Diyarbabakır Barosu, Erdoğan'ın meslek örgütlerine dair düzenlemenin en kısa sürede Meclis'e sunulması gerektiği yönündeki açıklamasına tepki gösterdi. İktidarın yaşamın her alanına toplum mühendisliği ile müdahale ettiğini belirten Diyarbakır Barosu, "Sivil toplumu ve baroları boğmayı hedefleyen bu tasarının yasallaşmaması konusunda bağımlı yargının, bağımsız savunucuları olarak, susmayacağız. 130.000 meslektaşımız ve dostlarımızla birlikte her türlü çabayı ve direnişi göstereceğiz" dedi.
Baronun resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada, Adalet Bakanlığı’nın iki gün önce yaptığı, “Avukatlık yasasına ilişkin değişiklik gündemimizde yok” şeklindeki açıklaması hatırlatıldı. Salgın mücadelesinde yurttaşların evlere hapsedilerek sosyal devlet ilkesinden yoksun bırakılarak ve kaderlerine terk edildikleri vurgulanan açıklamada, “İktidarın bunu fırsat bilerek avukatlık kanununda değişiklik yapmaya yeltendiğini büyük bir ibretle izliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Muhaliflere gözdağı
Olağanüstü hal (OHAL) sürecinde tüm muhalif sivil toplum örgütleri Kanunun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ile hukuksuz bir şekilde kapatıldığı, yargı ve medyanın iktidara bağımlı hale geldiği, akademinin özgür düşünceden arındırıldığı anımsatılan açıklamada, “Son olarak da yurttaşların adalete erişmesine, demokratik bir gelecek ve hukukun üstünlüğü için mücadele eden barolara da el atmasını ‘hukuk devletinin tabutuna’ çakılan son çivi olmuştur. Bu operasyonun aralarında baromuzun da bulunduğu bazı baroların ifade özgürlüğü ve demokratik tepki kapsamındaki açıklamalarından dolayı gündeme getirilmiş olması, baroların yanı sıra tüm muhalif örgütlere gözdağı olarak değerlendiriyoruz” diye belirtildi.
Tek sesli toplum projesi
Açıklamada, iktidarın yaşamın her alanına toplum mühendisliği edasıyla müdahale ettiği belirtilerek, “Bu değişiklikle baroları da hükümetin bütün politikalarını kayıtsız şartsız destekleyen ve alkışlayan koroya dahil etmeyi planlamaktadır. Bu amaçla çoğulculuğu, farklı fikirleri boğan bir sistemin son taşları da döşenmektedir. Tekçi politikaların son halkası olarak ‘tek sesli topluma’ baroları da eklemlemeyi ve vesayet altına almayı hedeflemektedir” denildi.
Direneceğiz
Türkiye halklarının bireysel ve kolektif hakları ile avukatlık mesleğinin hakkını korumaya devam edeceklerinin altını çizilen açıklamada, “Sivil toplumu ve baroları boğmayı hedefleyen bu tasarının yasallaşmaması konusunda bağımlı yargının, bağımsız savunucuları olarak, susmayacağız. 130.000 meslektaşımız ve dostlarımızla birlikte her türlü çabayı ve direnişi göstereceğiz” ifadeleri kullanıldı.