Halepçe kentinde 26 yıl önce yaşanan ve 5 bin Kürdün öldüğü katliam, Amed\'de yapılan yürüyüşle protesto edildi. BDP ile DTK\'nin katılımıyla yapılan yürüyüşte Halepçe katliamının soykırım olarak tanınması istendi.
Amed’te BDP ile DTK Güney Kürdistan’da 26 yıl önce 5 bin kişinin ölümüne neden olan Halepçe katliamı için anma etkinliği düzenledi. BDP Amed İl örgütü önünde toplanan binlerce kişi ellerinde “Halepçe katliamını kınıyoruz”, “Gazi, Halepçe, Roboski, Kamışlo hesabını soracağız” ile çeşitli tarihlerde öldürülen Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz ve Berkin Elvan’ın posterleri eşliğinde yürüyüşe geçti. Yürüyüşe BDP Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, ilçe belediye eş başkanları ve Halepçe kentinden gelenlerin yanı sıra binlerce kişinin katılımı ile DTK binasının bulunduğu Konuk Evi\'ne doğru yürüyüşe geçildi. Ancak yoğun güvenlik önlemleri alan polis, TOMA’larla grubun önünü kapatarak geçişe izin vermedi.
BDP İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt ile polis yetkileri arasında yapılan görüşmenin ardından grubun geçişine izin verildi. Yürüyüş buyunca çevre binalardan gruba destek verilmesi dikkat çekti. Yürüyüşün ardından Konukevi önünde toplanan binlerce kişi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve PKK bayrakları açarak katliamı kınayan sloganlar attı.
182 BİN İNSAN KATLEDİLDİ
Kürdistan şehitleri adına yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından hazırlanan basın metnini okuyan Öze Dönüş Platformu sözcüsü Fikri Amedi, etkileri devam eden olaydan dolayı insanlık adına utanç duyduklarını belirterek, \"Halepçe soykırımı, sömürgeci ırkçı Baas rejiminin Kürt halkına dönük sıradan bir saldırısı değildir. O, adına \'Enfal Harekâtı\' denilen katliamlar dizinin son halkasıdır. Halepçe katliamı planlı olup, belirlenmiş amaç doğrultusunda yürütülmüştür. Baas rejiminin belirlenmiş amacı Kürt halkını kadim topraklarında söküp atmak, yani bitirmekti. Bu açıdan bakıldığında, bu saldırı Kürt halkına dönük bir soykırımdır. Baas rejimi, Kürt halkını toprağından sürerek, asimile ederek bitirme hedefini \'Enfal Harekâtı\' adı altında sistemli geliştirmiştir. Enfal Harekâtı boyunca 4 bin 500 köy yakılıp yıkılarak insansızlaştırılmış, 182 bin insanımız katledilmiştir. Bu katliamlar dizisinin son halkası olan Halepçe\'de, tüm dünya devletlerinin ve halklarının gözü önünde,16 Mart 1988 tarihinde Saddam Hüseyin yönetimindeki Baas rejimi tarafından gerçekleştirilen kimyasal gaz bombardımanı sonrası çoğunluğunu çocuk ve kadın oluşturduğu 6 bin 357 kişi zehirlenerek ya da yanarak katledilmiş, 14 bin765 kişi ağır yaralanmıştır. Günümüze kadar 43 bin 753 kişinin ölümüne, 61 bin 200 kişinin de sakat kalmasına sebep olduğu bu kimyasal saldırılar, dünyanın en büyük insanlık trajedilerinden biridir. Buna rağmen uluslararası sitem, BM, NATO, İslam Konferansı Örgütü ve Arap Birliği, Kürdistan halkının temel insani haklardan mahrum yaşamasına ses çıkarmadığı gibi, katliamlara uğramasına da ses çıkarmamıştır. Bunun tek istisnası Güney Kürdistan halkının katliama uğramasından yıllar sonra ilan edilen güvenli bölge uygulamasıdır. Bu uygulama sayesindedir ki Güney Kürdistan halkı kendi kendini idare etme yolunda mesafe almış ve bugün Irak Federe Kürdistan Bölgesi Irak ve Ortadoğu’nun en istikrarlı bölgesi olmaya namzettir. Halepçe katliamına karşı bütün İslam alemini, Sosyal Enternasyonal, BM, AB, İslam Kalkınma Örgütü ve diğer tüm uluslar arası kurum, kuruluş ve devletleri sorumluluğunu yerine getirmeye ve Halepçe katliamını insanlığa karşı işlenmiş bir suç ve soykırım olarak tanımaya davet ediyoruz\" dedi.
KATLİAM SOYKIRIM OLARAK TANINSIN
Daha sonra söz alan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı Gültan Kışanak, okunan basın metninin ortak sözleri olduğunu belirterek, \"Kürt halkı adına siyaset yapan kuramlar olarak Halepçe katliamını kınıyor ve lanetliyoruz. Bu katliamın hesabını soracağız. 200 yıldır Kürtler büyük katliamlardan geçmesine rağmen büyük bir direniş sergilediler. Halepçe hepimizin yüreğine atılmış bir açıdır. Bebek ve yaşlı demeden Kürt halkını kimyasal silahlarla yok etmek istediler. Bu katliamı yapanlar hala hesabını vermedi. Bu hesap sorulmadığı müddetçe Kürdistan toplumunun yarasını dinmeyecek. Biz bu katliamın soykırım olarak tanınmasını istiyoruz. Uluslararası toplumunda bu katliamdan hesap sormasını bekliyoruz. Roboski’de yaşanan katliam bir soykırım girişimidir. Biliyorsunuz hükümet bu büyük cinayetin üstünü örtmeye çalıştı. Ama bunun üstü asla örtülemez\" dedi.
KÜRTLERİN YÜREĞİNİ BÖLEMEZSİNİZ
Rojava\'daki saldırılar acı verici olduğunu söyleyen Kışanak, \"Siz insanların arasına tel örgü ve mayın örebilirsiniz ama Kürtlerin yüreklerini asla bölemeyeceksiniz. Direnen tüm Kürdistan şehitlerini rahmetle anıyoruz. Mücadelemizde sonuç alıncaya kadar devam edeceğiz ve bir gün mutlaka kazanacağız\" diye konuştu. Yürüyüş olaysız bir şekilde sona erdi.