardıman yapmak zorunda kalmadan bu süreci yönetmek isteyecektir. Bu durumda İran, nükleer hedeflerinden vazgeçmeyi de içeren tavizlerle müzakere masasına oturmak zorunda kalacaktır.

Ancak saldırı, tam anlamıyla bir yıkıma yol açmadıysa, İran kendi nükleer programını ABD’nin ezici askeri gücüne rağmen savunabileceğini hissedebilir. Bu da İran rejiminin ABD’nin baskılarına direnme yeteneğini nasıl gördüğünü belirleyecektir. Bu senaryoda diplomasi sadece en iyi seçenek değil, aynı zamanda zorunluluk hâline gelir ve Trump için müzakereler çok daha zor olabilir.

Washington Post’a göre şu an gerçekler net değil. ABD Savunma İstihbarat Ajansı’ndan sızdırılan bazı değerlendirmeler, ABD saldırısının İran’ın nükleer programını yalnızca birkaç aylığına durdurduğunu gösteriyor. Gizli bilgilendirme oturumuna katılan bazı senatörler bu kanaatteyken, aynı oturuma katılan diğerleri saldırının yıkıcı etkiler yarattığını düşünüyor.

Gazete, asıl sorunun İran’ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumun bir kısmını ya da tamamını daha güvenli yerlere taşıyıp taşımadığı olduğunu belirtiyor. Saldırı öncesi İran’ın yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş yaklaşık 880 pound (yaklaşık 400 kg) uranyuma sahip olduğu tahmin ediliyordu — bu miktar, sivil amaçların çok ötesinde ve genellikle bomba yapımında kullanılan yüzde 90 seviyesine oldukça yakındı. Uydu görüntülerinde, ABD’nin sığınak delici bombalarla hedef aldığı yer altındaki Fordo tesisinin dışında kamyonların sıralandığı ve İsfahan tesisinin çevresinde araç hareketliliği görüldü. Bu da İran’ın uranyum stoğunu başka yerlere taşıdığına işaret ediyor. 880 pound uranyum bazı otomobil bagajlarına sığabilir. Akılcı bir değerlendirmeyle, İranlıların, İsrail’in 13 Haziran’daki ilk saldırısından sonra tüm uranyumu tek bir yerde bırakacak kadar “aptal” olmayacakları varsayılıyor.

Gazete, bir diğer büyük sorunun ise ABD saldırısının İran’ın uranyumu zenginleştirmek için ihtiyaç duyduğu gelişmiş santrifüjleri yok edip etmediği olduğunu söylüyor. Eğer bu santrifüjler hâlâ çalışıyorsa, İran yeni yakıt üretmeye hızla başlayabilir. Ama bu ekipmanlar yok olduysa, sistemin yeniden inşa edilmesi gerekecek ve bu da zaman alacak.

Gazeteye göre, “Her durumda, İran’ın onlarca yıl boyunca edindiği teknik bilgi bombalarla yok edilemez.”

Trump’ın diplomasiye dönmeye istekli göründüğü belirtiliyor. Ancak İran şimdilik müzakereleri reddediyor, ABD ile görüşmeleri inkâr ediyor ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) denetçileriyle iş birliğini askıya alan bir yasa tasarısını parlamentodan geçirdi (her ne kadar başkan henüz onaylamamış olsa da). İran rejimi, iki hafta süren yoğun bombardımanın ardından, askeri lider kadrosunu kaybetti ve enerji altyapısı büyük zarar gördü. Bu nedenle, müzakerelere hemen dönmesi beklenmiyor.

Washington Post, görüşmelere mutlaka yeniden başlanması gerektiğini vurguluyor. Eğer ABD İran’ın nükleer kapasitesini tamamen yok etmediyse, Trump’ın bir yandan daha fazla askeri adımı seçenek olarak masada tutarken, diğer yandan İran’a bazı teşvikler sunması akıllıca olur. Bu strateji, hedefi nükleer arzuları sınırlamakla tutarlı kılar, aksi takdirde hedeflerin genişlemesi diplomasiyi zorlaştırır.

Gazete, İran sivil bir nükleer program sürdürmekte ısrar ederse — ki bu ülke bunu bir hak olarak görüyor — bunun uluslararası ortaklarla, sıkı denetim altında, kapsamlı denetlemeler ve zenginleştirilmiş uranyum seviyelerine yönelik ciddi kısıtlamalarla yapılabileceğini ifade ediyor. İran’ın hâlâ gizli bir stok bulundurması hâlinde, bunun açıklanması ve teslim edilmesi gerekir. Buna karşılık, İran’a yaptırımların kademeli olarak kaldırılması ve dondurulmuş milyarlarca dolarlık varlıklarına yeniden erişim teklif edilebilir. Elbette, bu sürecin güvenilirliği İran’ın nükleer silah geliştirme konusunda gizli planlar yürütmediğinin doğrulanmasına bağlıdır.

Washington Post, yazısını şu şekilde bitiriyor: Eğer diplomatik bir çözüm bulunamazsa, en iyi ihtimalle ABD ve İsrail’in uzun vadeli bir “fare vurma” oyunu oynaması gerekecek. Bu, şüpheli nükleer tesislerin sürekli aranması ve yok edilmesi anlamına gelir. İran ise, aşağılanmasının ardından, nükleer silah programını saklamak ve korumak için daha yaratıcı yollar bulmaya çalışacaktır.

 

Bu haber toplam: 883 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:23:40:58
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x